SON DAKİKA
ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
Prof. Dr. Kenan Mortan
Ender Kocak ve Fikri Işık
Fikri Işık ve Ömer Sarıoğlu
YENİ VARLIK BARIŞI NELER GETİRİYOR?Prof. Dr. Ateş Oktar, Varlık Barışı'nın ayrıntılarını anlattıİstanbul Üniversitesi Rektör Danışmanı, İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Başkanı ve vergi hukuku uzmanı Prof. Dr. Ateş Oktar ‘Varlık Barışı’ uygulamasını ‘Global Sanayici’ye değerlendirdi. 28 Mayıs 2013’te onaylanan Kanunla gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurtdışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazların beyan edilmesi halinde, değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergilendirilecek. Prof. Dr. Oktar, 12 soruda ‘Varlık Barışı’nı anlattı. 1- Global Sanayici: Yeni varlık barışı uygulaması ne zaman yürürlüğe girdi? Dayanağı nedir? Hangi varlıklar kanun kapsamında yer alıyor? - Prof. Dr. Ateş Oktar: Düzenleme, 21 Mayıs 2013 tarihinde kabul edilen 6486 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 85’inci madde ile yapıldı ve Resmi Gazete’de yayımlandığı 29 Mayıs 2013 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Uygulamaya ilişkin ayrıntılar da 11 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bir tebliğ ile belirlendi. Düzenleme, yurtdışında bulunmak şartıyla, gerçek veya tüzel kişilerce, 15/4/2013 tarihi itibarıyla sahip olunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar kapsama giren varlıkları kapsıyor. 2- Başvurunun şekli nasıl olacak ve süresi nedir? - Bu varlıkların, 31.07.2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden ve rayiç bedelle olmak üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyette bulunan bankalara veya 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilmesi ya da vergi dairelerine beyan edilmesi gerekir. Banka veya aracı kurumlara bildirimde bulunulması halinde, vergi dairelerine beyanda bulunulmayacak. Bildirim ve beyanlar, Tebliğ ekinde yer alan standart form ve beyannameler kullanılarak yapılacak. Beyannameler mükellefin gelir ya da kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunduğu vergi dairesine verilecek. Elektronik beyanname vermek zorunda olanlar bu beyannameleri de elektronik ortamda vermek zorunda. 3- Bildirim ve beyandan sonra ne yapılacak? - Mükellefler kanun kapsamına giren kıymetleri, beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlerine kaydedecekler. Bilanço esasına göre defter tutanların ise kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel bir fon hesabı açmaları gerekiyor. Sermayenin cüz’ü olarak addolunan bu fon hesabı, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak. İşletmenin tasfiye edilmesi hâlinde de vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteriyle işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler de bu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler.
4- Bu varlıklar ilgili dönem kazancına dahil olacak mı? Bildirilen ve beyan edilen varlıkların vergisi ne kadar olacak? - Hayır. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergi tarh edilerek bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek. Kanun banka ve aracı kurumlara da vergi sorumluluğu yüklüyor. Banka ve aracı kurumlar kendilerine bildirilen varlıklar üzerinden yüzde 2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar bağlı bulundukları vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edecek ve aynı süre içinde de ödeyecekler. Bu şekilde ödenen vergilerin gider yazılamasına ve başka bir vergiye mahsup edilmesine de izin verilmiyor. 5- Mükellefler bildirdikleri ve beyan ettikleri varlıklar nedeniyle bir vergi incelemesine muhatap tutulabilirler mi? Böyle bir ihtimal düzenlemenin başarı şansını azaltabilir mi? - Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı kanunda açık olarak belirtiliyor. Ancak, kanundan yararlanılması, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak diğer nedenlerle başlayan vergi incelemeleri sonucunda ve takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapılmasını engellemiyor. Bununla birlikte, bu vergiler için tespit edilen matrah farkından, vergi barışı düzenlemesi kapsamında beyan edilen tutarlar, tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilebiliyor. Burada katma değer vergisi bakımından şu hususu da eklemek gerekir. Kanunda, indirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarının, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olduğu, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi hâlinde ise mahsup edilecek matrah tutarının yüzde 18 katma değer vergisi oranının uygulanması suretiyle hesaplanacağı belirtiliyor. 6- Tahakkuk eden vergilerin zamanında ödenmemesinin ya da diğer şartların yerine getirilmemesinin sonucu nedir? Ateş Oktar: Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya kanunda yer alan diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması halinde de vergi aslı gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilir. 7- Bildirim veya beyana konu edilen kıymetlerin yurtdışında bulunduğu nasıl kanıtlanacak? - Mutlaka belgelenmesi gerekiyor. Bildirildiği veya beyan edildiği halde, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla yurtdışında bulunduğu kanaat getirici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla mahsup uygulamasından yararlanılamayacaktır. 8- Yurtdışındaki varlıkların ne zamana kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekiyor? - Bildirim veya beyana konu edilen taşınmazlar dışındaki varlıkların bildirim veya beyan tarihini izleyen ayın sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekiyor. Aksi halde mahsup imkânından yararlanılamaz. Mükellefler, varlıklara yurtdışında sahip olduklarını ve ilgili mevzuat çerçevesinde Türkiye’ye getirdiklerini ispat etmek zorunda. Kanunun yürürlüğe girdiği 29 Mayıs 2013 tarihinden sonra, ancak bildirim ve beyan tarihinden önce Türkiye’ye getirilen ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılan bir hesaba transfer edilen varlıklar için de 31 Temmuz 2013 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunma süresi verilmişti.
- Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların; Kanunun yürürlük tarihi olan 29 Mayıs 2013 tarihinden 31 Ekim 2013 tarihine kadar, - Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, - Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları ile - Yurtdışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla 1 Ocak 2013- 31 Ekim 2013 tarihleri arasında elde ettikleri ticari kazançları, 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. -Tam mükellefiyete tabi gerçek kişi ve kurumlarla kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar, 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olmaları kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. 10- Başvuru süresinin sona ermesine kısa bir zaman kaldı. Sürenin uzaması söz konusu olabilir mi? - Yasal başvuru süresi 31 Temmuz 2013 gününe kadar olmakla birlikte, Bakanlar Kurulu’na bildirim ve beyan sürelerini üç aya kadar uzatma yetkisi de verilmiştir. Dolayısıyla, Bakanlar Kurulu’nun 31 Temmuz gününe kadar olan başvuruları değerlendirerek sürenin uzatılması yönünde bir karar vermesi mümkündür. Bununla birlikte, sürenin uzatılacağı beklentisi içine girmenin bu avantajdan mahrum kalma sonucunu da doğurabileceğini unutmamak gerekir.
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|