SON DAKİKA
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı…
Prof. Dr. Ziya Akıncı
Türkiye Peru İş Konseyi Başkanı…
TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı
Koçak Farma’dan büyük biyoteknoloji ilaç yatırımıKoçak Farma’nın Çerkezköy OSB’de gerçekleştireceği dev yatırımla ilaçta Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacağını belirten Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, “Bu yatırım, ülkemizde biyoteknoloji kültür ve deneyiminin oluşmasına katkı sağlayacak ve yeni yatırımları teşvik edecektir” dedi.
ARİF ESEN Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, “Biyoteknolojik ilaç üretimi için Çerkezköy OSB’de dev bir yatırım gerçekleştiriyoruz. İlaç sektörünün geleceği biyoteknolojik üretimdedir. 684.889.000 TL sabit yatırım tutarında 302.400 Litre/Yıl Biyoteknolojik İlaç üretimi için Ekonomi Bakanlığı’ndan “Öncelikli Yatırım Teşviki” aldık. Alınan 416.000.000 TL tutarlı “Büyük Ölçekli Yatırım” ile birlikte yatırım teşviki toplamı 1.100.000.000 TL’ye ulaştı. Biyoteknoloji konusunda öncü nitelikteki bu yatırım, ülkemizde biyoteknoloji kültür ve deneyiminin oluşmasına katkı sağlayacak ve yeni yatırımları teşvik edecektir” dedi. Global Sanayici’nin sorularını yanıtlayan Koçak, Türkiye’de üretilen ilk biyoteknolojik ürünü kendilerinin ürettiğini söyledi.
43 YILLIK DENEYİME SAHİP - Sayın Koçak öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Sanayicilik serüveniniz nasıl başladı? Türkiye’nin sayılı firmaları arasında yerini alan Koçak Farma’nın kuruluş ve büyüme sürecini bize anlatabilir misiniz? - İstanbul’da Kimya Mühendisliği dalında yüksek tahsilimi tamamladıktan sonra 1971 yılında Koçak Farma şirketini kurdum. Aynı yıl İstanbul’da bir ilaç üretim laboratuvarını satın alarak ilaç sanayine ilk adımımı attım. Türkiye genelinde bölge müdürlüklerinin ve satış teşkilatının kuruluşu şirketimizin gelişmesinde önemli bir aşama olmuştur. Üsküdar/Bağlarbaşı’ndaki aktif madde ve ilaç üretim tesislerimiz artan piyasa talebini karşılayamayınca Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde GMP kurallarına uygun olarak dizayn edilen ileri teknoloji donanımlı üretim tesislerimiz faaliyete alınmış ve Ar-Ge merkezimiz kurulmuştur. 140.000 metrekare açık, 70.000 metrekare kapalı alana sahip olan tesislerde ilaç etken maddesi, beşeri ilaçlar ve biyoteknolojik ilaçlar ayrı ve bağımsız mekanlarda üretilmektedir.
300 ÇEŞİT İLAÇ ÜRETİYORUZ - Koçak Farma kaç alanda ilaç üretiyor? - Koçak Farma yaklaşık 300 çeşit beşeri ilaç üretmektedir. Ürünlerimiz; Onkoloji, Üroloji, Jinekoloji, Kardiyoloji, Cerrahi, Çocuk Hastalıkları, Göz Hastalıkları, Endokrinoloji, Enfeksiyon, Hematoloji, İç Hastalıkları, KBB, Nöroloji, Sinir ve Ruh Hastalıkları başta olmak üzere tüm tedavi alanlarını kapsamaktadır.
GÜÇLÜ BİR AR-GE KADROMUZ VAR - Ar-Ge çalışmalarınız hakkında okurlarımızı aydınlatır mısınız? - İlaç sektörünün geleceğini oluşturan biyoteknoloji dünyada yenidir. Ülkemizde ise, son zamanlarda özellikle hükümetin yatırım teşvik politikaları ile gündeme gelmiştir. Biyoteknolojik ilaç üretimi güçlü Ar-Ge desteği, yüksek bilgi ve teknoloji, özel altyapı donanımlı tesisi gerektiren uzun, zor ve masraflı bir süreçtir. Türkiye’de üretilen ilk biyoteknolojik ürün firmamızın “Enoksaparin Sodyum” etken maddeli “OKSAPAR” adlı ilacıdır. Kuruluşumuz Ar-Ge çalışmalarını Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesislerinde bulunan Bilim Teknoloji, Sanayi Bakanlığı’ndan onaylı Ar-Ge merkezinde sürdürmektedir. Ar-Ge merkezimizde 70 civarında uzman ve bilim insanı rekombinant DNA teknolojisi (klonlama) yöntemiyle Analog İnsülinler, Monoklonal Antikorlar (MAB), Bakteriyal ve Viral Aşılarla ilgili araştırmaları başarı ile yürütmektedir. Üniversiteler ve yabancı araştırma merkezleri ile bilimsel ve teknolojik işbirliği içinde yürütülen bu çalışmalar biyoteknoloji konusundaki global gelişmeleri yakinen izlememize olanak sağlamaktadır.
