SON DAKİKA
Kaplan: KOSGEB’in destek programları yelpazesi çok geniş- İstanbul’da toplanan KOBİ Zirvesi’nde, dünya ve Türkiye ekonomilerinin temelini oluşturan KOBİ’lerin en az yarısının finansman sıkıntısı çektiği vurgulandı. KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, KOBİ’lerin büyümeye, üretime ve ihracata dönük her faaliyetine destek verdiklerini söyledi.
2013 yılı KOBİ Zirvesi, İş Bankası’nın ana sponsorluğunda, KOSGEB, TOBB, İTO ve TOSYÖV’ün işbirliği ile İstanbul Ticaret Odası’nın Eminönü’ndeki Meclis Salonu’nda toplandı. Zirvenin ana konusu “KOBİ’ler için Yeni Fırsatlar ve Pazarlar” olarak seçilmişti. “Dünya’da ve Türkiye’de Mali Finans Politikalarının Piyasalara Etkisi”, “KOBİ’lerde Bilişim ve İnovasyon Formu”, “Başarıya Giden Yolda, Teşvikler ve Destekler”, “KOBİ’ler Yeni Pazarlar ve Rekabet Destekleri”, “KOBİ için Alternatif Finans Kaynakları”, “Piyasalarda Meydana Gelen Yeni Gelişmelerin Sektörler Üzerindeki Etkileri” konuları, kamu ve özel kesimin en üst düzeyde kurumsal katılımıyla oturumlarda ele alındı YALÇINTAŞ: EKONOMİNİN YÜKÜNÜ KOBİ’LER ÇEKER Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşanan bir ekonomik buhranın, diğer ülkelerin de buhranı haline geldiğini kaydetti. Yalçıntaş, "Artık, küresel ekonomik anlayış, ülkeler için seçeneklerden bir seçenek değildir. Ayak uydurulması gereken bir zorunluluktur. Bu kural, tüm ekonomik aktörler için olduğu kadar KOBİ'ler için de geçerlidir. KOBİ'ler tüm dünya ülkelerinde ekonominin ağırlıklı yükünü çekerler. Söz gelimi OECD ülkelerinde KOBİ'ler, tüm işletmelerin yüzde 97'sinden fazlasını ve istihdamın yaklaşık yüzde 70'ini oluşturuyor" dedi. Ülke bazında KOBİ'lerin ABD'de toplam işletmelerin yüzde 99,9'unu, istihdamın yüzde 50'sini, toplam katma değerin yüzde 55,5'ini oluşturduğunu dile getiren Yalçıntaş, Almanya'da toplam işletmelerin yüzde 99,5'ini, istihdamın 60,6'sını, katma değerin yüzde 53,2'sini KOBİ'lerin ürettiğini ifade etti. Yalçıntaş şöyle devam etti: "Türkiye'de de toplam işletmelerin yüzde 99,9'unu, toplam istihdamın yüzde 78'ini, toplam katma değerin yüzde 55'ini KOBİ'ler oluşturuyor. Benzer şekilde toplam satışların yüzde 65'ini ve toplam yatırımların yüzde 50'sini de KOBİ'ler gerçekleştiriyor. Bu rakamlar bize, Türkiye ekonomisinde KOBİ'ler rolüyle, diğer gelişmiş ülkeler arasında büyük benzerlikler olduğunu gösteriyor. Rakamlar da bazı değişimler olsa da, KOBİ'lerin ekonomideki rollerinde bir değişim olmuyor. Bana göre KOBİ'lerin esas sıkıntısı iki noktada yoğunlaşıyor, Talep yetersiz, çünkü Asya merkezli yeni bir küresel ekonomik düzen oluşuyor. Devasa bir nüfusa sahip olan Çin ve Hindistan'a karşı emek yoğun üretime dayalı ihracat yapılması imkansız. Aynı şekilde Türk lirasını döviz kuru karşısında Asya ülkeleri ile rekabet edecek bir seviyeye düşürmek de mümkün değil. Batıda ise AB'nin ve ABD'nin yaşadığı kriz nedeniyle bir daralma yaşanıyor. İç tüketimde ise ithalatın payının yüksek olması, talebi azaltıcı diğer bir neden. KOBİ’lerin çektiği finans sıkıntısına da değinen Yalçıntaş, bankaları eleştirdi ve bankaların projelere değil, malvarlığına, garantiye kredi verdiklerini, ipotek edilecek malı olmayanların kredi alamadığını vurguladı. KOBİ ZİRVELERİNİ İLERİYE TAŞIMALIYIZ TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Aktepe açılış konuşmasında “KOBİ Zirveleri” ile ulaştığımız düzeyi yeni başka projelerle daha ileriye taşıma arzusundayız. Bu demektir ki; Türkiye’de üretken ve kalıcı yeni platformlar açmamız gerekmektedir. Kadın girişimcileri, genç