SON DAKİKA
9 Ocak Çarşamba günü yapılacaktı
Hedef 1.000 sanayici
Mike Davey'den KOBİ'lere çağrı
Cansen Başaran Symes
Adıyaman aşkıyla 10 fabrika kurdu, işsizlik sorunu bittiAdıyamanlıların gönlünde farklı bir yere sahip olan Güçlü Grup tüm yatırımlarını memleketlerine yapıyor. Binlerce kişiye iş imkanı sağlayan Güçlü Grup’un bugün Adıyaman’da 6 ayrı iplik fabrikasının yanı sıra un, yem, çuval ve yağ fabrikaları da üretimde. Adıyaman ekonomisinin Türkiye genelinde söz sahibi olmasında büyük katkıları olan Güçlü Grup’un hedefi Adıyaman’da bir tek işsiz insanın kalmaması.
HÜSEYİN ÇOLAK
6 iplik fabrikasının yanı sıra, un, yem, çuval ve yağ fabrikalarıyla Adıyaman’da üretim yapan Güçlü Grup, bugün 1200’e yakın kişiyi istihdam ediyor. Adıyaman’da işsizliğin önüne geçen, tüm yatırımlarını Adıyaman’da yapan Güçlü Grubun en büyük hedefi işsiz tek Adıyamanlının kalmaması. ADIYAMANLILARIN GÜÇLÜ AİLESİ Güçlü Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hacı Güçlü, ailesini ve yatırımlarını ‘Global Sanayici’ye anlattı. Adıyaman’a olan görevlerini yerine getirmek adına yatırımlarına devam edeceklerini kaydeden Hacı Güçlü, “Adıyaman’da yaşayan her insanın memleketine borcu vardır. Biz de bu borcumuzu ödemeye çalışan bir aileyiz. Yaklaşık 10 ayrı fabrikada yüzlerce kişiye istihdam sağlayarak bunu gösteriyoruz” diyor. Dedesi Hacı Güçlü’nün zahirecilikle başlayan ticaret hayatını bugün çok büyük boyutlara ulaştırdıklarını söyleyen Hacı Güçlü, “Dedemizin ve babamızın bize verdiği ahlak ve terbiyeyle bugün de aynı disiplinle işlerimize devam ediyoruz” dedi. DEDENİN FIRAT’LA KAVGASI Güçlü ailesi olarak oldukça ilginç bir hayat hikâyelerinin de olduğunu kaydeden Hacı Güçlü ve Güçlü ailesinin, Adıyamanlıların kalbinde oldukça farklı bir yeri var. Büyük bir başarı örneği sergileyen Güçlü ailesinin hikâyesi dede Hacı Güçlü ile başlıyor. Dede Hacı Güçlü Fırat Nehri’nin kenarında bulunan Samsat’tan hububatları alarak karşı kıyıya, kayıkla götürerek ticaret yapıyor. Torun Hacı Güçlü, “Dedem Hacı Güçlü, hububat malzemelerini kayıkla (buğday, mercimek ve benzeri) alıp Fırat’ı geçerek Samsat’ın karşı kıyılarına götürüp ticaret yapardı. Bu ticareti yaparken gidiş yönü kolay olurdu ama dönüş yolu bayağı çileli geçerdi. Fırat’ın azgın akıntısı kayıklarını yaklaşık 150 kilometre bazen daha ileriye götürürdü. Dedem ve yanındakiler kayıklarını daha sonra kol kuvvetiyle yani tamamen insan gücüyle iplerle çekerek tekrar Samsat’a gelirlerdi. Bu yolculuk da bir haftadan fazla sürerdi. Dedem bu şekilde yıllarca ticaretle uğraştı” şeklinde konuştu. 1960’DA YAŞANAN DEĞİŞİM Güçlü ailesinin ticari hayatının 1960 yılında değiştiğine kaydeden Hacı Güçlü şunları söyledi: “Dedemin ticari hayatı 1960 yılına kadar böyle sürdü. 