SON DAKİKA
Prof. Dr. Sedat Aybar
Tekirdağ Valisi Enver Salihoğlu
Sanayi Bölgelerii Genel Müdürü Yaşar…
ÇOSB Başkanı Eyüp Sözdinler
Türklerin yönetiminde 500 yıl kalan şehirKiev, Dinyeper nehrinin nazlı kızı. Ticaret yollarının üzerinde kurulu stratejik merkez. Rusya ile AB ve ABD’nin hakimiyet peşinde koştuğu ayaklanmalar ülkesi Ukrayna’nın başkenti. Gezilip görülecek nadide eserlerle süslü, tarih zengini Slavların kültür merkezi…ÖZGÜR ESEN Ukrayna'nın başkenti Kiev; ülkenin en büyük kenti. Stratejik konumu nedeniyle Doğu Avrupa’daki en önemli kentlerden biridir. Avrupa’nın 8. büyük kentidir. Şehir 484 yılında; üç erkek kardeş, en büyüğü Kyiv, Hori, Kesh ve kız kardeşleri Lyibid isimli kardeşler tarafından kurulduğunda ismi de Kiev oluyor. Kavimler göçü sırasında Karadeniz’in kuzeyinden göç eden Kyiv kardeşler kabilesinin bu topraklara yerleşmesi ile şehir hayat buluyor.
Kiev 250 yıl boyunca Yahudi Türk devleti Hazarlar’ın (850–1100 ), 260 yıl boyunca Altınordu’nun (1240–1500 ) egemenliğinde yaklaşık 500 yıl boyunca Türkler tarafından yönetiliyor. Günümüzde Kiev Ankara ile kardeş şehirdir. Slav kültürünün merkezi olarak gösterilen Kiev Avrupa’nın önemli endüstri ve ileri teknoloji merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Tarıma elverişli zengin topraklar ve geçiş noktası üzerinde bulunması nedeniyle başlayan ticaret sonucunda zenginleşiyor. Doğudan gelen baharat ve ipek yolunun Karadeniz’in kuzeyinden Kuzey Avrupa’ya yani Vikinglere ve bugünkü Almanya topraklarına ulaşması Kiev üzerinden gerçekleşiyor. Bu nedenle şehir kısa bir sürede ünleniyor ve zenginleşiyor. İçinden Dinyeper nehri geçen Kiev’de nehir üzerine 7 köprü önemli köprü kurularak ulaşım sağlanıyor. Altyapısı Sovyetler Birliği döneminde özenle yapılan şehir, rahat bir ulaşım sistemine sahip. Dünyanın en büyük metrolarından biri olan Kiev Metrosu çok derine yapılıyor. Kırmızı, mavi ve yeşil hatların hepsi şehir merkezinden geçiyor. Metro sistemine ek olarak ayrıca tramvay, troleybüs gibi ulaşım araçları da kullanılıyor. Nisan-EYLÜL aylarında gidilmeli Kışların oldukça soğuk ve uzun olması nedeniyle Nisan – Eylül ayları arası gezmek için daha uygun olur. Dünya mutfağının zengin örneklerini Kiev’in her tarafında bulabiliyorsunuz. Kievski denilen Kiev’e özgü tavuk eti ile hazırlanan köfteyi ve geleneksel bol malzemeli çorbaları deneyebiliyorsunuz. Balık, et ve tavuk köftelerine genel olarak Katleta deniliyor. Ayrıca reçel, turşu çeşitleri, kefir, yoğurt, kaşar peyniri bol miktarda bulunabiliyor. GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER Kiev’deki gezinize; Vladimirskaya Caddesi üzerinden giderek Merkez Opera ve Bale binasını sonra da Altın Kapı önünden geçerek, Aya Sofya meydanı, daha sonrasında ise Dostluk Heykeli’nin bulunduğu Dostluk Tepesi’ni ziyaret edebiliyorsunuz. Kiev’in en eski semti olarak bilinen Padol’da ise; Başbakanlık, Parlamento Binası ve Kiev’deki 240 yıllık silah fabrikasını ve Kiev’in kurucularının heykelini görebiliyorsunuz. Mihaylovski Meydanı’nda ise; Mihaylovski Kilisesi, Knyagine Olga Heykelleri görebiliyor oradan Andrevski yokuşuna geçibiliyorsunuz.
