SON DAKİKA
‘İnovatif yapımız bize üstün rekabet fırsatı tanıyor’Ulkat, “Bizim içeride ve uluslararası firmalarla rekabette çok avantajımız var. Firmalar genel olarak hammaddeleri satın alıp üretim yapıyorlar. Biz ise bazı hammaddeleri de üretmeye başladık Hammaddede değişiklikler yaparak rekabette öne çıkabiliyorsun. Piyasadaki klasik rekabet yerine daha ileri, yeni bir aşamaya geçiyorsun” dedi.![]()
‘İçimizden Biri’ köşemizin bu ayki konuğu Sanifoam Sünger Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Ulkat. Gazetecilikten, ajans ve baskı işlerinin ardından sanayiciliğe uzanan iş serüvenini sorduk Ulkat’a. Çerkezköy Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı, Tekirdağ Sanayi Odası Kurucu Müteşebbis Heyet Koordinatörlüğü’nü işiyle birlikte yürüten Ulkat, gazetecilikten sanayiciliğe uzanan yol öyküsünü ‘Global Sanayici’ye anlattı. Sanifoam Sünger Sanayi ve Ticaret A.Ş. Türkiye’nin önde gelen yalıtım ve temizlik maddesi üreticisi. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ndeki ana fabrikasının dışında Bursa, Eskişehir ve Adana’da da üretim merkezleri olan Sanifoam Sünger 220 kişi istihdam ediyor. Geçen yıl İMKB’de Gelişen İşletmeler Piyasası’nda (GİP) halka açılarak iddiasını ortaya koyan Sanifoam, ürünlerini ABD dışında dünyanın her köşesine ihraç ediyor. Sanifoam Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Ulkat sorularımızı şöyle yanıtladı: - Okuyucularımızın sizi daha yakından tanıyabilmesi için kısaca kendinizden bahseder misiniz? - Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne 1977 yılında girdim ve 1981 yılında mezun oldum. O zaman adı, İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ne bağlı dört yıllık Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu idi. Okul bitmeden gazetecilik yapmaya başlamıştım. Değişik gazetelerde 7 yıl boyunca farklı birimlerde çalıştım. Ses-Hayat Grubu’nda mesleğe ‘merhaba’ dedim. Sonra Güneş, Dünya, Günaydın derken yedi yıl geride kalır. 1987’de bir gazetecilik bursu ile yabancı dilimi ve mesleğimi geliştirmek üzere İngiltere’ye gittim. Ancak döndüğümde bir sürpriz karşılaştım. Çalıştığım gazete satılmıştı. Gazeteciliği noktalayıp kendi işimi kurmaya karar verdim. Bir ajans kurdum ve ‘baskılı işler’e yöneldim. İş beklediğimizden hızlı büyüdü. Gazete, dergi, broşür, katalog çıkarmak derken, iyi de para kazanmaya başladık. - Sizden şimdi de firmanızın kuruluş öyküsünü dinleyelim… - Gazeteciliğe yakın bir sektör olduğu için önce matbaacılık, yayıncılık gibi işlere girip birkaç yıl içinde iddialı bir yayın kuruluşu ortaya çıkardım. Ancak, yurt dışına ihracat amaçlı projeler geliştirmek bana çok daha enteresan gelen bir konuydu. Avrupa ülkelerinde araştırmalar yaptım ve Almanya’da bir firma ile ortak olarak Almanya için Türkiye’de hasta yatağı üretimine ve ihracatına başladık. O sıralarda Almanya’da hasta yatağı talebi çoktu ve yataklar Fransa’dan geliyordu. Türkiye’de tamamen kendimize özgü, 27 -28 farklı ürün geliştirdik. Almanya’ya ve Almanya üzerinden Avrupa pazarına çok büyük satışlar yaptık. Başlangıçtan birkaç yıl sonra yıllık yatak satışımız 50 bine ulaşmıştı. Satışlarımız arttıkça, önce el işçiliği ile yaptığımız