SON DAKİKA
ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
Prof. Dr. Kenan Mortan
Ender Kocak ve Fikri Işık
Fikri Işık ve Ömer Sarıoğlu
TİM Başkanı Büyükekşi: 2014 beklentilerimiz iyimser- Gelecek 10 yılın geçen 10 yıldan çok farklı olacağını belirterek, piyasaya sürülen trilyonlarca doların sorun yaratacağına dikkat çeken Büyükekşi, “Türkiye’nin cari açık değil inovasyon açığı var. Ama inovasyonda önemli gelişme sağlayacağımıza inanıyorum” dedi.Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin Ankara'da açıkladığı ihracat verilerine göre Türkiye'nin Aralık ayında ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 artışla 12 milyar 996 milyon dolar, 2013 yılının tamamında ise yüzde 0,01 artışla 151 milyar 707 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2012 ihracatı 151 milyar 695 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. 2013 yılında, en büyük ihracat, bölgesel olarak yine Avrupa Birliği’ne, ülkelerden de Almanya, Irak ve İngiltere’ye oldu. En çok ihracat yapan ilk üç il de İstanbul, Bursa ve Kocaeli olarak sıralandı. ARALIK’TA OTOMOTİV BİRİNCİ Aralık ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 764 milyon dolar ile otomotiv sektörü yaparken, kimyevi maddeler sektörü 1 milyar 603 milyon dolarlık ihracat ile ikinci sırada, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ise 1 milyar 424 milyon dolarlık ihracat ile üçüncü sırada yer aldı. Aralık ayında en fazla ihracat artışını yüzde 36 ile tütün sektörü, yüzde 30 ile hububat-bakliyat sektörü ve yüzde 26 ile makine sektörü yakaladı. OTOMOTİV 2013’ÜN DE ŞAMPİYONU 2013 yılında otomotiv sektörü ihracat şampiyonu oldu. Sektörün ihracatı yüzde 12 artarak 21,3 milyar dolara çıktı. İkinci sırayı 17 milyar 441 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörü, üçüncü sırayı ise 17 milyar 327 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon sektörü aldı.
GİNE’YE İHRACAT YÜZDE 137 ARTTI 2013 yılında ihracatımızın önemli oranda arttığı ülkeler arasında yüzde 137 artış ile Gine, yüzde 82 artış ile Suriye, yüzde 79 ile Gabon, yüzde 67 artış ile Benin ve yüzde 66 ile Malezya ön sıralarda yer aldı.
İLK SIRADA İSTANBUL 2013 yılında en fazla ihracat yapan ilimiz İstanbul oldu. İstanbul, ihracatını yüzde 5 artırdı ve toplam 63,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İstanbul'u 12,8 milyar dolar ihracat ile Bursa ve 12,7 milyar dolar ihracat ile Kocaeli takip etti. Bursa geçen sene 3. sırada yer alıyordu. Bu sene 1 basamak yukarı çıkarak 2. sıraya çıktı. Bu illerimizi İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Sakarya, Hatay takip etti.
SORUNLAR ÇÖZÜLÜR TİM Başkanı Büyükekşi konuşmasında Türkiye aşkıyla ihracat yapan tüm ihracatçılara teşekkür etti. 2013'ün ihracat değerlendirmesini yapmadan önce ülkenin son günlerde hareketlenen gündemi ile ilgili görüşlerini paylaşan Büyükekşi konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye, sorunlarının üstesinden gele gele büyür. Çünkü Türkiye demokrasisi, sorunlarını çöze çöze olgunlaşır. Çünkü Türkiye ekonomisi, sıkıntılarını aşa aşa, orta ve uzun vadeli rekabet gücü kazanır. Türkiye bunları aşar. Türkiye'nin birikimi; siyasi ve hukuki sorunlarını çözecek, özgürlükçü demokrasisini yükseltecek, piyasa ekonomisini derinleştirecek olgunluktadır. Ufka bakalım. İstikrar ve güven ortamına sahip çıkan ve büyüyen bir Türkiye var. Gelecek bizimdir”
Konuşmasında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri de değerlendiren Büyükekşi şunları söyledi: 2013 yılı hem Dünya hem de ülke ekonomisi için oldukça hareketli ve zorlu bir yıl oldu. Neredeyse tüm ülkelerin ihracatı ve genel olarak dış ticaret performansı durgundu. Bu yılın başında dünya ekonomisinde büyümenin yüzde 2,8 olacağı öngörülüyordu. Küresel büyüme ne yazık ki bu düşük öngörünün de gerisinde kaldı. Ancak yılın son çeyreğinde gelişmiş ülkelerden belirgin toparlanma ve büyüme sinyalleri geldi. Bunun sonucunda da, dünya ekonomisi 2013 yılını yavaş ve kademeli toparlanmayla bitirdi. Bu gelişmelerden sonra, 2014 yılında sadece ABD'de değil, AB ve Euro Bölgesi dâhil tüm gelişmiş ülkelerde büyümenin daha yüksek oranda gerçekleşmesi bekleniyor. 2007 yılından beri ilk defa bütün gelişmiş ülkelerde büyüme bekleniyor. 2014 yılında dünya ekonomisinde yüzde 3, dünya ticaretinde yüzde 4'lük büyüme bekliyoruz. Dünya ticaretinin 2014 yılında 19,1 trilyon dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. Bu büyüme trendi, ihracatımıza olumlu yansıyacak. Dolayısıyla hem Türkiye hem dünya ekonomisi için 2014 beklentilerimiz göreceli olarak daha iyimser. “MAL SATMADIĞIMIZ ÜLKE KALMADI” Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı şunları söyledi: Dünya ekonomisi için zorlu geçen 2013'te Türkiye geçen seneden daha hızlı büyümeyi başardı. Türkiye, küresel ekonomik krizden en hızlı çıkan ve ekonomik belirsizlikten nispeten daha az etkilenen ülkeler arasında yer aldı.
