İnovasyon çarkı dönmeye başladı bir kere…

İstanbul’da bu yıl dördüncüsü yapılan İnovasyon Haftası’na hiç katıldınız mı? Belki de böylesine umut, coşku ve heyecan dolu bir ortamda yaşam boyu bulunmamışsınızdır.

Liseli, üniversiteli gençlerden her yaştaki meslek profesyonellerine, bürokratlara, tecrübeli iş insanlarına kadar binlerce kişi hem ortama heyecan katıyor, hem de içinde bulunduğu çok değişik ortamdan heyecan duyuyor. Yeni bir ürün ve buluş ortaya koymaktan mutlu, gururlu olan yaratıcı insanlarımız meraklılarına büyük bir zevkle çalışmalarını anlatıyorlar.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, geçen yıl Türkiye İnovasyon Haftası'na 40 bin kişilik katılım olduğunu, 83 bin kişinin de online olarak takip ettiğini ve bu sayının daha da artmasını beklediğini söyledi. Katılım ve ilgi düzeyi çok sevindirici.

Elbette ki inovasyonun, araştırma ve geliştirmenin, markalaşmanın nihai amacı, dünya çapında satılabilir ürünler ortaya koymaktır. Bu haftaların, amaçlanan hedefe yaklaşmak açısından çok yararlı olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, inovatif ürünler açısından bir gösterge olan ihracat kilogram fiyatlarının geçtiğimiz yıl itibarıyla 1.66 dolar olduğunu ve şimdiye kadarki en yüksek değerine ulaştığını anlattı. 1.66 noktasına 2009 yılındaki 1.16 dolardan geldik.

Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Yüksek teknolojili, inovatif ürünleriyle ihracatta büyük başarı kazanan Hollanda’nın Prensi Maurits van Oranje-Nassau da hafta etkinliklerine katılarak önemli bir noktaya parmak bastı: “Başarılı bir inovasyon için mükemmel bir fikre ve bu fikri hayata geçirecek seçkin bir ekibe ihtiyaç vardır. Başarının üçüncü kilit etkeni de para veya diğer bir ifadeyle yüksek kaliteli bir ekosistemdir. Mahsulün yetişmesi için öncelikle tohumlara, bir tarlaya ve gübreye ihtiyacınız var. Söz konusu gübre, girişim sermayesidir. Bu sermaye de hem yapılandırılmış, hem de bol miktarda olmalıdır.”

Sözü buradan ÇOSB’ye getirmek istiyorum. Herkesin bildiği gibi, bölgemiz, milyarlarca dolarlık üretim ve ihracat yapan, Türkiye’nin en başarılı, ileri şirketlerinin bulunduğu seçkin bir üretim üssüdür. Aynı zamanda önemli bir inovasyon ve Ar-Ge merkezidir. Bir önceki yıl ÇOSB’de 290 patent ve faydalı buluşa imza atılmıştır. Tam donanımlı, kriterlere uygun 8 Ar-Ge tesisi bölgemizde faaliyet göstermektedir. Yani, sayın Prensin vurguladığı, yüksek teknolojiye dayalı üstün tecrübe, seçkin ve bilgili çalışan ordusu ile kaliteli üretimden para kazanmayı başaran kuruluşlar bölgemizde çok sayıda bulunmaktadır. Kısacası gerçek inovasyon için yeterli altyapı ÇOSB katılımcılarımızda fazlasıyla mevcuttur. Bu donanımlı çalışma temposu da, şirketlerimizin her zaman önde olmasını sağlayacaktır.  

Sanayici dostlarıma, mutlu, başarılı ve bol kazançlı günler diliyorum.