SON DAKİKA
İstanbul filmi deyip geçmeyin, Egemen Bağış’a kulak verin
Geçen televizyonda Salzburg’ta geçen bir filmi seyrederken Egemen Bağış’ı hatırladım…
Bir süre önce Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile bir İstanbul gecesinde uzun soluklu bir sohbetimiz oldu… Başta vize konusu olmak üzere birçok başlığı değerlendirdi Bağış… Ama bir tespiti çok önemliydi… Kabinedeki tek İstanbul milletvekili olarak bu dünya güzeli kenti tanıtmak için daha çok şey yapılması gerektiğini söyledi ve bu konuda yapılan çalışmaları anlattı… Bağış’ın söylediklerinin ne anlama geldiğini filmi seyrettikten sonra daha net bir yerlere koydum… Salzburg sonunda küçük ve çok özelliği olmayan bir kent… Ama turist zengini… Dünyanın en önemli klasik müzik festivalleri bu kentte yapılıyor. Zengin turist oraya gidiyor… Otellerin oda fiyatları İstanbul’u ikiyi üçe katlıyor… Sanat galerilerinin önünde her zaman kuyruklar oluyor. Yaz ve kış zengin turistler akın akın bu kent koşuyor… Kentte çok sayıda film çekildi… Bu filmlerin her biri kentin bir başka özelliğini anlatıyor. Herkes kente gelmeden önce bir sokağı ya da cafeyi bir yerden anımsıyor. Peki İstanbul’u anlatan kaç film var… Kaç aşk hikayesi İstanbul’da çekildi. İstanbul’un tarih kokan merkezlerini yansıtan kaç film yapıldı. Gişe rekorları kıran hangi filmler İstanbul’da geçti… Bu sorulara şunlar şunlar şeklinde bir yanıt vermek mümkün değil… Mümkün olabilir mi… Nasıl mümkün olur… Evet bu sorulara kafa yoran tek isim olan Egemen Bağış. Adı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları arasında geçen Bağış bu nedenle değil, kabinedeki tek İstanbul temsilcisi olduğu için bunu düşünüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: - İstanbul’un 6 bakanı vardı. Şimdi tek kaldım. Yani, İstanbul’da altı kişilik çalışmam gerekiyor. Benim İstanbul’da dolaşmamdan daha doğal bir şey olamaz. İstanbul’un dünyada iddialı bir marka olması, Paris, Londra, New York gibi şehirlerle yarışması adına projeler geliştirmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Woody Allen’ın “Roma” da geçen bir filmini seyrettim Bu filmi seyreden herkes Roma’ya gitmek ister… İstanbul’u böyle anlatan filmlerin çekilmesi için biz neden adam atmayalım. Bunun önünü açacak bazı destekler vermeliyiz. Egemen Bağış bu filmi izlemeden önce İstanbul’u daha iyi anlatmak… İstanbul için bir iletişim stratejisi geliştirmek gerektiği düşünmüş ve bu konuda yasal altyapıyı oluşturmak için önemli adımlar atmış, atmaya da devam edeceğini vurguluyor. Hatta İstanbul filmi için bazı ünlü yönetmenlerle görüşmeler yapıldığını el sıkışmak üzere olunan projeler olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: - Şu anki İstanbul markasını, ekonomisini yükseltmenin yolu bu gibi girişimlerden geçiyor. Film sektörünün Türkiye’ye gelmesi adına teşvik konusunda da çalışmalarımız olacak. İstanbul’a Woody Allen filmi yakışır. Osmanlı ve Bizans imparatorluklarının yanı sıra önemli medeniyetlerin beşiği olan İstanbul’da tarihsel zengin arka fonu ve Boğaziçi’yle çok güzel filmler çekilebilir aslında. Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Tarihi Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Eminönü, Yerebatan Sarnıcı, Beyazıt ve daha birçok tarihi zenginliğiyle dikkatleri çeken kent, sinema yönetmenleri için de önemli bir doğal plato. Ama bugüne kadar yeterince bu özellik kullanılmış değil… Bu tür iletişim faaliyetlerinin özellikle turizme çok büyük katkısı olduğunu Orhan Pamuk Nobel’i alınca görmüştük. Tarihi yarımadadaki butik oteller dolup taşmıştı o günlerde… İstanbul’u anlatan ve bütün dünyanın ilgisini çekecek filmlerin yapılması turizme büyük katkı sağlar… Egemen Bağış bir yolu açıyor. Herkes destek vermeli. Bu iletişim stratejisi otellerin Roma fiyatına satılmasını sağlar. Cafelerin dolup taşmasına hizmet eder. Türk markalarının daha fazla tanımasının önünü açar. Türk işadamlarının gittikleri ülkelerde önünü açar. Ve ekonomiyi bir üst noktaya taşır. Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|