SON DAKİKA
Harikalar diyarına seyahatPeribacaları, yeraltı şehri, şarap, çanak-çömlek, kiliseler diyarı güzel atlar ülkesini buyrun birlikte gezelim. Tarihin kucağında doğanın mucizesine tanık olalım Kapadokya’da.
ÖZGE SESKİR GÜVENDİK
Kış aylarının bu soğuk günlerinde sizlerle birlikte rengarenk, mis kokulu çiçeklerin taze umutlarla dans ettiği ılık bir nisan ayına giderek, içimizi bir nebze olsun ısıtalım. Çerkezköy'den yaklaşık 10 saat süren gece yolculuğumuz sonrası, kahverenginin en güzel tonlarının masmavi gökyüzüyle buluştuğu büyülü peribacalarının yarattığı muhteşem şölene uyanıyoruz. Kapadokya (Katpadukya) bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmış bir masl diyarı. Daha dar bir alan olarak kayalık Kapadokya, Uçhisar, Ürgüp , Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresini kapsıyor. ● UÇHİSAR KALESİ İrili ufaklı, şapkalı şapkasız değişik şekillerdeki peribacalarının etrafımızı sardığı bu masalsı diyar karşısında insanın hayrete düşmemesi mümkün değil. Bölgeye girdiğimizde bizi ilk selamlayan Kapadokya'nın en güzel ve en yüksek peribacası olan Uçhisar Kalesi oluyor. Aklımıza, bu hayret verici doğa harikasının nasıl oluştuğu sorusu geliyor. Erciyes Dağı'nın yaklaşık on milyon yıl önce patlamasıyla çevreye yayılan toz, kül ve diğer volkanik malzemeler tüf denilen kaya tabakasını oluşturur. Sonraki patlamalarla tüflerin üstünü lavlar kaplar ve sıcaklık değişiklikleriyle lavların üstünde çatlaklar meydana gelir. Lavların soğumasından sonra bu çatlaklardan sızan yağmurlar da tüf tabakasını aşındırır. Yıllar sonra rüzgar ve karların etkisiyle peribacaları oluşur. Uçhisar Kalesi'ne çıktığınızda tüm vadi ayaklarınızın altındadır. Erciyes Dağı tüm ihtişamıyla tam karşınızdadır. ● 400 KİLİSELİ MÜZE Gezimize Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Göreme Açıkhava Müzesi ile devam ediyoruz. Yeni yeni yeşeren ağaçların gölgesinde, içinde yaklaşık 400 kilisenin olduğu söylenen müze, manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul ediliyor. Bu bölge 4. Yüzyıl’da Kayseri Piskoposu Aziz Basil tarafından hıristiyanlıkla ilgili eğitim verilen bir düşünce merkezi olarak kurulmuş. Rahibeler manastırı, St.Basil Şapeli, St.Barbara, Elmalı, Yılanlı, Çarıklı, Tokalı kiliseleri müzede bulunan kiliselerden bazılarıdır. Müze, kayaların içlerinin oyulmasıyla oluşan kiliselerden, manastırlardan, şapellerden, mutfaklardan, yemekhanelerden, insanların günlük yaşamlarını sürdürdükleri odalardan oluşuyor. ● ÇAMURLA DANS "Kör de bilir Avanos'un yolunu, çanak çömlek kırıklarından" özdeyişini hatırlayıp Avanos’a doğru yola çıkıyoruz. Öğle yemeğini bir kervansaray atmosferinde yiyerek, Kapadokya'nın doğal güzelliklerini lezzetli yemekleriyle birleştirip hem gözümüze hem de midelerimizi doyurarak nefis bir ziyafet çekiyoruz. Çömlekte patlıcan, biber, domates, patates, sarımsakla pişirilen yumuşacık etin dayanılmaz tadına doyamadan 3000 yıllık tarihi olan çanak yapım sanatının inceliklerini öğrenmek için çanak yapım atölyesinin yolunu tutuyoruz. Tarihi, Hititlere kadar uzanan ve önemli geçim kaynaklarından biri olan çanak çömlek sanatı her dönem bölgeyi ziyaret eden turistler tarafından dünyaya tanıtılıyor. Önce usta ellerde hayat bulan çamur, daha sonra amatör ellere yani turistlere bırakılıyor ve ortaya çıkan komik görüntüyle bu sanatın ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılıyor. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|