SON DAKİKA
Boyanın kanala verilmesini önleyen sistem geliştirdikTurnalar Tekstil Boya Apre Yönetim Kurulu Başkanı Şenel:Firma olarak nano teknolojiye geçtiklerini belirten Şenel, "İki yıldır üzerinde çalıştığımız sistem dünyada ilk yatırım olacak. Kurduğumuz sistem, teknoloji olarak kumaş boyamasında bir devrim niteliğinde. Bu sistemin organizasyonu ve teknolojisi bana ait. Makinelerimiz ABD’de yapılıyor. Bu sistemle boyanın kanallara akıtılması ortadan kalkacak. Su tüketimi 4’te 1'e düşecek" dedi.
HÜSEYİN ÇOLAK
Tekstilde devrim olacak, hatta çığır açacak yeni bir teknolojiyi hayata geçirmenin heyecanını yaşayan Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin önemli firmalarından biri olan Turnalar Tekstil Boya Apre San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Şenel’le yeni projesi ve iş hayatı üzerine konuştuk. Tekstille ilgili çok önemli açıklamalar yapan Şenel, “Tekstil Türkiye’de zaman zaman yanlış yönlendirmeler sonucu zor anlar yaşadı. Bundan sonra tekstilin önünün açık olduğunu görüyorum” dedi. - Okuyucularımızın sizi daha yakından tanıyabilmesi için kendinizden bahseder misiniz? - 1954 Tokat Zile doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Zile’de bitirdim. Lise eğitimimden sonra Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. 1970 yılında üniversiteden mezun oldum. 1,5 yıl bir Amerikan firmasında çalıştım. Ardından askere gittim. Geldikten sonra ailemin mesleği olan tekstile girdim. Okurken de babamın yanına gelip çalışırdım. Dolayısıyla mezun olduktan sonra aile mesleğine yöneldim. 1980 yılında İstanbul Sultanhamam’da Şeneller Tekstil’i kurduk. Üniversite eğitimim ve yurtdışını çok iyi takip ettiğimden dolayı kısa sürede belli bir seviyeye geldik. Bunda yabancı dilimin de çok büyük etkisi oldu. O zamanlar yabancı dil bilmek büyük bir avantajdı. ► SPOR GİYİMİNDE BAYRAK OLDUK İş hayatımızın ilk yıllarında spor giyiminde bir bayrak olarak ön plana çıktık. Türkiye’de belki de spor giyim ve özellikle jean pantolon yapımında kullanılan dayanıklı bir kumaş olan denimle ilk uğraşan benim. Türkiye’deki denim pazarında emeğim çoktur. Hatta sektördeki arkadaşlarımız derler ki ‘denim üretip de Şeneller’i bilmeyen bu işi yapmamış demektir.’ Birçok firmanın denim sektörüne girmesinde benim emeğim ve katkım vardır. Kumaş sektöründe ilerledikten sonra 1995 yılında dokuma bölümümüzü kurduk. Tokat Organize Sanayi Bölgesi’nde başladık bu işe. 2000 yılında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ne geldik. 2005’te dokuma bölümümüzü yok pahasına yurtdışına sattık. İthal mal gelip de ucuza piyasaya girince dokuma yapmanın bir esprisi kalmamıştı. Biz de dokuma tezgahlarımızı sattık. Elimizde sadece kumaş pazarlama ve boyahane kaldı. - Siz kaçıncı kuşak sanayicisiniz? Dedeniz ve babanız da tekstille uğraşıyormuş sanırım? - Biz üçüncü kuşağız. Dedem iplikçiymiş, babam manifaturacılık yapıyordu. Kumaş satıyordu. Yurtdışından ağırlıklı kumaş gelirmiş. Sümerbank’la dokuma başlamış Türkiye’de. Atatürk’ün kurduğu dokuma fabrikalarıyla Türkiye kumaş dokumasına geçmiştir. 1950’de de Adnan Menderes hükümeti tarafından özel sektörün önünün açılmasıyla tekstil sektörü büyümüştür. Bir de Türkiye’de tekstile yapılan en büyük yatırımlar 1994-95 ve 96 yıllarında Tansu Çiller döneminde olmuştur. Tekstilin Türkiye’den boşalması da 2002’den 2005’e kadar olan sürede olmuştur. - Şirketiniz aile şirketi mi? Dışarıdan ortağınız var mı? - Aile şirketiyiz. Ben Yönetim Kurulu Başkanıyım, benim iki tane kızım ve iki tane yeğenim var. Kardeşim (Tuncay Şenel) yeğenimle birlikte kumaş pazarlamanın başında. Boyahanenin başında ben varım. Orkestranın başındayım. - Turnalar Tekstil’in kuruluşundan biraz bahseder misiniz? - Bizim asıl firmamız Şeneller Tekstil olarak geçer. İstanbul’a 1980’de geldik. Turnalar Tekstil de 2000 yılında kuruldu. Şeneller firması halen İstanbul’da pazarlama işleri üzerine devam ediyor. Kendimize de kumaş boyuyoruz. Dışarıya da kumaş boyuyoruz. İç piyasa ve ihracata dönük boyama yapıyoruz. Teknolojimiz yeni. 2005 yılında yeni yatırım yapıp makine parkımızı yeniledik. 