1960 yılında babam Nazif Güçlü, Adıyaman’a göç etti. Burada da zahireciliğe devam etti. 1989 yılında zahireciliğin yanında yine tarıma dayalı olan başka bir sektöre geçtik ve un fabrikasını şu anda Güçlü Grup Yönetim Kurulu Başkanı olan ağabeyim Ziya Güçlü ile kurmaya karar verdik. Bir yıllık inşaatın ardından 1990 yılında un fabrikası faaliyete geçti ve bölgenin en kaliteli unlarını üretmeye başladık. Bölgenin en kaliteli unlarını üretmeye başlamamız dışarıya da açılma sürecimizin ateşleyicisi oldu. Bölgeye yakın olan iller, Gaziantep, Mersin, Adana, Malatya, Şanlıurfa’nın yanı sıra komşu ülkelere de un satmaya yani ihracata girmiş olduk. Suriye, Irak, İran, Nahçıvan, Azerbaycan, gibi ülkelere ihracatımız oldu.” KAPASİTE SÜREKLİ BÜYÜYOR Güçlü ailesinin yeni yatırımlarıyla birlikte kapasitelerinin de büyümesiyle yeni alanlara yöneldiklerini belirten Hacı Güçlü: “Sürekli büyümemiz ve kapasitemizin artmasıyla birlikte alternatif sektörlere de girmeye başladık. Un fabrikasının yanı sıra yem fabrikası almaya karar verdik. Devlete ait olan ve o dönem özelleştirilen Adıyaman Yem Fabrikası’nı 1993’te satın alarak yem işine de girmiş olduk. Şu anda bu fabrika da Güçlü Yem olarak yoluna büyüyerek devam ediyor” dedi. PAMUK VE İPLİK FABRİKALARI Kuşaklardır güçlü yarınları hedefleyen azim ve kararlığıyla yılmadan çalışan Güçlü ailesinin iş disiplini ve dürüstlüğü başarıları da beraberinde getirmiş. Başarının anahtarını kararlılıkta, başarıya açılan kapının da dürüstlükten geçtiğini kendilerine hayat ilkesi edinen Güçlü ailesinin kaliteden ödün vermeden büyümesi yeni arayışları da beraberinde getirmiş. Güçlü ailesinin 1997 yılında başlayan tekstil macerasını Hacı Güçlü şu sözlerle anlatıyor: “Bölgemizde üretilen ve kalitesi dünya çapında tescillenen pamukla ilgili işe girme fikri 1997 yılında çıktı. Birinci iplik fabrikamızı 1997 yılında kurduk. Kendi arsalarımızı sanayiye açarak fabrikamızı kurduk. Eğer bir üretim yapacaksanız ve yaptığınız üretimde hammadde sorunu yoksa eliniz çok kuvvetleniyor. Biz de bunu iyi okuduk ve kaliteli pamukların yetiştiği bölgede kurduğumuz iplik fabrikası doğru bir yatırım olduğunu bize gösterdi. Dürüstlüğümüz, dedemiz ve babamızdan aldığımız ticari terbiye, sözümüzde durmamız, bölgemizi, ülkemizi ve insanımızı sevmemiz bizim büyümemizin önünü açtı. 2002’de ikinci iplik fabrikasını kurduk. 2003’te penye fabrikasını kurduk. 2004’te çuval fabrikası kurmaya karar verdik. Bir yıllık inşaat sürecinin ardından 2005’te sentetik çuval fabrikasını da tamamlayıp üretime geçtik. 2007’de dördüncü iplik fabrikasını kurduk. 2008’de beşinci iplik fabrikasını ve 2010 yılının da altıncı iplik fabrikasını kurmanın heyecanını yaşıyoruz.” Güçlü Dokuma ve Tekstil, İSO’nun ‘En Büyük İkinci 500 Şirket’ listesinde 79’uncu, aylık ekonomi dergisi Capital'in yaptığı “Türkiye’nin En Büyük 1000 Özel Şirket Araştırması’nda ise 745’inci sırada yer aldı. SEKTÖRÜN İLK 5’İNDEYİZ Yaptıkları her işte müşteri memnuniyetini en önde tuttuklarını belirten Hacı Güçlü, bugün iplik fabrikalarının günlük 120 ton iplik üretme kapasitesine sahip olduğunu kaydederek: “İplik fabrikalarımızda Open-end, Penye, Compact ve Kerde iplikleri, dokuma örme, boyaapre- baskı gibi sonraki süreçlerde yüksek performansla işlenen şekilde üretilmektedir. Tesislerimizde bulunan ileri teknolojik cihazlar ve nitelikle ekibin hassas