Avrupa pazarından iyimser haberler var

İhracatçı için her pazar aynı değerde midir? Tabii ki değildir. Dünyanın kimi pazarları çok uzaktadır, ulaşmak zordur. Kimilerinde ticari ilişkilerinizi sorunsuz sürdürmenizi sağlayacak finans kuruluşları uygun koşullarda çalışmamaktadır. Kimilerinde düzenli iletişim sağlayacak altyapı olanakları yoktur. Kimilerinde ortalama gelir düzeyi çok düşük olduğu için sürekli satış yapabilmeniz mümkün değildir.

Bunların hiçbir şekilde sorun olmadığı pazarlar da vardır doğal olarak. İşte Avrupa Pazarı, bu olumsuzluklar yaşanmadığı gibi diğer artı yönleriyle öne çıkan iyi bir pazar olarak karşımızda durmaktadır. Zaten ihracatımızın büyük kısmının yapıldığı bu pazar, Avrupa’da süren krizin etkisiyle gücünü kaybetmiş olsa da elbette gözümüzü hiçbir şekilde ondan ayırmamıştık. Her şeyde olduğu gibi bu sürekli, kalıcı, zengin pazarı göz ardı etmek mümkün değildi.

Avrupa’yı müşterilerimizin yanı sıra Türkiye’nin önemli bilim kuruluşlarının araştırma ve tahmin raporlarındaki verilerle de yakından izliyoruz. Bu konuda, periyodik araştırmalarını yayınlayıp sunan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin son çalışması (BETAM) ‘ihtiyatlı iyimserlik’ içinde. Özetleyecek olursak şöyle diyor:

“Kriz sonrası hızla toparlanan Avrupa Birliği'ne ihracat, 2011 sonunda Avrupa'da borç krizinin derinleşmesiyle sekteye uğradı. 2013 yılında özellikle otomotiv sektöründeki artışlarla ihracat yeniden canlanırken, Türkiye'nin AB'de pazar payı da krizden bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Avrupa'ya ihracatta lokomotif sektörler olan giyim, tekstil ve otomotiv dışındaki sektörlerde ihracat artışı kriz sonrasında hızlandı ve lokomotif sektörlerin önüne geçti.

2014 yılında Avrupa'da büyüme beklentilerinin tekrar yükselmiş olması, Türkiye'nin de ihracat açısından iştahını kabartıyor. 2014 yılı, küresel koşulların dayattığı yüksek faiz ortamı ve finansal kırılganlığı önleyici tedbirler nedeniyle Türkiye için iç talebin baskılanacağı bir yıl olacak.  .

Çalışmalar Avrupa'da büyümedeki yüzde 1'lik her artışın, Türkiye'nin bölgeye olan ihracatını yaklaşık yüzde 5 oranında artırdığını gösteriyor. Bu yıl Avrupa'da tahmin edilen yüzde 1.6'lık büyüme tahmini gerçekleşirse, bunun ihracat kanalından büyümeye katkısının yaklaşık yarım yüzde puan olacağını hesaplıyoruz. Bu durumda yıl sonu büyümesinin uluslararası kurumların tahminlerinin aksine yüzde 3'ü aşacağını tahmin ediyoruz.”

Haziran ayı başında, TİM’in açıkladığı ihracat verileri de, yılın ilk 5 ayında Almanya'ya ihracatın yüzde 18 artışla 6.3 milyar dolara ve İngiltere'ye ihracatın ise yüzde 20 artışla 3.9 milyar dolara çıktığını ortaya koyuyor.

Ana ihraç pazarlarındaki çift haneli artış oranlarına dikkat çekerek bu güzel gelişmeleri sanayici ve ihracatçı dostlarımla paylaşmak istedim.