yataklar için modern makinalar ithal ettik. Niş ürünler üretmeye başladık. Ayrıca yatak için üretilen süngere odaklandım. Almanya’daki ortaklıktan ayrıldık. Ben başta otomotiv sanayii olmak üzere çeşitli sanayi dalları için sünger tabanlı ’ara mal’ üretmeye başladım. Süngercilik, sektörel olarak ‘foam converting’ denilen ‘köpük işleyiciliği’ olarak Türkçeye çevrilebilecek bir işti. Polietilen, poliüretan maddelerin sanayide gazlarla şişirilmesi ile elde edilen endüstriyel ürünlerdi. Bu ürünler tek başına ve kompozit olarak birleştirildiğinde ortaya çıkan ürünlerin sanayi ara malı olduğunu, Türkiye’nin buna çok ihtiyaç duyduğunu ve kendi makine parkımızın yeterli olduğunu gördük. Ülkemizde henüz bilinmeyen bir üretim dalında faaliyetimizi geliştirdik. Köpükleri kesecek, delecek, yapıştıracak makine parklarını kendi olanaklarımızla geliştirdik. - Sektörde şu andaki yeriniz nedir? - Bu şekilde küçük bir firma Türkiye’nin lider firması oldu. Sektörel olarak ifadesi yoktu, kimse bu işi bilmiyordu. Yaptığımız akustik malzemeler, inşaat ve otomotiv sektörleri için ürettiğimiz ürünler büyük bir talep buluyordu Öte yandan benzer bir pozisyon temizlik sektöründe de karşılık buldu. O dönemde zincir mağazalar kendi özel markalarını satıyordu. Biz, kendi sektörümüzde zincir mağazalar için ilk özel markalı ürünleri yapan firmayız. Temizlik ürünlerini istedikleri markalarda üretiyoruz ve bu şekilde satıyorlar. Bu iş, aslında çok zor ve ayrıntılı bir lojistik organizasyonu gerektiriyor. Çünkü her depo ayrı ayrı sipariş bildiriyor. Dikkatli ve titiz bir üretim yapıp depolara taleplerine göre mal sevk ediyorsun. Kimi müşterilerimizde sadece depolar değil, mağazalar da ayrı ayrı talepte bulunuyor. Doğal olarak üretim ve sevkiyat daha zor hale geliyor. Ama planlı, ciddi, gayretli bir çalışma ile bu talepleri sorunsuz bir biçimde karşıladık ve hala karşılamaya devam ediyoruz. İlk günden bugüne sorun olmadığını şuradan anlıyoruz. Şu anda adı sanı bilinen market zincirlerin neredeyse tamamında bu sektörde biz üretim yapıyoruz. Yatak üretiminden Sanifoam’ın şimdiki ürün çeşitlerine geçişimiz 1990’lı yılların ortasında başladı. Şu anda 150 çeşit ürün üretiyoruz. Yatak üretiminde birlikte çalıştığımız firma Avrupa’da satıldı. Bu sırada ürün çeşidimiz artınca yatak üretiminden vazgeçtik. Ancak yatak üretimine yurt dışında ve yurt içinde yeniden başlamak istiyoruz. - Bu sektöre 3M gibi uluslararası firmaların gelmesi sizi etkiledi mi? - Bizim içeride ve uluslararası firmalarla rekabette çok avantajımız var. Firmalar genel olarak bir yerden hammaddeleri alıp üretime devam ediyorlar. Biz ise bazı hammaddeleri de üretmeye başladık. Özellikle 2000’li yılların başında başlayarak, her iki sektörde, gerek endüstriyel gerekse temizlik sektörünün üreticisi olduk. Böylece, aşırı rekabet ortamında hammaddenin elinde olması sana avantaj sağlıyor. Hammaddede değişiklikler yaparak rekabette öne çıkabiliyorsun. Piyasadaki klasik rekabet yerine daha ileri, yeni bir aşamaya geçiyorsun. - Isı ve ses yalıtımı için üretim yapmak Türkiye için yeni sayılabilecek bir iş konusu değil mi? - Bu işe başladığımızda, gerek inşaat sektöründe, gerek endüstriyel