SON DAKİKA
TEİD Başkanı Mehmet Buldurgan
Prof. Dr. Murat Ali Yülek
Prof. Dr. Fikret Akınerdem
ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
Bu sefer bizim de krizimiz olur mu?
Türkiye’nin cari açığını en pratik azaltan şey sadece ve sadece kurların “devalüasyon etkisi yaratacak kadar” yükselmesidir. İşte bu etki sağlandı ve ABD doları çok uzun bir aradan sonra 1.7 liranın üzerinde kalma sinyali verdi. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda da bu kriz stresi devam edeceğine göre birkaç ay içinde dış ticaret açığında iyileşme görebiliriz.
2008’in sonundan beri ABD ve Avrupa’yı konuşuyoruz. Küresel mali kriz “geldi geçti, bizi teğet geçti” derken ve 2010’da, 2011’in ilk çeyreğinde rekor büyümeler yakalamışken şimdi yeniden ABD ve Avrupa’nın ciddi bir ekonomik krize girebileceğini konuşmaya başladık. Avrupa’daki iflası tartışılan ülkeler, ABD’de Başkan Obama’nın, borçlanma yetkisiyle ilgili kavgası doludizgin devam ediyor.
Peki bu defa Türkiye nasıl etkilenecek?
Hükümetin 2010 yılı son çeyreğinden beri ekonomiyi soğutma, kredileri ve iç talebi geriletme, ithalatı bastırma ve bu şekilde cari açığı düşürme çabasını izledik.
Sonuç: alınan önlemler arzulanan sonuçları getirmedi.
Cari açık yılın ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 121.3 artarak, 37 milyar 274 milyon dolara çıktı. Basit bir oranlama yaparsak 10 ayda 75 milyar doları, 12 ayda 90 milyar doları aşabilir. Bu kadar büyük açık gerçekten de ciddi sorunları tetikleyebilir. İşte bu noktada küresel kriz işimize yarayacak.
Önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin sonra da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın uyarılarını dikkate alırsak tarihte belki de ilk kez bir hükümetin önemli isimleri “Dikkat edin kriz geliyor, bizi de etkiler ona göre harcamayın ve borçlanmayın” mealinde konuşmuş oldular. Daha önceki krizleri hatırlayın kriz kasıp kavururken bile hükümeti temsil edenler “inkar” sözleri sarf ederdi.
Peki şimdi neden böyle oldu?
Çok basit; Türkiye’nin cari açığını en pratik azaltan şey sadece ve sadece kurların “devalüasyon etkisi yaratacak kadar” yükselmesidir. İşte bu etki sağlandı ve ABD doları çok uzun bir aradan sonra 1.7 liranın üzerinde kalma sinyali verdi. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda da bu kriz stresi devam edeceğine göre birkaç ay içinde dış ticaret açığında iyileşme görebiliriz. Cari açık da gerilemeye başlar. İşte bu nedenle bu defa da “bizim krizimiz olmayacak” ama dışarıdaki kriz bu defa içimizdeki bazı yanlışları gidermek için faydalı olacak.
● YENİ PAZARLAR
Küresel krize kadar Türkiye’nin sanayicileri hep zengin pazarlara odaklıydı. Ne zaman ki bu pazarlarda daralma ve kârsızlık tahammül edilmeyecek noktaya geldi işte o zaman yeni pazarlar aramaya başladılar. Afrika pazarında birkaç misli ihracat artışı yapabildiysek bu sayede oldu. Önceden “fakir pazarda ne işimiz olur” diyenler bile hata ettiklerini yaşayarak gördüler. Güney Amerika ya da Uzak Doğu bile yükselen pazarlarımız arasına girdi. Birileri krizde çaresizlik anlatırken başkaları yeni fırsatlar için dünyayı geziyor. Örnek mi? ● GEZEN TİLKİ, OTURAN ASLAN Ürosan Mobilya Dominik Cumhuriyeti’ne sinema salonları koltuk ihraç etti. İzmirli Pizza Pizza Irak’da ayda 2.5 milyon dolar pizza cirosu yapıyor. Baklavacı Güllüoğlu ABD’de New York’ta şube sayısını 5’e çıkarıyor. Kedi köpek maması üreten Goody, savaştaki Libya’ya ihracata başladı. Kale Grubu İtalya’da fabrika ve markalar aldı. Arçelik, Güney Afrika Cumhuriyeti ile birlikte 5 ülkeden oluşan Güney Afrika Gümrük Birliği beyaz eşya pazarının lideri Defy’yi alıyor.
Bizim öncelikle düşünme şeklimizi değiştirmemiz gerekiyor. Unutmayalım; “gezen tilki oturan aslandan evladır.”
Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|