2010 yılına kadar bu teknolojiyle çalıştık. Şimdi yeni bir teknolojiye geçiyoruz. ► YENİ SİSTEMİ YAKINDA DEVREYE SOKACAĞIZ - Yeni teknolojinizi anlatır mısınız? - Yeni teknolojimiz dünyada ilk olacak bir yatırım. Boyada dünyada ilk olan nano teknolojiye geçiyoruz. Nano’nun ne olduğunu kimse bilmez. Herkes adını bilir ama neyi ihtiva eder bunu bilmez. Kuracağımız sistem boya sanayiinde nano teknoloji diye geçer. Bunun ne olduğunu bilmek lazım. Bizim kurduğumuz sistem, teknoloji olarak kumaş boyamasında bir devrim niteliğinde. Bu teknolojinin altyapısını oluşturuyoruz. Yaklaşık iki yıldır bu teknolojinin üzerinde çalışıyoruz. Dünyada ilk. Bu sistemin organizasyonu bana ait. Teknolojisi de bana ait. Bu teknolojinin ileriye gitmesi için benim büyük emeğim oldu. Mükemmel bir makine oldu. ABD’de yapılıyor bu makinemiz. ABD’liler de bu makineden övünerek bahsediyor. Boyama teknolojisini o kadar ileriye götürecek ki şu anda hayal etmesi bile çok güzel. Örneğin boyanın artık kanallara akıtılması ortadan kalkacak. Su tüketimini düşürüyor. Su tüketimini 4’te 1’e düşürüyor. Şu anda da su tüketimini sürekli aşağılara çekiyoruz. Doğayı ve suyu kirletmekten kurtarıyoruz. Büyük bir yatırım. Sanayicilerin kazandığı bir şey yok. Kazandığını yatırımlara aktarıyor. Bizim de bu yatırımımız yaklaşık 10 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Daha önceden de 10 milyon dolarlık yatırım yapmıştık bununla birlikte 20 milyon dolarlık bir yatırım olacak. ► İNSAN VAR OLDUĞU SÜRECE TEKSTİL BİTMEZ -Tekstilin geleceğini nasıl görüyorsunuz? - Tekstilin bitiyor denildiği bir dönemde biz büyük yatırımlar yapıyoruz. Bu da bitmediğinin göstergesidir. Tekstil bitmez sadece rekabetten kaçmak vardır. Ucuz işçilik ve ucuz enerji politikalarına doğru yönlendirmeler vardır. İnsanlar var olduğu sürece giyinecek. Bir de moda bitmez. İnsanlar sürekli modayı takip eder. Sürekli değişiklik vardır. Farklı gözükmek de bir ekoldür. Bu bitmez. İnsan dışarı çıktığı zaman kıyafetiyle ilk başta karşılanıyor. Herkes her zaman tek tip giyinmez. Sürekli modaya uyacaksınız, değişiklikleri takip edeceksiniz. Tekstil hiçbir zaman bitmez. ► TEKSTİLDE YANLIŞ POLİTİKALAR UYGULANIYOR Türkiye’de de tekstil bitmez. Türkiye aslında tekstilin merkezi bir ülkedir. Bana göre yanlış politikalar sonucunda bugünkü durumuna gelmiştir. Türkiye bir pamuk ülkesi, tekstilin hammaddesini üreten bir ülkede neden tekstil bitsin? Zaman zaman uygulanan yanlış politikalardan dolayı böyle olmuştur. 5 bin yıldır bu topraklarda tekstil yapılıyor, pamuk işleniyor. Bu coğrafyada tekstil bitmez. Dünyadaki gelişen olaylara göre tekstil şekilleniyor. Rusya’nın dağılması ve Avrupa’ya açılmamızla birlikte Türkiye’deki sanayiciler tekstilde çıraklık dönemine görmeden usta oldu. Bunun sıkıntılarını çektik. Markalar oluşmadı, ürünler yurtdışına yeteri derecede pazarlanmadı. Kriz politikalarından en çok tekstil etkilendi. Tekstilde ana madde işçilik ve enerjidir. Bunların fiyatları yüksek olunca Çin’e karşı mücadele edemezsiniz. Yanlış yönlendirdiler, Mısır’a yönlendirdiler. Yurtdışına yok pahasına tezgahlar satıldı. O gün yok pahasına satılan tezgahlara şu anda değer biçemezsiniz. Bugün dokumacılar ve iplikçiler altın çağını yaşıyor. Pamuk 1,5 dolardan 4 dolara çıktı. Dokumacılarda ürün dokutacaksınız tezgah bulamıyorsunuz. Dokumacıların tezgahları zamanında hep yurtdışına satıldı. Tekstil çok büyük oranda istihdam sağlayan bir sektör. Bunun değerinin bilinmesi