alanda bizden başka hiç kimse yoktu. Bu ürünler bilinmiyordu ve kimse bu ihtiyacın farkında değildi. Ses yalıtımında o günlerde kullanılan ürünler aslında çok tehlikeliydi. Kullandığımız poliüretan vs. maddeler çok yanıcıdır. Ses yalıtımında sesi engelliyordu ama yangın riski de çok fazlaydı. Bu ürünlerin neden olduğu yangınlara ilişkin bir hayli bilgi bize ulaştı. Bakın burada hiç mütevazı davranmaya gerek yok, biz bu akustik malzemeleri geliştirip standartlaşmaya çalışırken, bunların yanmaz olması gerekiyor, yoksa ileride büyük sıkıntılar olur, demiştik. Baştan böyle bir ürün kullanmak lazım çünkü sökmek ve takmak da çok zor. Oturup bize özel know how geliştirmeye çalıştık. Geliştirme tarafımızı öne çıkardık ve bu şekilde birçok inovatif ürün ortaya koyduk. En öne çıkan ürünümüz de sinemalarda kullandığımız malzemelerdir. 1990’lı yıllarda arka arkaya alışveriş merkezleri kuruluyor ve her birinin içine çok sayıda cep sinemalar inşa ediliyordu. Sinemalardaki akustik düzenlemelerin de, yanmaz akustik malzemelerle yapılması gerekiyordu. Müteahhitlere gidip bunları anlattık. Türkiye’de hiç olmayan biçimde ürünlerimizi kullananlara yanmazlık sertifikası verdik. Sinemalardaki standart bizim yanmaz malzememize dönüştü. - Geçmişteki kazaları hatırlayacak olursak, örneğin toplu yolcu taşımacılığı yapan otobüsler için de yanmaz malzeme kullanımı yaşamsal önem taşıyor. - Evet, aynı biçimde otomotiv sektöründe kullanılan malzemeler de yangın riski açısından sorunluydu. Çok sayıda insanın içinde olduğu araçlardaki yanıcı ürünler büyük tehlike yaratıyordu. Orada da çok başarılı ürünler geliştirdik. Standartları yükselttik, kalite açısından çok iyi ürünler yaptık ve çok kişinin hayatını kurtardığımızı düşünüyoruz. Şu anda, dünyada 30’a yakın markanın ticari araç, kamyon ve otobüslerine ürün veriyoruz. Otomobilde de de 4-5 yıldır ana sanayi ve yan sanayii firmaları için çalışıyoruz. Bu sektörde yakın gelecekte de daha da büyümeyi hedefliyoruz. - Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? - Ülke ülke saymamız oldukça zor. Avrupa’daki tüm ülkelere, Uzak Doğu’ya, Rusya’ya, Afrika’ya, Ortadoğu’ya ihracat yapıyoruz. Kısacası, Amerika Birleşik Devletleri dışında her yerde varız. İhracatımız toplam cironun yüzde 25’ini oluşturuyor. Bizim ürünlerimiz havaleli olduğu için ihracat yapmak oldukça zor. Eğer bu kadar ihracat yapabiliyorsak, bu, mallarımızın inovatif ürünler olduğu anlamına geliyor. İhracatı daha da artırmak için ekiplerimiz hiç durmadan koşuşturuyorlar. - Katma değerli, inovatif ürünler üretmek yoğun bir ARGE çalışması gerektiriyor değil mi? - ARGE kadromuz da arı gibi çalışıyor. Dönüp bakıyorum da en çok hammadde üretmeyi sevdik galiba. Kalite olarak istediğimiz gibi hammadde bulamayınca onları biz yapıyoruz. Yeni ürünler üretiyoruz. Örneğin Kenaf işte böyle bir bitki. Kenaf bitkisi, endüstride kullanılan ideal bir lif kaynağıdır. Yani bir tarım ürünü. Türkiye’de pek çok firma adını bile bilmiyor ve biz izolasyon malzemesi olarak üreticisi olduk. Şimdi Kenaf deyince bizi arıyorlar. Adı doğal fiber. Doğal ürün olduğu için geri dönüşümlü sektörlerde çok kullanılıyor. - İMKB’de halka açılmanızı da, geleceğe dönük hızlı büyüme planları yapan iddialı bir şirketin kendine güvenenler platformunda yerini alması olarak mı değerlendirmeliyiz? - Doğru söylüyorsunuz. 