İSO’NUN İLK 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ARASINDAYIZ - Koçak Farma’nın Türkiye ilaç sektöründeki yeri hakkında bilgi verir misiniz? - Koçak Farma, inovatif Ar-Ge çalışmaları, ileri teknoloji donanımlı üretim tesisleri, bilgi birikimi ve yenilikçi ürünleri ile dünya standart ve kalitesinde ilaç üretimi yapan öncü bir kuruluştur. İSO’nun ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan şirketimizin; üretim, ihracat, istihdam ve ciro verileri Türkiye İlaç Sanayindeki önemini göstermektedir. Toplam 1200 çalışanımız var.
GELECEĞE BÜYÜK YATIRIM - Çok önemli bir yatırım kararınız var, Biyoteknoloji yatırımı… Bu yatırım için 1 milyar 110 milyon liralık teşvik aldığınızı öğrendik. Hükümet tarafından da önemsenen Biyoteknoloji yatırımınız Türk İlaç sektörüne ne gibi katkıları olacak? - Günümüzde biyoteknolojik ilaçlar tedavi üstünlüğü nedeniyle Pazar payını hızla artırmaktadır. Dünya biyoteknolojik ilaç pazarı 2012 yılında 170 milyar dolar değere ve toplam ilaç pazarının yüzde 18’ine ulaşmıştır. İlaç sektörünün geleceğini oluşturan katma değeri ve ihracat olanakları yüksek biyoteknolojik ilaca Türkiye’nin kayıtsız kalması düşünülemez. Şirketimiz bu düşüncelerle Çerkezköy OSB’de 684.889.000 TL sabit yatırım tutarında 302.400 Litre/Yıl Biyoteknolojik İlaç üretimi için Bakanlar Kurulu kararı gereğince, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun proje onayına istinaden Ekonomi Bakanlığı’ndan “Öncelikli Yatırım Teşviki” almıştır. Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan 416.000.000 TL tutarlı “Büyük Ölçekli Yatırım” ile birlikte yatırım teşviki toplamı 1.100.000.000 TL’ye ulaşmıştır. Bu yatırım, ülkemizin ekonomisine ve ilaç sektörünün geleceğine olan güvenimizin tezahürüdür. Biyoteknoloji konusunda öncü nitelikteki bu yatırım, ülkemizde biyoteknoloji kültür ve deneyiminin oluşmasına katkı sağlayacak ve yeni yatırımları teşvik edecektir.
65 ONKOLOJİ İLACINI TEK ÇATI ALTINDA ÜRETİYORUZ - Yenilikçi üretiminiz ve Ar-Ge çalışmalarınız şirketinize peş peşe ödül getiriyor. Bu ödüllerin en önemlilerini sıralayabilir misiniz? - Kuruluşumuz oluşturduğu “Onkoloji İlaçları ve Ham Maddelerinin Yerli Üretimi Projesi” dünyada ilk kez yaklaşık 65 onkoloji ilacının tek çatı altında üretimini gerçekleştirip ilaçta dışa bağımlılığı azaltmış, Avrupa Birliği ülkeleri dahil 40’tan fazla ülkeye ihraç ederek ulusal ekonomimize katkı sağlamıştır. TÜBİTAK- TTGV-TÜSİAD tarafından düzenlenen “9.Teknoloji Ödülleri” yarışmasında Büyük Ölçekli şirket “Ürün” kategorisinde “finale kalan” proje, 2011 yılı “Altın Havan” yarışmasında “Yılın Sanayi Ürünü” ödülünü almıştır. * Şirketimiz, Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez “kanser hastalarının tedavisine yerli ilaç üretimi ile yapmış olduğu katkılardan dolayı “2013 ONKOLOJİDE YERLİ YATIRIM TEŞVİK ÖDÜLÜ”ne layık görülmüştür. * 2012 yılında oluşturulan “Kanda Pıhtılaşmayı Önleyen Biyoteknoloji Ürünü Enoksaparin Sodyum etken Maddesi ve Bitmiş Ürün Üretimi Projesi” de başarıyla sonuçlanmış, Avrupa Birliği’nde ilk kez Türkiye’de üretilen ilaç, ülkemizin ihtiyacını karşıladığı gibi, yurtdışına ihracı için ilgili ülkelerde ruhsatlandırma çalışmaları devam etmektedir. Bu projemiz de TÜBİTAKTTGV-TÜSİAD tarafından düzenlenen “10.Teknoloji Ödülleri” yarışmasında Büyük Ölçekli firma “Ürün” kategorisinde “finale kalmış” ayrıca 2012 yılında “Yılın Ürünü” kategorisinde “AltınHavan” Ödülünü kazanmıştır. * Halkımızın İnsülin ihtiyacının tamamı ithalatla karşılandığından “Diyabet Tedavisinde Kullanılan Biyobenzer ürün İnsülin’in Etken Madde ve Bitmiş Ürün Olarak Üretimi Projesi” gerçekleştirilmiştir. Bu proje ile; Diyabet Tedavisinde hayati önemi haiz Analog İnsülinler GLARJIN ve LISPRO’nun Ar-Ge bazında rekombinant DNA teknolojisi ile üretimine ilişkindir. Bu proje şirketimize, 2013 yılında 3.kez “Altın Havan Yılın Ürünü” ödülünü kazandırmıştır. Proje, “TÜBİTAK-TTGV-TÜSİAD 12.Teknoloji Ödülleri” yarışmasında Büyük ölçekli firma “Ürün” kategorisinde finale kalmıştır.
