SON DAKİKA
Özgürlük rüzgarıyla çılgınca dans eden sosyetik ada; MİKONOS■ Yel değirmenleri, eşsiz plajları ve gece kulüpleriyle ünlü Mikonos, klasik Yunan kültürünün yaşandığı modern dünyaya ayak uydurmayı başarmış rüya gibi tatillerin yaşandığı bir turizm cenneti.ÖZGE SESKİR GÜVENDİK
Dar, patika sokakları, begonvil, sardunyalarla süslenmiş beyaz evleri, yel değirmenleri ve özgürlüğün ta kendisi… Mikonos, hiçbir zaman bozulmayan çehresiyle gündüzleri küçük bir balıkçı kasabası, geceleri çılgın gece hayatı ve
farklı cinsel tercihlere tahammüllü bir eğlence merkezi. Uluslararası jet sosyetenin favori tatil merkezi olan bu şirin adanın sokaklarında çok tanıdık bir simayı salına salına yürürken ya da gündüz plajda çoluk çocuk oturan bir ailenin yanındaki şezlongta sarmaş dolaş güneşlenen gay bir çifti görebilirsiniz. Hiç kimsenin kimseye karışmadığı, kimsenin kimseyi yargılamadığı, her tip insana toleranslı bir Ege adasıdır Mikonos. Yunanistan’dan uçakla gelinen adaya yaz aylarında dünyanın birçok noktasından da uçak seferleri yapılıyor. Dünya jet sosyetesinin akın ettiği, her yıl pek çok turistin tercih ettiği bir tatil rotası olduğu için ada, Ege’deki en pahalı adadır. Fiyatlar, özellikle temmuz ve ağustos aylarında tavan yapıyor, çünkü ada bu aylarda yılın en kalabalık dönemini yaşıyor. Barları, restaurantları, plajları, kısacası adanın her tarafı bu iki ayda tıklım tıklım doludur. Nisan veya eylül ayları, hem fiyatlar açısından uygundur hem de daha sakindir. Gerçi Mikonos’u Mikonos yapan da, aslında her taraftan taşan insan selidir.
■ GEZİMİZE HORA’DAN BAŞLIYORUZ
Yılın 300 günü güneşin sıcaklığının hissedildiği söylenen ve kendi kadar çılgın rüzgarıyla da farkettirmeden teninizi yakan adanın merkezi Hora’dır. Limanında balıkçı teknelerinin ve lüks yatların sıralandığı Hora’da, geceyi devirip sabaha kadar eğlenen insanların uyku saatinde, balkonları rengarenk çiçeklerle sarmalanmış küp şeklindeki Kyklad mimarisiyle yapılmış beyaz evlerin, sanat galerilerinin, mücevher satan dükkanların arasında dolaşıp moda fotoğrafçılarının uğrak yeri Paraportiani Kilisesi’ne ulaşıyoruz. Adaya tepeden bakan, eski ve yuvarlak kilise, Meryem Ana’ya adanmış yer seviyesindeki dört şapelden ve üstlerinde bulunan bir şapelden meydana gelmiştir. Bu kilise dışında adada, şapel yaptırmak aile geleneği olduğu için yaklaşık beş yüz adet şapel vardır.
■ PETROS ; ADANIN SEVİMLİ MASKOTU
Adanın “özgürlük” anlayışı sadece insanlara tanınan bir hak değil, patika yollarda yürürken aniden paytak paytak adımlarıyla önünüze çıkıveren pelikanlarla karşılaşabilirsiniz. 1985’te ölen 1. Petros’un yerine getirilen 2. Petros, ada halkı için oldukça özeldir. Ada halkı, 1950 yılında yaşanan şiddetli bir fırtına sonucu adaya zorunlu olarak sığınan pelikanın gelişiyle, adalarının küçük bir balıkçı kasabasından dünya çapında ünlü bir yere dönüştüğüne inanıyorlar.