girişimcileri, sektör bazında seçkinleşmiş girişimcileri etkin ve derin katılımlarla Türkiye’nin vitrinine çıkarmalıyız” dedi. BALİ: KOBİ’LERİ SORUNSUZ TARZDA BÜYÜTÜYORUZ İstanbul Sanayi Odası 2012 2. yarı sonuçlarıyla 2013 yılı ilk yarı beklentilerine ilişkin ekonomik durum tespit anketine değinen Adnan Bali, anketin KOBİ'lerin yüzde 49'dan fazlasının finansman sıkıntısı çektiğini, daha küçük ölçekli firmaların finansmana erişimde daha fazla sorun yaşadığını ortaya koyduğunu söyledi. SORUNSUZ BÜYÜMEYİ SAĞLIYORUZ Adnan Bali konuşmasını şöyle sürdürdü; "Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaşadıkları sıkıntıların bilinciyle ve özellikle dokusu, kumaşı İş Bankası olarak ticari hüviyetimizle örtüşen KOBİ Bankacılığı konusuna öteden beri en büyük önemi veriyoruz. 2011-2012 kredi büyüklüğümüz, yüksek performansımız, tüm illerdeki öncü rolümüz, tüm şube müdürlerimizin ticari kredi verme yetkisine haiz olmaları, şube ağımızın yaygınlığı, yoğun müşteri ve saha temasımız, doğru krediyi, doğru oranda, doğru zamanda, doğru işe vermek için gayretle çalışmamız, kısacası işimizi titizlikle ve samimiyetle ve özveri ile yapmamız, eksikliklerimiz tabi ki vardır, her vakaya aynı oranda yetişebildiğimizi tabi ki iddia edemem ama niyetimizin ve kararlılığımızın bu olduğu müşterilerimizin teveccühünden bellidir. KOBİ'leri sorunsuz tarzda büyüttüğümüzü düşünüyoruz bu anlayışla. Sorunsuz tarzda büyütmenin özellikle altını çizmek isterim. Bu noktada aslında çok fazla İş Bankası'nın bu alanda yaptıklarına girmeyi düşünmüyordum ama bankacılıkla ilgili de değerlendirmelerde bulunuldu. Ben tabi bütün bankalar adına bir şey söylemeye mezun değilim ama kendi bankamın en azından hak etmediği hususları da ifade etmek isterim. 1.5 MİLYON KOBİ MÜŞTERİMİZ 2012 yılında yüzde 22 artış göstererek 200 milyar TL civarı bir noktaya gelen KOBİ kredilerinde sektörün iki katından daha fazla bir artış gerçekleştirmiş durumdayız. Bankamızın 1.5 milyonu aşan KOBİ müşterisi üzerindeki kredi hacmi 30 milyar TL civarındadır. Bu sonuçların yaygınlığına da dikkatinizi çekmek istiyorum. 66 ilde en fazla nakdi ticari kredi veren özel bankayız. Geriye kalan illerde de 2. sıradayız, 3. olduğumuz tek il yok. Anadolu'nun her yerinde karşılığını bulan bir performans gösterdik son yıllarda. İstanbul, Ankara, İzmir ile sınırlı değil. Bunların dışında kalan yerlerde kalan illerdeki artışlarımız bunlardan daha yüksektir. SORUNLU KREDİLERİMİZİN PAYI YÜZDE 1.9 Değerli konuklar niye bu kadar ticari konsantrasyonunuz var denirse çünkü Banka olarak ticarete, sanayiye, üretime, ihracata, istihdama doğrudan dokunmanın derdindeyiz. Bu kredi performansındaki en önemli unsurlardan bir tanesi, bankacılıkla ilgili konularda çok fazla piyasalarda bu konuşulmaz, kredi portföyünün kalitesi ve işinizi sağlıklı, düzgün yapıp yapmadığınız. Şimdi bir bankanın kredisinin sorunlu hale gelmesi sadece o banka için sorun haline gelmiyor. Zar zor birkaç nesil bir araya getirilmiş servetler, değerler, alın terleri heba olup gidiyor. Birlikte kaybediliyor. Kaynakları yanlış tahsis etmiş oluyoruz. Bu ülkenin hep bildiğimiz bir gerçeği var, sermayesi kıt ve heba edilmemelidir, kıymetlidir. Kıt kaynağı doğru kullanmalısınız. Dolayısıyla bizim buradaki performansımızın ilk akla gelenin çok ötesinde yani sorunlu kredi de iyi ayrışan bir banka bu ülkenin serveti ve değerlerini koruyordur aslında aynı zamanda. 