İLAÇTA İTHALATA BAĞIMLILIKTAN KURTULMALIYIZ - Çok sayıda yabancı şirket Türk ilaç pazarına satın almalar ve doğrudan yatırımlarla girdi. Bu gelişme Koçak Farma’yı ve Türk ilaç sanayini nasıl etkiledi? Türk ilaç sanayinin dünya pazarındaki yerini değerlendirir misiniz? - Türkiye, ekonomik ve siyasi istikrarı, genç ve eğitimli insan kaynakları, dünyanın her yerine ulaşım olanakları, gelişmiş bilişim altyapısı, 77 milyon nüfusu ile dünyaya entegre, dinamik ve güçlü bir ülkedir. Dünya ticaretinin tarihi bir finans merkezi olan İstanbul, küresel turizmin vazgeçilmez destinasyonlarından biridir. Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında köprü konumu, uluslararası düzeyde güçlü ekonomik ve ticari işbirlikleri ve özellikle son yıllardaki teşvik politikaları Türkiye’yi yabancı yatırımlar açısından da cazip hale getirmiştir. Kanımca, yabancıların Türkiye’de şirket satın almaları, yerli ve yenilikçi ilaç üretimine katkıları gözetilerek değerlendirilmelidir. Türkiye’nin 2023’e kadar dünyanın en rekabetçi 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefini gerçekleştirilmesi için ilaçta ithalata bağımlılıktan kurtulması ve ilaç sanayinin iç Pazar ihtiyacını karşılayan ve uluslararası pazarlara ürün ihraç eden yüksek teknolojik bir yapıya kavuşması gerekir.
İLAÇ SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ BİYOTEKNOLOJİDE Günümüzde devletler, halkının ilaç ihtiyacını karşılayabilmek için ekonomik avantaj sağlayan jenerik ilaca yönelmiştir. Türkiye ilaç sanayi jenerik ilaçta donanımlı ve güçlüdür. Türkiye 2013’te 818 milyon dolar ilaç ihraç etmiştir. 2012’de ilaç ihracatımız, ithalatın yüzde 12.2’sini karşılarken, 2013’te ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 18.2’ye yükselmiştir. Ancak global standart ve kalitede katma değeri yüksek yenilikçi ürünler üretmeden, sadece jenerik ilaçla, sektörel dış ticaret açığının giderilmesi ve cari açığın yok edilmesi olası gözükmemektedir. Zira ilaç sektörünün geleceğini büyük ölçüde biyoteknoloji ürünü akıllı ilaçlar oluşturacaktır. Türkiye biyoteknolojik ilaç üretimi konusunda mevzuat, yatırım teşviki ve diğer destekler bağlamında önemli iyileştirmeler yapmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın ve TÜBİTAK’ın çalışmalara katkısı ve öncülük sorumluluğunu yüklenmesi çalışmalara ivme kazandırmıştır. Ne var ki ileri teknoloji, yıllarca süren güçlü Ar-Ge desteği ve özel donanımlı üretim tesisini gerektiren biyoteknolojik ürün üretiminde zaman faktörünün önemi dikkate alınarak daha fazla gecikilmemelidir.
TEŞVİK VE DESTEK İYİ PLANLANMALI Bu konuda önemli bir husus da, yatırım teşvik ve destek unsurlarının Türkiye’nin iç Pazar ihtiyacı ve ihracat olanakları gözetilerek belirlenecek kapasiteye göre planlanması, aynı konuda birden fazla teşvik verilerek atıl kapasite yaratılmaması ve dolayısıyla ülke kaynaklarının israf edilmemesidir. İnanıyorum ki, ilaç sanayi 2023 vizyonu çerçevesinde strateji eylem planı hedeflerini realize ettiğinde, Türkiye ilaçta küresel Ar-Ge ve üretim merkezi olacaktır.
