Bürokrasi artık iş dünyası ile görüşerek karar almaya başladı

ARİF ESEN-GİRAY DUDA
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Halim Mete'yi bir cümle ile tanımlamak mümkün değil. Çoğunluğu aile şirketi olmak üzere 15 dolayında şirketin ortağı. Babadan denizci ve aynı zamanda  Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanvekili. Bir çok vakfın yönetim kurulu üyesi. TOBB bünyesindeki çeşitli komisyonların başkanı. Çay-Kur Rizespor eski Başkanı ve şimdiki Başkan Yardımcısı. Sayısız projenin yürütücüsü. Hırs, azim, pozitif enerji yüklü bir insan. Laz fıkralarını belki de dünyada en güzel o anlatıyor. Mete, ‘Global Sanayici’nin sorularını yanıtlarken, “Karşımdaki insanın yüzü mutlaka gülsün isterim” diyor.
Ekonomik sorunları, çözümleri anlatırken kendinden geçen Halim Mete ile İstanbul Kartal'daki işyerinde güncel ekonomiyi konuştuk. Kriz ortamında Türkiye'nin performansını etkileyici buluyor. Eksikleri ve sorunları da vurguluyor. Her işadamı gibi bürokrasiden şikayeti var, ama yöneticilerin artık iş dünyasıyla görüşerek karar almaya başladığını vurguluyor. Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda da net konuşuyor : “Fransa ve Almanya'nın başına, Türkiye'yi anlayacak kişiler gelinceye kadar bu işler böyle gider. Avrupalı işadamlarına sorsanız, yüzde 90'ı Türkiye'nin AB'ye girmesine evet der.” İşte Halim Mete ile yaptığımız ve birkaç güzel fıkra ile süslediği söyleşimiz...

İÇERDEN FARKLI DIŞARIDAN FARKLI GÖRÜNÜR
- Sayın Mete, siz Türkiye'de ekonomiyi en iyi gözlemleyecek olan Odalar Birliği'nin başkan yardımcısısınız. Ekonomiye yukarıdan kuşbakışı bakacak olursanız, olumlu ve olumsuz yanlarıyla ekonominin durumu hakkında neler söylersiniz? -Türkiye'ye, kuşbakışı önce Türkiye'nin içinden, sonra Türkiye'nin dışından bakalım. Türkiye'nin içinden baktığımız zaman, siyasi çalkantıların, siyasi söylemlerin öne çıktığı ve birçoğumuzu sanki bir kavga ortamı varmış gibi rahatsız eden bir durumla karşı karşıya kalırız. Onları gözlerken de asıl görmemiz gereken ekonomiyi, diğer konuları net göremeyebiliriz. Türkiyemize dışarıdan bakacaksınız. İster siz bakın, isterseniz dışarıdaki yabancıların gözüyle seyredin. Türkiye dışarıdan gıpta ile bakılan bir ülke. Önce rakamlara bakıyorsunuz. Büyümenin, enflasyon rakamlarının 41 senede geldiği yer, hatta işsizlikte bile dibe vurduktan sonra tekrar yukarıya doğru olumlu çıkışın olması Türkiye'yi farklı yapıyor.