Bırakın şu ihracatçının yakasını...

2011 yılındaki 210 milyar dolarlık ara ve yatırım malı ithalatının yalnızca yüzde 28’lik kısmı ihracata giderken,
bu ithalatın yüzde 72’lik aslan payı da yurt içi tüketime gitmiş.

Bir ünlü düşünür “Siyaset öyle bir şeydir ki; ‘meleği şeytan,
şeytanı melek’ gösterebilir” demiş. Bu söz tabii ki siyasetin alanına giren genel konular için söylenmiş
ama son dönemde ekonomide de
yine bir Anadolu deyimiyle ‘sap ile saman birbirine karıştırılıyor’ ve birilerine ciddi haksızlık yapılıyor.
İhracatçılarımızdan bahsediyorum. İhracat yükseliyor, cumhuriyet tarihinin rekorları kırılıyor. Bu rekorun hükümetin hanesine başarı olarak yazılmasını hazmedemeyenler bağırıyorlar. “Siz bir de ithalatı açıklayın, bu ihracatçılar ithalatın baş sorumlusu” diyenlerin sesi eskisinden daha gür çıkıyor. Sanki rekor dış ticaret açığının sorumlusu ihracatçılar.

İHRACAT KUTSAL BİR İŞTİR
Bu kadar aymazlık ve bu kadar haksızlık olmaz. Bir kere küçümsedikleri ihracat olmasa bu kadar dış ticaret açığına o kadar ihracatı da eklerseniz bu ülke çöker. İhracat kutsal bir iştir ve ihracat yapabilen her Türk girişimcisi bence övgüye layıktır. Her neyse bu son tartışmalar ihracatçılarımızı da çok üzmüş olmalı ki Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ‘ihracatçının ithalatla ne kadar ilişkili’ olduğunu anlatma gereği duydu. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ayrıntılı açıklamalarından sonra TİM Başkanı Büyükekşi de ihracatçılar adına bir savunma yapma ihtiyacı hissetti. Sonuç: “İthalatın sebebinin ihracat olduğu bir şehir efsanesi”. Çünkü 2011 yılındaki
210 milyar dolarlık ara ve yatırım
malı ithalatının yalnızca yüzde 28’lik kısmı ihracata giderken, bu ithalatın yüzde 72’lik aslan payı da yurt içi tüketime gitmiş. Dolayısıyla ‘Türkiye ihracat yaptıkça dış açık veriyor’ iddiası, hiç gerçekçi bir sav değil. Büyükekşi, Türkiye’nin ihracat
konusunda gösterdiği başarı takdir edilmeyi hak ederken, ihracatçıların ithalatın sebebi olarak gösterilerek
adeta suçlu ilan edildiğini vurguladı.

İŞTE İTHALATLA İLGİLİ GERÇEKLER
● Türkiye’nin 240 milyar dolarlık ithalatının 58 milyar dolarlık kısmı ihracata girdi olurken bunun dışında kalan kısım iç piyasaya yönelik
üretime ve tüketime gitti.
● İhracatçı yurt dışından aldığı
58 milyar dolarlık girdi ile 135 milyar dolar ihracat yaparak, ülkeye 77 milyar dolarlık net döviz girdisi sağladı.
● Türkiye’de imalat sanayinin ithal girdiğe bağımlılık oranı yüzde 43.
Yani Türkiye’de iç piyasaya veya
ihracata gidecek herhangi bir mal üretmek için dışarıdan alınması
gereken girdi oranı yüzde 43.
● Bu girdilerin başında enerji geliyor. 2011 yılında Türkiye’nin enerji ithalatı 54.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
● Cari açığımızın 77 milyar, dış ticaret açığımızın 105 milyar dolar olduğunu göz önüne alındığında sadece enerji ithalatı, cari açığın yüzde 70’ini, dış ticaret açığının yüzde 51’ini oluşturuyor.
● 100 dolarlık ithalatın 42 doları, hammadde açısından ülkemizde
üretimi hiç olmayan ya da çok
az olan ürünlerden, oluşuyor.