YERLİ ÜRÜN VE ÜRETİM DESTEKLENMELİ - İlaç sanayinin varsa sorunları ve talepleri nelerdir? - Ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz koşulu “yerli üretim ve ürüne” rasyonel bir iç Pazar desteği sağlanmasıdır. Kısaca aynı standarttaki yerli ürün, yabancı ürüne karşı desteklenmelidir. Bu konuda temel yasal düzenlemeler yapılmış ise de, uygulamadaki bürokratik engel ve tereddütleri giderecek ikincil mevzuat ve düzenlemelerinin en kısa zamanda yapılması da gereklidir.
ÇOSB MODEL ALINAN BİR OSB - ÇOSB’nin çalışmaları sizce yeterli mi? Ayrıca ÇOSB’yi katılımcıları açısından değerlendirir misiniz? - Çerkezköy OSB yıllara sirayet eden altyapı çalışmaları ve gerçekleştirdiği üstyapı tesisleri ile katılımcılarının ihtiyaçlarını karşılayarak hizmette güven yaratmış ve diğer organize sanayi bölgelerince model alınan bir kuruluş konumuna gelmiştir. Özellikle organizasyondaki başarısı takdire şayandır. Karşılaştığımız sorunların yönetimce en kısa sürede değerlendirilerek akılcı yöntemlerle çözülmesi bölgeye rağbeti artırmaktadır.
TEKİRDAĞ SANAYİ ODASI ŞART - Sanayi sicil kayıtlarına göre 1438’i kalburüstü 1700 sanayi kuruluşuna sahip Tekirdağ’da Sanayi Odası kurma çalışmaları yürütülüyor. Sanayi Odası kurma çalışmaları hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? - Binlerle ifade edilen sanayiciyi temsilen Tekirdağ’ın Sanayi Odası’na kavuşması gerekir. Kurulacak Tekirdağ Sanayi Odası’nın bölgedeki sanayi kuruluşlarına daha hızlı, kapsamlı ve kaliteli hizmet verebileceği düşüncesindeyim, hayırlı ve başarılı olmasını dilerim.
YÜZMEYİ VE AT BİNMEYİ SEVERİM - İş dışında ne gibi hobileriniz var? - İş hayatımda kendimi işveren gibi değil büyük bir ailenin reisi gibi gördüğümden çalışanların sorunları ile de ilgilenirim. Bu nedenle çalışma hayatımın, günümün büyük bir kısmını aldığını itiraf etmeliyim. Fırsat bulduğumda çiftliğimde doğa ile baş başa kalıp bahçe işleri ile uğraşmayı, yürümeyi, yüzmeyi ve at binmeyi severim. Öğrencilik yıllarımda halter sporu ile ilgilendim. Üniversitelerarası müsabakalardan aldığım önemli derecelerim vardır. Şu anda aktif spora zaman ayıramıyorum.
Kaynak: İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası
Türkiye İlaç Pazarının büyüklüğü 15.4 milyar lira 2013 yılında 1.78 milyar kutu ilacın satıldığı Türkiye’de, pazarın toplam büyüklüğü 15.4 milyar TL’ye ulaştı. Bir önceki yıla göre yüzde 6.9’luk bir büyüme yakalayan ilaç sektörü 2012-2013 döneminde yüzde 3.9 büyüyen dünya ilaç pazarından daha iyi bir performans ortaya koydu. Türkiye ilaç sanayi 2013 yılında 1.78 milyar kutu ilaç satışıyla yüzde 6.9 büyüyerek 15.4 milyar TL’lik hacme ulaştı. 2012 yılında 962 milyar dolar olan dünya ilaç pazarı ise yüzde 3.9’luk büyüme ile 2013’te 1 trilyon dolara erişti. 2013 yılında başarılı bir performans sergileyen Türkiye ilaç sektörü, böylece dünya ortalamasının oldukça üzerinde bir büyüme ortaya koydu. İHRACAT 818 MİLYON DOLAR İTHALAT 4.5 MİLYAR DOLAR Yine 2013 yılı rakamlarına göre Türkiye’nin ilaç ihracatı 818 milyon dolar, ithalatı ise 4 milyar 498 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 18.2’ye yükseldi.
BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜNLERİN PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ Türkiye’de biyoteknolojik ürünlerin toplam pazar büyüklüğü 1.7 milyar TL’ye ulaşmış olup, bu rakam toplam ilaç pazarının yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturmaktadır. Biyobenzer ilaçların bu pazar içindeki payı yüzde 1.4 gibi düşük bir rakam olsa da hızlı bir büyüme kaydettiği görülmektedir. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|