gerekir. ► TÜRKİYE’DE HERKES GÜNLÜK YAŞIYOR Bizim bir de kendimize ait teknolojimiz yok. ABD’deki gibi Avrupa’daki gibi büyük şirketleri elinde tutan bir ülke değiliz. ABD’nin 14 trilyonluk ticaret hacmi var bunu elindeki teknolojisiyle başarıyor. Teknoloji ve kontrol ellerinde. Ona göre yatırımlarını ve eğitimlerini yapıyorlar. Bizim böyle bir yapımız yok. Geçmişte de olmadı, bugün de olmuyor. Günlük projeler yapılıyor. Bizde günlük yaşıyoruz. Günü kurtardın mı mutlu oluyorsun. İnsanlarımıza böyle öğretilmiş ve yaşatılmış. ► İYİ İNSAN YATIRIM YAPAN İNSANDIR Enflasyon ve devalüasyonlar hep böyle öğretmiş insanlara. Faizlerin yüksek olduğu her yerde bu böyledir. Faiz acil reçetedir. Biz de hep bu kullanılmış. İnsanlarımızın da para kazanması artı bu paraları da ülkeye tekrar yatırıma döndürmesi lazım. Elinde 10 trilyon paran olsun eğer bankada tutup da yatırım yapmıyorsan iyi insan değilsin. Eğer yatırım yapıyorsan iyi insansındır. Yoksa asalak bir canlıdan farkın kalmaz. Öteki taraftan bir insan bir simit yiyip de araştırma yapıp da bir mücadele içindeyse benim için en makbul adamdır. Mesela Pasteur kuduz aşısını bulmak için yedi yıl uğraşmış. Aç kalmış eşinden ve çocuklarından ayrılmış en sonunda da insanların ölümüne sebep olan bir derdin dermanını bulmuş. Ne kadar önemli bir adım. Ülkene faydalı olabilmek için sürekli yeni şeylerin peşinde koşman gerekiyor. Eğer yenilik yapamazsanız atıl kalırsınız. ► ÇOSB MÜKEMMEL İŞLER YAPIYOR -Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz? - Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin çalışmalarından çok memnunuz. Mükemmel insanlar işin başındalar. Kendilerinin her biri birer değerdir. Onların yaptığı işlerde fazla söze gerek yok. Her şey göz önünde. -Günde kaç saat çalışıyorsunuz? Her gün işe geliyorum. İş kolik bir adamım. 16 saat çalışıyorum kimi zaman. Sabah 08.00’de işimin başındayım. Çalışmak güzel şey. İnsanın yaşama felsefesi. ► PARAYLA ALINMAYACAK HOBİLERİM VAR -Hobileriniz var mı? Varsa zaman ayırabiliyor musunuz? - Zevk aldığım şeyler de var. Örneğin boğazda oturup denizin dalgalarını izlemeyi çok seviyorum. Bugün bu manzarayı hiçbir yerde parayla alamazsınız. Denizin dalgasını da parayla durduramazsınız. Parayla alınmayacak şeyleri severim. Sanatı çok severim, sanatı da parayla alamazsınız. Sanatçılık da doğuştan gelen yetenektir. Oturup da güzel resim yapayım derseniz yapamazsınız. Bazı şeyler doğuştan gelir. Gece hayatım yoktur. Kapalı mekanlarda oturmayı sevmem. Gün boyu zaten kapalı mekanlardayız. İş dışındaki saatlerimi de bu tür yerlerde geçirmeyi sevmem. Yürümeyi severim. Kısa da olsa sabahları yürüyüş yapmayı severim. Bilimsel araştırmayı severim. Dünyada nerede bilimsel bir araştırma olsa mutlaka gidip görmeyi tercih ederim, gitmek için çabalarım. AYDA 3 MİLYON METRE KUMAŞ BOYAMA KAPASİTESİ VAR Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 2003'te faaliyet göstermeye başlayan ve sektörün önde gelen kuruluşlarından biri olan, kaliteli ürün üretmeyi prensip edinen Turnalar Tekstil Boya San. Ve Tic. Ltd. Şti. bu doğrultuda çalışmalarını sürdürüyor. Kurulduğu günden itibaren bilim ve teknolojideki gelişmeleri yakından takip eden Ar-Ge faaliyetleri sayesinde teknik tekstil alanında uzmanlaşarak üretim yapan Turnalar Tekstil çevreye ve topluma karşı sorumluluğunun bilincinde boya ve terbiye işlemlerini, müşterilerinin beklentileri doğrultusunda gerçekleştiriyor. Sektörde öncü olmanın verdiği güven ve gururla kesintisiz üretim yapan firma, yüzde 100 öz sermayesiyle geleceğe güvenle bakıyor. Firma, dokuma kumaş, boya ve apre işleri yapıyor. Fabrikada aylık 3 milyon metre kumaş boyama kapasitesi var. Tonaj olarak da aylık 1200 ile 1500 ton arası işlem yapıyor. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|