SON DAKİKA
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı…
Prof. Dr. Ziya Akıncı
Türkiye Peru İş Konseyi Başkanı…
TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı
Torba Kanun vergi, iş hukuku ve sosyal güvenlik alanında neler değiştirdi?SGK Başmüfettişi Dr. Cahit Evcil, Torba Yasanın İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik açısından ne gibi hükümler içerdiğini’ Global Sanayici’ye anlattı.
TORBA KANUN İLE ÇALIŞMA MEVZUATINDA YAPILAN TEMEL DÜZENLEMELER Dr. Cahit EVCİL
Toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren ayrıntı düzenlemelerin yapıldığı ve bu nedenle uzun zamandır beklenen 6552 sayılı Torba Kanun 11.09.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 6552 sayılı Kanun, birçok kanunda değişiklik yapmıştır. Bu yazımızda 6552 sayılı Torba Kanun ile çalışma mevzuatında yapılan temel düzenlemelere yer vereceğiz. TORBA KANUN İLE İŞ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER 1- İş Kanununun 3/2. maddesinde tescili yapılan alt işverenlere ait belgelerin gerektiğinde iş müfettişlerince inceleneceği, inceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporunun işverene tebliğ edileceği ve rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edileceği belirtilmekteydi. Torba yasayla kanun maddesinde geçen altı işgünü “otuz işgünü” olarak değiştirilmiştir. Ayrıca mevcut düzenlemede iş mahkemesine yapılan itiraz üzerine Yargıtay yolu kapalı iken torba yasayla kanunun 3/2. maddesinin 5. cümlesi “İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur.” şeklinde değiştirilerek muvazaa raporlarına karşı Yargıtay yolu açılmıştır.
2-Torba Kanun ile asıl işveren alt işveren ilişkilerinde asıl işverene önemli yükümlülükler yüklenmiştir. Buna göre; işverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak re’sen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlü tutulmuştur.
3-Torba Kanunda Soma faciasından sonra madencilerle ilgili bir takım düzenlemelerin yapılacağı beklentisi doğdu. Bu beklentilerin tümü Torba Kanunda karşılanmasa da kanunda madencilere ilişkin oldukça önemli değişiklikler yapıldı. Yer altı işlerde çalışan işçilere ilişkin düzenlemelerden ilki bu kişilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmalarının kolaylaştırılmasıdır. Buna göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanma konusunda işçilerde aranan en az 6 ay kıdem şartı yer altı işlerinde kaldırılmıştır. Buna göre yer altı işlerde çalışan işçi işe girdiği günden itibaren iş güvencesi hükümlerinden yararlanacak; işten çıkarılmak istendiğinde bu hususun işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve geçerli neden belirtilmesi gerekecektir.
4-Torba Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamayacaktır.
Yer altında çalışan işçilerin yer altındaki haftalık çalışma saati otuz altı saat, günlük çalışma süresi altı saat olarak azaltılmış; haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının “yüzde yüzden az olmamak üzere” arttırılması suretiyle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Buna göre maden işyerlerinde çalışma koşullarında önemli iyileştirilmelerin yapıldığını söylemek mümkündür.
5-Torba Kanuna göre yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanacaktır.
Buna göre yer altı işlerinde işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara 18 günden, b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara 24 günden, c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 30 günden,
az olamayacaktır. Ekleyelim ki bireysel veya toplu iş sözleşmesiyle bu sürelerin arttırılması da mümkündür.
6-Torba Kanuna göre, alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanacaktır.
Ayrıca asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlü kılınmıştır.
7-Torba kanun ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen madde ile 4. Grup madenlerden “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde, yer altında çalışan işçilere ödenecek ücret miktarı 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi uyarınca belirlenen asgari ücretin iki katından az olamayacaktır.
Görüleceği üzere torba kanun ile asıl işveren alt işveren ilişkilerine ve yer altı işlerinde çalışanların çalışma koşullarına ilişkin önemli düzenlemeler yapılmış; bu işlerde çalışan işçilere önemli haklar sağlanmıştır.