2012 yılında bankamızın takipteki kredileri sadece yüzde 2 oranında artmıştır. Bu tür sorunlu kredilerin toplam krediler içerisindeki payı ise sektörde maalesef yüzde 2.9 a çıkarken, İş Bankası'nda azalmaya devam ederek yüzde 1.9 a inmiştir.” KOBİ’LER KÜRESEL REKABETİN ASLİ UNSURLARI İstanbul Sanayi Odası Başkanı (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de, dünya ekonomisine yönelik algı ve kabullerin kökten değiştiğini ifade ederek, kriz sonrası dünyada, ekonomik merkezlerin, Batı’dan Doğu’ya doğru kaydığını, merkezlerin yer değiştirdiğini ve ölçeklere yaklaşımın da değiştiğini söyledi. Küçük, “KOBİ’ler her zamankinden daha önemli hale gelip, küresel rekabetin asli unsurlarından biri olarak ekonomi gündeminin merkezine oturdu. Küresel rekabette öne geçmenin yolu, öncelikle KOBİ’leri dönüştürmekten geçmektedir” dedi. KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan özetle şunları söyledi: “Günümüzde, KOBİ’lerin ülke ekonomilerinde sahip olduğu oransal büyüklük bir yana, toplam istihdam, katma değer, yatırım, vergi, ihracat ve krediler içindeki paylarının da önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Bu nedenle kalkınma ve büyümenin itici gücü olan KOBİ’lerimize büyük önem veriyoruz. Küreselleşme süreciyle birlikte, KOBİ’lerimizin mevcut pazarlarını geliştirmeleri amacıyla yaptıkları, tanıtım ve tutundurma çalışmaları ile yeni ve potansiyel pazarların araştırılması faaliyetlerini destekliyoruz. Ulusal ve uluslararası pazarlarda KOBİ’lerimizin tanıtım ve pazarlama çalışmaları yapmalarını, potansiyel müşterileriyle ya da partnerleriyle temas etmelerini çok önemsiyoruz. Özellikle konjonktürel bir takım sebeplerle tüketici talebi veya tercihlerinde yaşanan değişimler neticesinde pazarlarda daralma yaşandığında, bu durumdan KOBİ’lerimiz son derece olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bu nedenle KOBİ’lerimizin ürün ve pazar anlamında çeşitlendirmeye gitmeleri, sürekli pazar geliştirme faaliyetleri yürütmeleri, hatta iş yapma biçimlerini de teknolojik gelişmelere paralel olarak geliştirmeleri gerekmektedir. WEB AKTİVİTESİ YÜKSEK OLANIN CİROSU DA YÜKSEK Ülkemizin gelişmiş ülkeler kulübüne katılmaya hazırlandığı bu dönemde kalıcı başarının temellerinin atılmasında internet kullanımının KOBİ’lerimiz açısından önemi çok büyüktür. Türkiye İnternet Ekonomisi raporu, Web aktivitesi yüksek olan KOBİ’lerin ortalama yüzde 17 oranında cirolarını artırdıklarını ve bu rakamın Web aktivitesi düşük olan KOBİ’lerde yüzde 11 civarında kaldığını göstermektedir. İnternetin sunduğu iş modelleri ile KOBİ’lerimiz yurt içi ve yurt dışına yönelik pazarlara açılabilecektir. Bu durum uzun vadede işletmelerimizin dünya çapında bilinirliğinin ve pazar payının artmasına yardımcı olacaktır. KÜRESEL REKABETTE ÖNEMLİ AŞAMA KAYDEDİLDİ Bugün geldiğimiz noktada ülkemiz işletmeleri şükürler olsun, 170’den fazla ülkeye 150 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmektedir. Söz konusu ihracatın yaklaşık yüzde 60’ı ise KOBİ’lerimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu durum bizlere KOBİ’lerimizin uluslararasılaşması anlamında önemli bir aşama kaydettiğini göstermektedir. Artık bir adım ileriye giderek pazar geliştirme ve tutundurma anlamında ki çalışmalara hız vermeli, uluslararası arenada markalaşmaları için işletmelerimizi desteklemeliyiz. Bizler KOSGEB olarak 2010 yılından itibaren KOBİ’lerimize sağladığımız proje bazlı desteklerimizde KOBİ’lerimizin ulusal ve uluslararası alanda pazar araştırma ve ihracatı geliştirme faaliyetlerine destekler sağlıyoruz. Diğer taraftan ise proje hazırlama kabiliyeti düşük KOBİ’leri de yalnız bırakmıyor, onlarında bu