çalışmalarının sonucunda devam eden süreçlerde tüm çalışmalarımız üstün verimlilik olarak kendini göstermektedir. Güçlü Grubu bugün sektörünün ilk 5 markasından birisidir” dedi. Ürettikleri ipliklerin Türkiye’nin her bölgesinde kullanılmasının yanı sıra Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (ÇOSB) sanayicilerin de kullandığını belirten Hacı Güçlü, “ÇOSB’deki sanayici dostlarımızla çok iyi diyaloglarımız var. Bizim ilişkilerimiz artık bir müşteri ilişkisinden çok arkadaşlık ve dostluk ilişkisidir. Bu vesileyle ÇOSB’deki tüm dostlarıma tekrar teşekkür etmek isterim” şeklinde konuştu. EN MODERN MAKİNE Tekstilde iplik ve örmenin yanı sıra Türkiye’deki en modern makine parkuruna sahip boyahaneyi de kurduklarını ve devreye aldıklarının altını çizen Hacı Güçlü bu konuyla ilgili de şunları söyledi: “Kurduğumuz bu modern boyahanenin inşaatı günlük 45 ton üretme kapasitesi üzerine yapılmıştı. Fakat şu anda günlük 15 ton kapasiteyle çalışıyoruz.” ENTEGRE BİR TESİSİZ Güçlü Grup olarak üretimlerinin yüzde 80’inin iç piyasa, yüzde 20’sinin de ihracata dayalı olduğunu söyleyen Hacı Güçlü şunları söyledi: “Biz entegre bir tesis ve markayız. İpliğimizi üretiyoruz,kumaş yapıyoruz, boyahanede işliyoruz. Kısa süre içinde kendi markamızla yurtdışına çok büyük rakamlarda ihracatımız olacak. Toplam 1200 kişiyi istihdam ediyoruz. Yapacağımız yeni yatırımlarla birlikte bu yılın sonunda ve 2011’de 2000 kişiye ulaşacağız. Adıyaman’da yatırım yapmamızın nedeni bölgemizin kalkınmasına katkı yapmak isteğimizdir. Bölge insanına iş ve aş vermek. Adıyaman’a yaptığımız yatırımla Batı’da çok daha az para harcayarak üretim yapabilirdik. Kendi vatanımızı, devletimizi ve insanımızı sevdiğimiz için buralarda yatırım yaptık. Biz ekonomik olarak bölgesel farklılıklarını ortadan kalkmasının gerektiğine inanan bir aileyiz. Güçlü Grup olarak yatırımlarımızı Adıyaman’da yaparken Adıyamanlıların duyarlılığından da bahsetmek isterim.” TERÖR VE KALKINMA Adıyaman halkının her konuda duyarlı olduğunun altını çizen Hacı Güçlü, “Özellikle terör konusunda Adıyaman’ın adının fazla geçmemesinin nedeni, ekonomik olarak belli bir noktaya gelmesidir. Terörün hat safhalarda olduğu dönemlerde bile Adıyaman’da gece saat 2-3’le kadar insanlar aileleriyle birlikte dışarı çıkabiliyorlardı. Adıyaman’ın ekonomik olarak yükselen bir grafiği var. Yeni fabrikalar yapılıyor. İnsanlar bu bölgeye gelmek için can atıyor. Bunda bizim de bir katkımız varsa ne mutlu bize. Adıyaman ve Adıyaman halkı daha güzel şeyleri hak ediyor. Biz bu nedenle memleketimizdeyiz. Yeni yatırımlara devam edeceğiz. Ülkemizin ekonomik seviyesinin çağdaş ekonomik ülkelerin seviyesine gelmesinde eğer bizim de Güçlü Grup olarak katkımız olursa kendimizi mutlu hissedeceğiz. Daha güçlü Türkiye, daha kalkınmış Türkiye ve daha güzel bir Adıyaman için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bizim amacımız ülkemizin işsizliğine neşter vurmak, ilaç olmaktır. Eğer tüm bunlarda biraz katkımız varsa ne mutlu bize” dedi. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|
|