SON DAKİKA
ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
Prof. Dr. Kenan Mortan
Ender Kocak ve Fikri Işık
Fikri Işık ve Ömer Sarıoğlu
Dolar tekrar düşer mi?Daha önce de kurlarda çok hızlı çıkış ve sonra düşüş gördük. O dönemlerde Gezi Parkı eylemleri ve sonrasında, 17 Aralık süreci ve sonrasında siyasi istikrara dönük endişeler ve buna bağlı olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisiyle ilgili risklerin arttığına dair açıklamaları önemli etkenler olarak öne çıkmıştı. Ancak son günlerde yaşanan ABD Doları’ndaki tırmanışın başka bir anlamı var. O nedenle ‘çıkar sonra geri düşer’ diyemiyoruz. Neden mi?
Çünkü ABD ekonomisi çok ilginç şekilde küresel krizden ayrışmaya başladı. Avrupa Birliği ‘birlik’ gibi davranamadığı için yani siyasi istikrarı ve otoriteyi tam sağlayamadığı için küresel kriz sürecinde alınacak kararları zamanında alamadı. Herkes bilir krizlerde eğer bazı kararlar gecikirse etkisi kalmaz. İşte bu nedenle ABD Doları, Euro karşısında da bizim gibi gelişen ülkelerin para birimleri karşısında da değer kazanıyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de toparlanma ve nerdeyse ‘gelişmekte olan ülkeler kadar’ kadar hızlı büyüme eğilimi devam ediyor. Bunun getireceği bazı makroekonomik kararla var ki işte bu kararlar ABD Doları’nın güçlenmesini daha da hızlandırabilir. O nedenle, bu defa ABD Doları’nın TL karşısında kazandığı değerin kısa sürede başka nedenlerle geri dönmesi pek mümkün görünmüyor. İHRACATA ETKİSİ Global Sanayici Dergisi’ndeki yazılarımızda daha önce de ‘kur-ihracat’ ilişkisi üzerine bazı fikirlerimizi paylaşmıştık. Kurların ihracatçı için önemli bir rekabet unsuru olduğunu söylemiştik. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi de hem bu konuyu hem de ‘istikrarlı öngörülebilir kur’ konusun sıklıkla dile getiriyor. Çünkü kurların aniden yükselmesi sonra tekrar düşmesi ve ne olacağının bilinememesi genellikle ihracatçının fiyat vermesin zorlaştırıyor ve uzun süreli anlaşma yapmasını önlüyor. Yaparsa da sonradan düşen kur ile zararı sineye çekmek zorunda kalıyor. ABD Doları’nın gerçek nedenlere bağlı olarak yükselişi ihracatçı için de çok önemli. Çünkü, hem ihracatçı için iyi bir kur seviyesi sağlanmış durumda hem de Doların TL karşısında artık geri gelme ihtimali oldukça zayıflamış durumda. EURO VE SEPET Ancak ABD Doları’nın güçlenişi ihracatçı için tek başına yeterli değil. Çünkü Türkiye ihracatının büyük bölümünü Euro bölgesine yapıyor ve Euro’nun da TL karşısında en azından bizim enflasyonumuz kadar güçlü durması gerekiyor. Aksi takdirde Euro ile ihracat yapanlar Dolar ile ihracat yapanlar kadar kârlı olamayacak. Geçen yıl Temmuz ayında TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Doların 1.90 TL, sepetin (1 Dolar+1 Euro/2) de 2.20 olmasının o denem için ihracatçıyı rahatlatacağını anlatmıştı. Aradan 14 ay geçti ve enflasyonla paralel maliyet artışlarını düşünürsek Doların 2.30, Euro’nun da 2.90 TL olması halinde her iki para birimiyle ihracat da kârlı ihracat olacaktır. Çünkü sepet değeri de 2.60’a ulaşıyor. ÇİFT HANELİ ARTIŞA DÖNERİZ TİM, eylül ayı ihracat verilerini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin de katılımıyla Van Ticaret ve Sanayi Odası’nda açıkladı. TİM verilerine göre eylül ayı ihracatı, geçen yılın eylül ayına göre yüzde 6.5 artarak 13 milyar 294 milyon dolar oldu. Ocak-eylül döneminde ihracat yüzde 5.7 artışla 118 milyar 225 milyon dolara, son 12 aylık ihracat ise yüzde 4.2 artarak 157 milyar 654 milyon dolara yükseldi. Yaşanan artışla Cumhuriyet tarihinin eylül ayı rekoru kırıldı. Bence, Dolar ve Euro’daki mevcut kur seviyeleriyle önümüzdeki aylarda tekrar çift haneli artışlara dönebiliriz. Böylece 2023 yılı için konulan yıllık 500 milyar dolar ihracat hedefine yeniden odaklanmış oluruz. Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|