anlamdaki faaliyetlerine destek oluyoruz. TANITIM DESTEĞİ VERİYORUZ KOBİ’ler, ülkemizde düzenlenen ve Başkanlığımızca destek kapsamına alınan fuarlara katılarak müşterilerine ve potansiyel müşterilere doğrudan ulaşabilmekte ve yerinde iş bağlantıları yapabilmektedirler. Bunun yanında KOBİ’lerimizin; broşür, ürün kataloğu ve yurt dışı yayınlara reklam verme gibi temel bir takım tanıtım faaliyetlerine “Tanıtım desteği” kapsamında destek sağlıyoruz. KOBİ’lerimizin uluslararasılaşması için bu anlamdaki faaliyetlerini artırmaları ve yurt dışı ile temas etmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla, KOBİ’lerimizin yurt dışındaki meslek kuruluşları ile toplantı, işletmeler ile ikili görüşmeler, sanayi bölgesi ziyaretleri ve yurt dışı fuar ziyareti gibi aktiviteleri içeren Yurt Dışı İş Gezilerine destek veriyoruz. Geçtiğimiz yıl, 81 ülkeye 510 yurtdışı iş gezisi programı düzenlenmesini teşvik ederek yaklaşık 5 bin işletmemizin yurt dışı iş gezisi faaliyetine destek sağladık. PAZAR ARAŞTIRMALARINA TEŞVİK Eğitim ve Danışmanlık Desteklerimiz ile KOBİ’lerimizin “Pazar araştırma”ya yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini de teşvik ediyoruz. KOBİ’lerimizin pazar araştırmasına yönelik bir diğer desteğimiz olan “Eşleştirme Desteği” ile onayladığımız Eşleştirme Merkezlerinde işletmelerin eşleştirme faaliyetlerine olanak veriyoruz. Bir taraftan mevcut KOBİ’lerimizin rekabet güçlerini artırıcı destekler sağlarken diğer taraftan girişimci adaylarının kendi işlerinin patronu olmalarına imkan sağlıyoruz. Geleneksel girişimcilikten farklı olarak fırsata dayalı girişimcilik alanında girişimcilerimizin daha fazla yer almalarını istiyoruz. Biliyoruz ki yarının büyük işletmeleri bu girişimciler arasından çıkacaktır. Girişimcilik Destek Programımız kapsamında işbirliği yaptığımız kurum ve kuruluşlar ile birlikte ülkemizin dört bir köşesinde, 81 ilde girişimcilik eğitimleri verdik. Girişimcilik eğitimlerinde 2003 yılına kadar yaklaşık 1.000 kişiye eğitim verilmiş iken, son 3 yıl içerisinde yaklaşık 120.000 kişinin girişimcilik eğitimi almasını sağladık. 6 bin 500’den fazla vatandaşımız bu desteklerden yararlanarak kendi işini kurdu. Bu destek programımızda kadın girişimcilerimize pozitif ayrımcılık yapıyor ve oransal olarak yüzde 10 daha fazla destek sağlıyoruz. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki işini kuran girişimcilerin 3 binden fazlasını kadın girişimcilerimiz oluşturmaktadır.” PROF. KAVRANOĞLU: GİDECEK ÇOK MESAFE VAR Zirvesinin açılışında son olarak konuşan T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, Türkiye'nin ciddi bir dönüşüm süreci yaşadığını dile getirdi ve yaşanan tüm olumlu gelişmelerin Türk sanayici, KOBİ'leri ve İş adamlarını motive etmesi gerektiğini belirterek kat edilen mesafenin yeterli görülmemesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin 2012 sonu itibariyle 152 milyar dolar ihracat yaptığını anımsatan Kavranoğlu, "Dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduk. Bu bardağın dolu tarafı. Bir de boş tarafına bakalım. Nüfus olarak ve ülke yüz ölçümü olarak bizimle aynı büyüklüğe sahip olan Almanya yaklaşık 1,5 trilyon dolar ihracat yapıyor. Konya büyüklüğünde olan İsviçre 200 milyar dolara yakın ihracat yapıyor. Bizim '2002'de şöyleydik veya 1982'de böyleydik şimdi bak on katına çıktık' diye kendimizi de avutmamamız lazım. Biz olmamız gereken yere de bakmalıyız. Olmamız gereken yere gidecek daha çok mesafemiz var." diye konuştu. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|