■ LITTLE VENICE’E TEPEDEN BAKIŞ
Her daim rüzgarlı adanın, korsan saldırılarından korunmak için dar yapılmış beyaz taşlı sokaklarından “Little Venice” denen Küçük Venedik Koyu’na doğru yürüyoruz. Şehir merkezinde, sıra sıra yerleşmiş pahalı restaurantların, cafelerin arasında dolaşmaya başlıyoruz. Her damak tadına hitap eden menüsüyle müşterilerini memnun eden restaurantlardan birinde oturup, güneşi adeta bir seremoniyle uğurlayan insanların coşkusuyla keyifli Mikonos akşamını karşılayabilirsiniz. Dalgaların dövdüğü kıyı evlerinin güzelliğine hayran kalacaksınız. Little Venice’in biraz ilerisinde adanın sembolü, günümüzde kullanılmayan beş yel değirmenine doğru gidip diğer turistler gibi biz de fotoğraf çektiriyoruz. Değirmenlerden biri aslına uygun olarak restore edilmiştir, ilgililere duyurulur. Koya karakteristik bir özellik katan yel değirmenlerinin bulunduğu tepeden begonvilli sevimli kıyı evlerini ve Mikonos’u kuşbakışı görebilirsiniz.
Mikonos’a gidip küçük Delos adasına uğramadan
dönmeyin. Çünkü, efsaneye göre güneş tanrısı Apollo ve kız kardeşi Artemis bu kutsal alanda doğmuş. ■ KALİTELİ PLAJLARIYLA TATİL CENNETİ
1453’ten 1832’ye kadar Osmanlı hakimiyetinde olan ve 85 metrekare yüzölçümüne sahip adada, yaklaşık 5 bin 500 kişi yerleşik durumdadır. Bu kadar küçük bir adada on beşe yakın plaj bulunması oldukça şaşırtıcıdır. Sabaha kadar süren “beach party”leriyle Paradise Beach, sakinliğiyle Elia, eşcinsellerin yoğun olarak tercih ettiği Super Paradise Beach en iyi plajlardır.
■ FOLKLOR MÜZESİ’NDE YUNAN KÜLTÜRÜNÜN İZLERİ
Mikonos’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kastro’da, 1700’lü yıllardan kalma, eski Yunan kültürünü yansıtan eşyaların, antikaların, kumaşların, nakışların sergilendiği, o dönemlerde kaptan malikanesi olarak
kullanılan bir müze bulunmaktadır. Folklor Müzesi olarak bilinen müzede, 16.yy’dan kalma, mısır öğütme işini gören Vonis yel değirmeni ve dondurulmuş halde sergilenen pelikan 1. Petros en dikkat çekici parçalardır. ■ 'MUTLULUK BUDUR İŞTE!'
Sahilde çıplak ayaklarla yürüyenler, Hora’da sınırsız eğlence ve müzikle coşanlar, dostlarıyla sımsıcak sohbete, kahkahalara ve mutluluğa karışanlar… Aradığınız
her ne ise, onu bulabileceğinizi garanti edebileceğim, her daim neşe kokan, insana kendini gerçekten “evinde” hissettiren ışıltılı ada, Mikonos.. Belki biraz Bodrum, belki de biraz St. Tropez ama asla özünü kaybetmeden, asla Ege’nin şımarık kızı olduğunu unutturmadan… Işıl ışıl parlayan sosyetik güzelden bir tekneyle uzaklaşırken bile yüzümde kocaman bir gülümseme, içimde patlamaya hazır bir enerji ve gözlerimde umut dolu parlak bakışlar vardı. “Mutluluk budur işte!” dedim kendi kendime ama aslında esas mutluluk tarifi şimdilerde yaşadığım duygunun karşılığıymış, 2012 Mayıs ayında hayatıma girecek ve tüm yaşamımı renklendirecek, değiştirecek, etkileyecek ve beni daha şimdiden büyütecek yepyeni birşeymiş. Annemin ben doğduğumda bir kağıda yazdığı, eski fotoğrafların arasında sakladığı, bu yüzden de Ataol Behramoğlu’nun benim için çok özel olan bir şiirini, yıllar sonra ben, bu ay doğacak minik kızım Tuana için yazıp bu sevincimi sizlerle paylaşarak yazımı sonlandırmak istiyorum. Asla umudunu, cesaretini, yaşama sevincini kaybetmeyeceğin, düşüncelerini ve isteklerini tutsak etmeye çalışan engellere teslim olmayacağın, hayallerini gerçekleştirmek için hayatın sana getirdiklerini sonuna
kadar zorlayacağın, mutluluk ve sağlık dolu bir ömrün olsun canım kızım. Hoşgeldin dünyamıza… Kızım, küçük pembe çiçeğim benim
Yavrum, güvercinim, bebeğim benim
Hepsinin üstünde, hepsinden önemlisi
En doğal, en insanca emeğim benim
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|
|