Ukrayna’ca Maydan Nezalejnasti denilen meydan 10. Yüzyıla’a kadar ormanlık bir alan ve Yüksek Koru diye adlandırılıyor. Günümüzde ise Kiev’in merkez meydanıdır. 10. Yüzyıl’dan itibaren ağaçlar şehrin inşasında ev yapımında kullanılmak üzere kesiliyor ve büyük boş bir alan ortaya çıkıyor. Daha sonraları Kiev’in girişinde hayvanların otladığı ve şehre gelen elçi, tüccar ve kervanların beklediği bir merkez olarak kulanılıyor ve Keçi Ovası olarak isimlendiriliyor ve 18. Yüzyıl’a kadar kullanılıyor. 18. Yüzyıl sonlarında Keçi Ovası’na şehre giriş surlarının yapılmasına karar veriliyor. Eski tarihi şehre giriş imkanı veren üç kapıdan biri olan Lyadskie Giriş Kapısı inşa ediliyor. 19. Yüzyıl’da ise Krestatik Caddesi’nin ana cadde olmasıyla birlikte meydan da Kiev şehrinin ana meydanı oluyor. 1991 yılında Ukrayna’nın SSCB’den ayrılması için gösteriler ve toplantılar Özgürlük Meydanı’nda yapılıyor ve sonunda meydanda toplanan halkın isteği gerçekleşiyor. Bir diğer tarihi olay ise; 2004 başkanlık seçimlerinden sonra yine Ukrayna halkı bu meydanda toplanıyor ve seçim sonuçlarını aylarca burda protesto ediyor, meşhur turuncu devrim bu meydanda gerçekleşiyor. Hepimizin gazetelerden, televizyonlardan ve internetten de takip ettiği gibi günümüzde bu meydanda tekrar protestolar yapılıyor. 30 Kasım tarihinden beri başkent Kiev meydanlarında gösteriler yapan muhalefet, Özgürlük Meydanı’na binlerce gösterici toplayarak Viktor Yanukoviç yönetimini devirdi. Üç muhalefet partisinin organize ettiği “Halk Kurultayı” adı verilen mitingde, Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç’e istifa etmesi için 48 saat süre tanındı ve Yanukoviç kayıplara karıştı. Üç ay süren protesto gösterilerinde 80 kişi yaşamını yitirdi. Şimdi Ukrayna’da Batı yanlısı eski Turuncu Devrim lideri Yulia Timoşenko, Arseniy Yatsenyuk ve bağımsız vekil Petrol Poroşenko yıldızı yükselen isimler. Özgürlük Meydan’ı dünya üzerinde yakın tarihin yazıldığı ender noktalardan biridir. Günümüzde büyük bir alışveriş merkezi, özgürlük heykeli, Kiev’in kurucularının heykeli ve şehrin giriş kapılarından biri sembolik olarak bu meydanda bulunmaktadır.
Pecarska Lavra Manastırı ( Mağaralar Manastırı )
Pecarska Lavra Manastırı eski dönem Sovyetler Birliği içindeki en büyük manastırlardan biridir ve 11. Yüzyıl ortalarında kuruluyor. Zaman içinde 27 hektara yayılan manastır iki kısımdan oluşuyor, üst kısım ve alt kısım. Manastırın içinde 18 tane kilise bulunuyor. Bu kiliselerin 12 tanesi yerin üzerinde taş yapı olarak, diğer 6 tanesi ise yerin altındaki mağaralarda bulunuyor. Mağaralar manastır içinde yaşamış azizlerin gömüldüğü mezarlık olarak da kullanılıyor ve bu azizler kutsal kişi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle dünyanın pek çok yerinden Slav Ortodoks Hristiyanları bu manastırı ziyaret ederek hacı mertebesine ulaşıyorlar. Manastırın içinde ayrıca güzel sanatlar müzesi ve dünyada başka bir eşi olmayan Mikro minyatür müzesi bulunmaktadır. Mikro Minyatür Müzesi Ukrayna vatandaşı olan Mykola Syadristy dünyada bir eşi daha olmayan Mikro Minyatür Müzesi’nin kurucusu ve bütün eserlerin sahibidir. 1960’lı yılların başına ilk eserini ortaya koyuyor ve bütün eserleri kendi eliyle yapıyor. Sanatçının eserlerine büyük merceklerle bakılıyor. En dikkat çeken çalışmaları arasında; toplu iğnenin başına yapılan satranç takımı, dünyanın en küçük saati, saç teli içinde gül, saç telinin ucuna isim ve soy ismini yazması, dünyanın en küçük kilidi ve anahtarı, iğne deliğindeki piramitler ve kervan gibi pek çok insanı hayret içinde bırakan eser bulunuyor. Dünyanın pek çok ülkesinde sergilenen eserlerinin çoğu Guinness Rekorlar kitabına giriyor. Fotoğraf çekmek yasak ama müzenin kendi sayfasından eserleri ve ölçüleri ile ilgili detaylı bilgiyi bulabiliyoruz. http://www.microart.kiev.ua/en/ KİEV’İN EN POPÜLER CADDESİ Kreschatik Kreschatik Caddesi’nde ilk yapılaşma 18. Yüzyıl sonlarında, ormanlık alanın kesilmesiyle başlıyor ve kısa bir sürede büyüyen şehrinin ana sokağı durumuna geliyor. 1.1 kilometre uzunluğundaki bu caddede dünyaca ünlü mağazalar bulunuyor. Bu mağazaların yanında barlar, restoranlar ve kafeler de cadde üstünde ve cadde çevresindeki ara sokaklarda bulunuyor. Yol üstünde görebileceğiniz Bezarapski Pazarı ve ‘’Arena City’’ dikkat çekici noktalardır. Yolun sonunda ise dünyaca ünlü Özgürlük Meydanı (Turuncu Devrim Meydanı) bulunuyor. Bezarapski Pazarı’ndan başlayan Kiev’in en popüler caddesi Özgürlük Meydanı’nda sona buluyor. Kentin en hareketli yeri olan cadde hafta sonları ve bayramlarda trafiğe kapalı tutuluyor. Khreshchatyk Caddesi, ünlü markaların bulunduğu mağazaları, kafeleri, restoranları ve dünyaca dünyanın en pahalı alışveriş caddelerinden biridir. Özellikle hafta sonları caddeye eğlenmeye gelen Kiev’liler caddeyi canlı bir hale getiriyor.