DÖVİZ OYNAKLIĞI DURMALI Merkez Bankası'nın faizlerde yaptığı artışı yorumlayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, finansal piyasalarda yaşanan yüksek volatilitenin ihracatçıların önünü görmesi zorlaştırdığını söylerken, "Merkez Bankası'nın yaptığı faiz artırımının, kurlarda denge ve istikrar sağlamasını umut ediyoruz.” dedi. TİM Başkanı Büyükekşi şöyle konuştu: "58 bin ihracatçıyı temsil eden Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bugüne kadar her fırsatta dengeli, istikrarlı ve öngörülebilir bir kur seviyesinin, sürdürülebilir ihracat artışı için büyük önem taşıdığını defalarca vurguladık. Ancak FED'in parasal genişlemeyi bitirme konusunda adımlar atmasıyla birlikte, başta tüm gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünyada önemli çalkantılar yaşanmaya başladı. Bunun sonucunda da gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybettiğini gözlemledik. Geldiğimiz noktada Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararı almasının kaçınılmaz olduğu ortaya çıktı. Bu faiz artışı ile birlikte kurların ve piyasaların daha dengeli ve istikrarlı olmasının yolunun açıldığını düşünüyoruz. Bununla beraber, FED'in başlattığı bu çalkantılı ortam ve ülkemizdeki seçimler dolayısıyla dalgalanmanın altı ay kadar devam etmesi bekleniyor. Bu süreçte Merkez Bankası'nın döviz piyasalarındaki dalga seviyesini azaltıcı önlemler almaya devam etmesini ve tüm gelişmekte olan piyasaların tekrar fiyatlandığı bu dönemde Merkez Bankası'nın daha zamanında, daha pro-aktif adımlar atmayı sürdürmesini bekliyoruz. Son gelişmeler, faizleri yükseltmenin de tek başına sosyo-ekonomik ve sosyo-politik çalkantılara çare olamayacağını göstermektedir. İşte bu yüzden son yıllarda Türkiye ekonomisinin başarısının en büyük sebebi olan ekonomik istikrarın korunması için hepimizin gereken çabayı göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Spekülatif hareketlerden ve açıklamalardan orta ve uzun vadede ekonomiye bir fayda gelmeyeceğini düşünüyoruz.” BİZİ FARKLI BİR 10 YIL BEKLİYOR Merkez Bankası'nın politikaları 2014 için hayati öneme sahip. Çünkü parasal genişlemeden çıkış ihtimali, küresel koşulları daha da zorlaştırıyor. Daha değerli dolar, daha yüksek faiz oranları ve daha sıkı finansman koşulları oluşuyor. Gelişen ülkelerden olası sermaye çıkışları ile cari açık, kurlar üzerinde baskı oluşturuyor. Nitekim bunun paralelinde, yeni dönemde daha yüksek faiz oranları ile karşı karşıyayız. Bol ve ucuz likidite dönemi artık sona eriyor. Görülüyor ki önümüzdeki 10 yıl başka bir 10 yıl olacak. Kriz sonrasında basılan paraların geri çekildiği bir dönem olacak. Mevcut durumda Asya piyasalardaki fonların, ABD ve gelişmekte olan ülkelere dönüşü paralelinde gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışı devam edecek. Fakat Türkiye bu noktada daha dirençli duruyor. Türkiye'yi Kırılgan Beşli arasında telaffuz edenler var. Biz Türkiye'nin böyle bir listede yer almaması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bizim diğer ülkelerdeki gibi ciddi kamu bütçe açıklarımız yok. Kamunun borçluluk oranı birçok gelişmiş ülkeden bile iyi durumda. Ancak ekonomimizin yumuşak karnı cari açık. Ekonomimizin daha güçlü yapılanması için, bir diğer deyişle, yeni bir sıçrayış için; yeni bir hikâye, bir nevi yeni bir zihniyet devrimi gerekiyor. Tam da bu noktada, ihracatı öne çıkaran politikalara ve araçlara ihtiyacımız var. 2023'te belirli sektörlerde dünya liderliği hedefliyoruz. Artık sektörel önceliklerde mutabık kalmamız gerekiyor. “ İNOVASYON AÇIĞIMIZ VAR Türkiye'nin cari açık sorunu değil, aslında inovasyon açığı sorunu olduğunu belirten TİM Başkanı "İşte bu yüzden katma değerli ihracat artışı bizim en büyük çıkış noktamız. Bunun yolu da inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmadan geçiyor” ifadesini kullandı. İnovasyon konusunda çok güzel bir ivme yakaladık. Her yıl yaptığımız Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri ülkemize inovasyon konusunda yeni bir soluk getiriyor. Biz bu yılki İnovasyon Haftası ile şu gerçeğin farkına bir kez daha vardık. "Türkiye ‘de büyük bir inovasyon potansiyeli var” Bunu neden söylüyorum? Çünkü bu yıl 28-30 Kasım tarihleri arasında düzenlediğimiz etkinliklerimize tam 26 bin kişi katıldı. Etkinliğe katılamayan yaklaşık 20 bine yakın kişi ise online platformlar aracılığıyla etkinliklerimizi takip etti. Yani kelebek etkisi misali biz bir başlangıç yaptık. Kanat çırptık. Sonrasında inovasyonla fırtına yarattık. Sanayicinin alın teri ile akademinin akıl terini buluşturduk. 7'den 70'e Türkiye'ye inovasyon iklimini aşıladık. İnovasyon bilincini yaymaya yönelik çabalarımız bu yıl da artarak devam edecek. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|