Bir vali bir kentin makus talihini değiştirebilir mi?

Türkiye’de önderlik çok önemli… Sonuçta liderlerin ülkesiyiz. Liderlerle öne çıkıp, lidersizlikle yere vurduğumuz açık ve seçik bir gerçek… İşte Atatürk… O’nun döneminde her alanda zirve yaptık… Emperyalizme karşı büyük bir mücadele verdik… Ekonomide önemli adımlar attık.

Bugünkü ekonominin altyapısında o gün atılan temeller izlerini hep görüyoruz… Malatya tekstil ve hazır giyimde öne çıktıysa Sümerbank’ın katkısı inkar edilemez. Konya gıda sektöründe belli bir noktaya geldiyse Şeker Fabrikaları’nın payını yadsıyamayız. Bursa, Adana ve İzmir ekonomisinde o gün atılan temellerin izleri bulunur. O yüzden liderlik önemli… Hem de çok önemli… Anadolu’da liderler valiler, belediye başkanları olarak öne çıkar…

Bir vali vardır yıllar önce o kentte çok büyük hizmetler yapmıştır hala unutulmamıştır. Asla unutulmayan belediye başkanları vardır… İzmir’de Burhan Özfatura, Ahmet Piriştina, Antep’te Celal Doğan, İstanbul’da Bedrettin Dalan, Ahmet İsvan, Ankara’da Murat Karayalçın yakın dönemin akılda kalan başkanları olarak sayılabilir.

Unutulmamak için bir şeyler yapmak gerekir… Ardınızda size unutturmayacak eserler bırakmalısınız. Tıpkı Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun yaptığı gibi… Ordu son yıllarda en fazla
göç veren iller arasında öne geçti. Sadece İstanbul’da 500 bin Ordulu’nun yaşadığı söyleniyor. Ordu nüfusunun 750 bin (köylerle birlikte) civarında olduğu dikkate alınırsa Ordulu doğduğu yerde doyamayacağını düşündüğü için gurbete çıkmak durumunda kalmıştır. Bunu önlemek bugüne kadar mümkün olmadı… Önlemek için proje geliştirmek kimsenin aklına gelmedi. Geldiyse de uygulamadı. Oysa Ordu değerlendirildiğinde birçok fırsat sunabilecek bir yapıya sahip…

Vali Balkanlıoğlu göreve gelir gelmez bu fırsatları ortaya çıkardı… Ve en iyi fırsattan yani turizmden işe başladı… Bugüne kadar türkülere adını vermiş olan derelerden yola çıktı. Ordu’nun doğal güzelliklerini, ilgi odağı olabilecek derelerini turizme akıtmaya karar verdi. Dereleri anlatırken bazen yaylalara da değindi. Kanyonlardan bahsetti arada sırada… Sahil yolu tüneller ve viyadüklerle içeriden geçtiği için bozulmamış sahillerden söz etti ve Karadeniz’in maviliğinin yeşille yarışını anlattı. Şelalelerin dansından söz etti… Ve kısa sürede inanılmaz bir sonuç aldı. Proje başladığında yani 6 ay önce turist sayısı 116 bin iken, şu an bu sayı 446 bine ulaştı.

Ordu’ya gelen konukların sayısı tam dört kat artış gösterdi… Ve gelenler sadece gezilim görelim yapmadılar… Örneğin köyün tepesinde bir muhtarın evini bir yıllığına kiralayıp ona inanılmaz bir rakam ödediler. Böyle başka örnekler de gelişti… Ordu ulusal ve uluslararası turizm yatırımcısının kapsama alanına girdi. Şimdi herkes otel yeri bakıyor. Dik yamaçlara bir gün oğlum gelir mantığı ile yapılan binaların pansiyon olarak işletmek için talipliler, işletmeciler gelmeye başladı.

Pansiyon turizmi için seferberlik başladı.  Ordu’nun makus ya da göç veren talihi değişmeye aday. Ve bugüne kadar sadece fındığı ile bilinen Ordu, balından tostuna, pidesinden ot yemeklerine kadar başka alanlarda da varlığını göstermeye başladı.

Çok kısa sürede gelinen noktaya bir de önümüzdeki günlerde ünlü bir havaalanının destek vereceği hatırlatalım. Dünyanın deniz doldurularak yapılan üçüncü havaalanı olan Ordu-Giresun International Havaalanı bugüne kadar derelerin desteği ile akan turizmi belki de uçuracak.

Çünkü valilik bununla  ilgili çılgın hazırlıklar yapıyor… Avrupa’dan ya da Ortadoğu’dan hafta sonu turları için hazırlık son safhasında. Konuyu Türkiye’de en iyi bilen TÜRSAB’tan profesyonel destek bekleniyor. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un danışmanı Recai Delibaşoğlu bu konuda çalışmaları yürütüyor.

“Bir hafta sonu küresel Isınmaya uzak kalın, doğal bir ortama yakın olun” sloganı ile başlatılacak turlara Türkiye’den de büyük ilgi olabileceği tahmin ediliyor. Diyorlar ki, “Kim istemez bir hafta sonu bir saat, iki saat uçarak bol oksijene kavuşmak, denizin ve derelerin sessizliği yaşamak…”

Cevap, günümüzün büyük kentlerinde herkes ister diyebiliriz.

İşte Ordu’da bir Vali ve ekibi böyle bir hazırlık içinde… Ordu’nun girişimcileri, işadamları olayın hala farkında değiller, ama konuyla ilgili yatırımcılar fırsatın peşindeler… Ve en önemlisi Ordu artık milli gelirden alan değil veren kent olmaya gidiyor. Turizm gelirleriyle, ihracatı ile Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesi için destek verenler arasında olacak.