TORBA KANUN İLE SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA YAPILAN DÜZENLEMELER SGK Prim Borçlarının Yapılandırılması 6552 sayılı Torba Kanunun 81 inci maddesiyle, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı gibi borçların yapılandırması ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, 2014 yılı Nisan ayı ve önceki aylara ilişkin olup 11 Eylül 2014 tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan; a-4/1-a, 4/1-b, 4/1-c kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, b- İsteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi borçları, c- Damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı borçları, d- Asgari işçilik uygulaması kapsamında 30.04.2014 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanarak 11.09.2014 tarihinden önce Kurumca resen tahakkuk ettirilip işverene tebliğ edildiği hâlde 11.09.2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan sigorta prim borçları, e- Genel sağlık sigortası (GSS) kapsamına alınmış olan kişiler adına tahakkuk ettirilmiş ve ödenmemiş olan GSS prim borçları, f- Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, 11.09.2014 tarihini takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin borçlar, h- 30.04.2014 tarihine kadar işlenen fiillere ilişkin olup 11.09.2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası borçları, yapılandırma kapsamına girmektedir. Yukarıda belirtilen borç asılları ile bu borçlara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden 11.09.2014 tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, kanunda belirtilen süre ve şekillerde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. İdari para cezaları hariç, borç asılları aynen tahsil edilecek, sadece gecikme cezası ve gecikme zammı silinerek bunun yerine Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplama yapılacaktır. İdari para cezalarında ise borç aslının yüzde 50’si ile ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden 11.09.2014 tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın aşağıda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, borç aslının yüzde 50’si ile gecikme cezası ve gecikme zammı silinecektir. Genel sağlık sigortası prim borcu olanlar, prim borcu aslının tamamını 01.10.2014 tarihinden itibaren sekiz ay içinde ödemeleri halinde, ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilmeyecektir. Yapılandırma kapsamına giren borç asıllarının 11.09.2014 tarihinden önce ödenmiş olması şartıyla, 11.09.2014 tarihi itibarıyla aslı ödenmiş ferî alacağın yüzde 40’ının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde kalan yüzde 60’ının tahsilinden vazgeçilecektir. Yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak borçların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, borçlular başvuru sırasında 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih edebileceklerdir. Taksitler iki ayda bir ödenecektir. Taksitle ödemenin tercih edilmesi halinde taksit sayısına göre; 6 eşit taksit için 1,05 9 eşit taksit için 1,07 12 eşit taksit için 1,10 18 eşit taksit için 1,15 Oranında vade farkı uygulanacaktır. Yukarıda belirtilen katsayılar, ödenecek borç tutarı ile çarpılacak, bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacaktır. Yapılandırmadan yararlanmak isteyenlerden; Genel sağlık sigortası prim borcu olanların 30.04.2015 tarihine kadar, İşverenler ve diğer borçluların ise 31.12.2014 tarihine kadar, Sosyal Güvenlik Kurumu il / merkez müdürlüklerine başvurmaları gerekecektir. Genel sağlık sigortası prim borcu olanların ilk taksiti 01.10.2014 tarihinden itibaren 8 ay içinde, İşverenler ve diğer borçluların ise ilk taksiti 01.10.2014 tarihinden itibaren 4 ay içinde, sonraki taksitleri ise ikişer aylık dönemler hâlinde ödemeleri gerekmektedir. Ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılmaya devam edilecektir. Ancak süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde ise yapılandırma hakkı kaybedilir.
Ödenecek alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar iade edilecektir.
Son olarak önemle belirtelim ki, yapılandırmadan yararlanmak isteyen borçluların, diğer şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şartı aranacaktır.
Sosyal Güvenlik Mevzuatındaki Diğer Değişiklikler 1- 10 günden fazla ev hizmetlerinde çalışanlar tüm sigorta kollarına tabi tutularak zorunlu sigortalı sayılmış olup, 4/(a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin hükümler uygulanacaktır. 10 günden az çalışanlar sadece kısa vadeli sigorta kollarına tabi tutulmuş olup, kendilerince prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 2'si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenecektir. Özetle, çalışma saatine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalıların SGK’sı işverenleri tarafından yapılacak; çalışma saatine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak prime esas günlük kazanç alt sınırının %2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödeyeceklerdir.
2- 5510 sayılı kanunun 41. maddesinde, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte birinin, prim ödeme gün sayıları toplamına ekleneceği ve eklenen bu sürelerin emeklilik yaş hadlerinden de indirileceği yolundaki maddede “malul “ ibaresi “ağır engelli” olarak değiştirilmiştir.
3- Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’de çalışan yabancı uyruklular en fazla 3 ay süreyle Türk Sosyal Güvenlik sisteminin kapsamı dışında kalabileceklerdir. Özetle, uluslararası sosyal güvenlik hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için gönderilenler, görevlendirilme süresi 3 ayı geçmediği sürece sigortalı sayılmayacak; ancak, görevlendirme süreleri 3 ayı geçerse sigortaları yapılacaktır.
4- Maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için aranan emeklilik yaş şartı 55’ den 50’ ye düşürülmüştür. 5-Yer altı ve maden işlerinde çalışanların fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık süreleri de fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma şartı aranmaksızın fiili hizmet süresi zammının hesaplanmasında dikkate alınacaktır. 6- 4/a, 4/b ve 4/c’li kadın sigortalılar, üç doğumla sınırlı olmak üzere, her doğumdan sonraki iki yıla kadar süreleri borçlanabileceklerdir. 7- Tüp bebek ödemelerinde 3 denemeye kadar SGK tarafından masraflar karşılanacaktır. Yardımcı üreme yöntemi tedavisinde katılım payı ilk denemede 0, ikinci denemede %, üçüncü denemede oranında uygulanacaktır. 8- Ülkemizle ikili sosyal güvenlik anlaşması olmayan ülkelere çalışmak üzere götürülen işçilerin SPEK üst sınırı 3 asgari ücret ile sınırlandırılmıştır. 9- Sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin Kurumca sonradan tespit edilmesi hâlinde tespit edilen fark prime ilişkin borç aslına, tebliğ tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanun 89. maddesinin ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacağı öngörülmüştür.
10- Üst üste 6 ay çekilmeyen emekli maaşları durdurulmaktaydı. 6 aylık bu süre 12 aya çıkarılmıştır. Dolayısıyla emekli aylıklarının 12 ay çekilmemesi halinde emekli maaşı durdurulacak, başvuru olması halinde ise yeniden bağlanacaktır. 11- 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde gelir testine başvuranların gelir testi sonuçları 01.01.2012 tarihinden itibaren geçerli sayılacaktır. Yapılan bu düzenleme ile gelir testi sonucu gelirleri asgari ücretin 1/3 ünden az olanların GSS prim borçları silinecektir. 12- Sosyal güvenlik mevzuatından doğan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılacaktır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şartı aranacaktır. Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilecek, İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilecektir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlü olacaktır.
TORBA KANUN İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER 1-633l sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “Kapsam ve istisnalar” başlıklı 2 nci maddesinde yer alan kapsam dışı faaliyetlere Torba Yasanın 15 inci maddesiyle bir yenisi eklenmiştir. Yapılan bu düzenlemeyle; denizyolu taşımacılığı yapan araçların uluslararası seyrüsefer hâlleri 633l sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun kapsamı dışına çıkarılmıştır.
2-633l sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun, işverenlere iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirme / çalıştırma yükümlülüğü getiren “İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri” başlıklı 6 ncı maddesinde Torba Yasanın 16 ıncı maddesiyle bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Yapılan bu düzenlemeler uyarınca;
a- Artık sadece on veya daha fazla çalışanı olup çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirmek, çalıştırmak zorunlu olacaktır. Ondan az çalışanı olan bütün işyerleri ile on veya daha fazla çalışanı olmakla beraber az tehlikeli veya tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri içinse bu zorunluluk kalkmıştır.
b- 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili, iş güvenliği uzmanlığı ve işyeri hekimliği için belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmasa bile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebileceklerdir. 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme / çalıştırma yükümlülüğünden bu şekilde kurtulabileceklerdir. Torba Yasanın 18 inci maddesi gereğince uygulamanın usul ve esasları Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
c-İşyerlerinde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirme süresinin belirlenmesinde esas alınması gereken çalışan sayısı hesaplanırken, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamındaki öğrenci statüsünde olan çırak ve stajyerler çalışan sayısı toplamına dahil edilmeyecektir.
3-633l sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun “Sağlık gözetimi” başlıklı 15 inci maddesinde Torba Yasanın 17 inci maddesiyle bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeden önce, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında alınması gereken sağlık raporlarının, işyeri sağlık ve güvenlik biriminde veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınması gerekiyordu. Yapılan yeni düzenleme uyarınca; söz konusu sağlık raporları işyeri hekiminden alınacaktır. Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere, işyeri hekimi görevlendirme / çalıştırma konusunda 10’dan az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerleri için bu konuda istisna getirildiğinden, bu işyerlerinde çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği kapsamındaki sağlık raporlarını kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de alabilecektir. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|