2012 yılında şirketimizi halka açtık. Büyüme ve kurumsallaşma planımızın bir parçasıydı. Gerçekten de pek çok açıdan faydalı olduğunu düşünüyorum. Avrupa’daki şirketler bizim boyutlarımızdaki şirketlerin Türkiye’de halka açılacağını düşünemiyorlardı. Onlar açısından müthiş bir gelişme oldu. Güvenilirliğimiz çok arttı. Bize artı değeri oldu. Uluslararası müşteriler, 2008 krizinden bu yana dünyada daha önceki yıllarda olmadığı kadar şirketlerin, tedarikçilerin finansal yapısını da görmek istiyorlar. Bu nedenle sürekli şeffaflaşma ve denetim raporu istiyorlar. Bu denetimlerin de uluslararası kabul görmüş şirketlerden olması gerekiyor. Bizim sürekli SPK denetiminde olmamız bu talepleri durdurdu. Çünkü biz uluslararası kriterlere göre denetleniyoruz. Yeni yatırımlarda ciromuzu daha da arttırmaya çalışıyoruz. Bundan sonra sürekli otomasyon yatırımları yapacağız. Bu hiç durmadan devam edecek. Böylece bir yandan ciromuzu artıracağız ve cirodaki personel giderleri oranı artış göstermeyecek. - Üretim merkeziniz Çerkezköy’de Sanayiciler Derneği Başkanlığı yapıyorsunuz ve Tekirdağ Sanayi Odası Kurucu Müteşebbis Heyeti içinde faaliyet gösteriyorsunuz. Bu çalışmalar hangi aşamada? - Hedefimiz Tekirdağ Sanayi Odası’nı kurmak. Ayrıntılı bir çalışma yapıyoruz. Muhtemelen iki ay içinde kuruluşu tamamlayıp 10 yıldır hayal ettiğimiz Sanayi Odası’nı kurabileceğiz. Eskiden bu projede bir çekimserlik vardı. Ama şimdi herkes istekli. İyi bir rüzgar yakaladık. Başvuruya çok yaklaştık. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin (ÇOSB) daha 10 yıl önce eksiği çok fazlaydı. Yolu, altyapısı yoktu. Fabrikamın kapısının önündeki yolu bile kendim yapmıştım. Benim de başından beri içinde bulunduğum sıkı bir çalışma ile 10 yılda olağanüstü gelişme sağladık. Bunu gururla söyleyebilirim ki, aynı sürede Türkiye’deki tüm OSB’lerden iki kat fazla yol aldık. Zaten bunun sonuçlarını da gördük. Türkiye’de “Bayrak OSB” olarak kim var dersek bence ÇOSB bir numaradır. İlk üçe giriyor diyoruz ama bence Türkiye’de bir numaraya yükselmiş durumdayız. Örneğin ÇOSB’nin özel Anadolu Teknik Lisesi var. Öğrenciler yüzde 100 burslu okuyor. - Sporcu bir kişiliğiniz olduğunu biliyoruz. İş dışında neler yapıyorsunuz, hobileriniz nelerdir?
Bir de 20 yıldan fazla zamandan bu yana amatör denizci olarak yelken sporu ile ilgileniyorum. Yelkenliyle hem Türkiye kıyılarını tümüyle gezdim hem de başta Yunanistan olmak üzere pek çok ülke limanlarını ziyaret ettim. ……………..
Teknik ürünler grubu: Akustik, ses ve ısı yalıtımı ürünleri, ambalaj süngerleri, emprenye ürünler, filtreler, nonwoven elyaf ürünler, özel kesimli ve şekillendirilmiş, polisaj ve yüzey işleme süngerleri, sızdırmazlık süngerleri. Temizlik ürünleri grubu: Banyo süngerleri, çeşitli süngerler, düz bulaşık süngerleri, ekonomik bulaşık süngerleri, endüstriyel bulaşık süngerleri, oluklu bulaşık süngerleri, ovma telleri, ovucu keçeler, paspaslar, rulo keçeler, selülozik süngerler, temizlik bezleri. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|