eşsiz mozaikleriyle St. Vladimir Katedrali Kiev’de görülmesi gereken yerlerin başında gelen ve 1896 yılında Rus Prensi 2. Nikolay ve eşi Alexandra Fyodorovna tarafından açılışı yapılan St. Vladimir Katedrali bulunuyor. 1862 yılında başlayan yapım çalışmaları 1986 yılında tamamlanıyor. Kiliseyi dünyaca ünlü yapan konu ise ismini Hristiyanlık dininin Slav ırkına getirmiş olan Knyaz Vladimir’e adanması ve içindeki mozaik çalışmalarının eşsiz güzelliği olarak kabul ediliyor. Bazı ikonlarda elmas ve altınlar kullanılıyor. Bu nedenle yapıldığı dönemin en pahalı ve en güzel kilisesi olarak kabul ediliyor. Katedraldeki mozaik çalışmaları dünyaca ünlü Fransız, İtalyan ve Belçikalı sanatçılara yaptırılıyor. Zarar görmeden günümüze kadar korunan katedral; hem işleme güzelliklerini görmek isteyen, hem de kendileri için dua etmeye gelen insanlar tarafından büyük ziyaretçi akınlarına uğruyor.
Üst şehir ve alt şehir diye ikiye ayrılan Kiev Şehri’nde üst şehir yönetim merkezi, alt şehir ise halkın yaşadığı kısım olarak kullanılıyordu. Podol semti; halkın yaşadığı, ticaret yaptığı, günlük hayatın sürdüğü kısımdı. 15. Yüzyıldan itibaren hayatın olduğu nehir kıyısında ki bu semtte; şehirdeki pek çok eski yapı, kilise, anıt, sokak, meydan, nehir limanı, eski pazarlar, balıkçılar çarşısı, Kiev’e has mimariyi taşıyan evler ve dar sokaklar bulunuyor. Çoğu günümüze kadar iyi korunmuş ve hala kullanılıyor. Bunlardan en başta gelen 1632 yılında kurulan Kievo - Mogilyanskaya Akademisi’dir. Bu Akademi’nin mezunları arasında dünyaca ünlü Lomonosov, Skovoroda, Miloradovitch gibi yazarlar bulunuyor. Podol Semti Kiev’de görülmesi gereken yerlerden biridir. Babiy Yar ise İkinci Dünya Savaşı sırsında Kiev’de 33 bin 771’i sadece ilk iki günde olmak üzere 100.000’den fazla insanın katledildiği ve toplu olarak gömüldüğü bir anıt parkıdır. Golden Gate (Zoloti Vorota) Yaroslav Mudri 1017-1024 yılları arasında Bizans İmparatorluğu ile kurulan sıcak ilişkilerden etkileniyor. Mimariden etkileniyor. Kiev prensliğinin kurucusu ve Kiev’i Şehir devlet haline getiren Yaroslav Mudri; şehre Golden Gate (zoloti vorota) adı verilen giris kapısı, kapının içine kilise ve çevresine surlar inşa edilmesine karar veriyor. Çevresindeki surların yıkılmasına rağmen giriş kapısı yıkılmadan ve orijinal halinde günümüze kadar geliyor. alt ve üst şehiri bağlayan Andrevski Spusk YOKuşu Aya Sofya meydanıyla, Kontraktova meydanını birbirine bağlayan bu tarihi Andrevski Yokuşu olarak isimlendiriliyor. Daha açık anlatmak gerekirse; halkın yaşadığı alt şehirle, yönetim merkezi olan üst şehri bir birine bağlayan merkezi ve tarihi bir sokaktır. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|