SON DAKİKA
İşadamlarına tavsiyem 2-3 bankayla çalışmalarıAkbank eski Genel Müdürü Özen Göksel:İş dünyası ve bankalar etle tırnak gibidir. Bankalar daha çok KOBİ'ye kredi vermek için birbirleriyle yarışıyorlar. Bankalar, kredi politikalarında bugün için ve gelecek için KOBİ'lere kredi verme konusunda kararlılar. İşadamları ve girişimciler tek banka yerine mutlaka 2-3 farklı bankayla çalışsınlar.
Akbank eski Genel Müdürü Özen Göksel ‘Sanayici’nin sorularını yanıtladı. Göksel, Türk bankalarının kriz karşısındaki dirençlerini, reel sektörün bankalara yönelik eleştirilerini değerlendirdi.
- Sayın Özen Göksel, konuşmamıza isterseniz krizden başlayalım. Türkiye İstatistik Kurumu, 2010 yılı ikinci çeyrekte büyüme oranını yüzde 10.3 olarak açıkladı. Buna bakarak krizin bittiğini söyleyebilir miyiz? - Dünyanın bir çok ülkesinde zor günler yaşanıyor hala. Öylesine büyük bir kriz yaşandı ki kimse korkusunu üzerinden atamadı. Bir çok önemli kişi ve kuruluş yakın zamanda krizde yeni bir dip yaşanıp yaşanmayacağını sorguluyor. Özellikle Avrupa ülkeleri kendisini toparlayamadı. Bir tek Almanya'yı hariç tutarsak, diğer ülkeler krizin getirdiği sıkıntıyı tümüyle atlatamadılar. Avrupa'nın bu sorunu bizim için de sorun oluyor. Çünkü, yurt içinde Avrupa'ya paralel bir yönümüz var. İhracatın büyük kısmını Avrupa Birliği ülkelerine yaptığımız için, onlar toparlanmadan bizim de toparlanmamız kolay değil. Ekonominin 2007 ve 2008 yılları seviyesine gelmesine lazım. O büyüme seviyelerinden uzakta. 2009 ile kıyaslandığı için iyi gibi gözüküyor. Ancak, 2009 yılı bir kriz yılıydı. Rakamlar bizi yanıltmamalı. Türkiye'de esas konu işsizliğin önüne geçilmesidir. Türkiye'nin en büyük sorunu işsizliktir. Her bir puanlık bir puanlık büyüme yaklaşık 100 bin yeni istihdam yaratıyor. Bizim, bundan sonraki yıllarda büyüme ortalamamızın yüzde 10'dan az olmaması gerekiyor. ►GAYRIMENKUL KREDİLERİNE ÇOK FAZLA GİRDİLER - Dünyada, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere pek çok ülkede çok sayıda banka battı. Buna karşılık Türkiye'de bankacılık sistemi sağlam biçimde ayakta kaldı. Bu nasıl oldu? - 2001–2004 yılları arasında Türkiye'de 35 tane banka battı. Sepetteki çürük bankalar ayrıldı, sektör güçlendi. Hep iyi, kuvvetli özkaynağa sahip olan, iyi yönetilen bankalar ayakta kaldı. Global krize bankacılık sektörü temizlenmiş olarak girmiş olduk. Şunu da vurgulamak gerekir ki bu zarardaki bankaların tasfiyesinden sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu hem bankacılık sektörünü sıkı kontrol etti, hem de iyi yönetti. Batıda bankacılık sisteminin böylesine büyük darbe yemesinin iki önemli nedeni var. Gerek ABD'de ve gerekse Avrupa'da bankalar gayrımenkul kredilerine (mortgage) çok fazla girdiler ve bankacılığın türev ürünlerine müthiş paralar yatırdılar. Türkiye'de bankaların türev ürünlerine yaptığı yatırım çok azdı ve tüketici kredileri çok büyük rakamlara ulaşmamıştı. Dolayısıyla bankacılık sektörü krizi kolay atlattı ve bir anlamda güçlenerek çıktı. Diğer önemli sebeplerden birisi, bankacılık özkaynaklarının yüksek olmasıdır. Yeniden yapılanmada buna çok dikkat edildi. ►ABD BANKALARININ YAŞADIĞINI BİZ 15-20 YIL ÖNCE YAŞADIK Her ne kadar kriz döneminde bankacılık sektörü kazançlı gibi gözükse de, 35 bankanın tasfiyesi nedeniyle ekonomi büyük bedel ödedi. Zararın büyük kısmı bütçeden karşılandı, halk ödedi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu hala zararda. Yurtdışındaki dev bankaların arka arkaya batmasında yöneticilerinin büyük, hesapsız hırsının etkisi var. Bankalar, kredi verdikleri kişilere, gayrımenkul fiyatları arttıkça yeni krediler verdiler. Daha önce kredilenmiş gayrımenkulün fiyatları arttıkça o gayrımenkul üzerinden yeni krediler verildi. Krediler geri ödenemez duruma gelince fiyatları çok düşmüş gayrımenkuller bankalara teslim edildi ve inanılmaz zararlar ortaya çıktı. 1990'lı yıllarda da Türkiye'de bir kısım bankalar döviz üzerinden gayrımenkul kredileri verdiler. Dolar da aşırı yükselince ödemeler durdu. O gayrımenkuller değerine satılamadı, bankalar zarar etti. Biz bunun tecrübesini 15-20 yıl önce yaşamıştık. ►İYİ ŞİRKETLERE KREDİ AKIŞI DURMADI - Kriz ortamında Türkiye'deki bankalar iyi kazanç sağladılar ve büyük karlar açıkladılar. Bunu nasıl başardılar? - Çünkü, bizdeki bankaların özkaynakları çok yüksek. Yılların birikimi ile oluştu bu özkaynaklar ve özkaynak gelirleri çok yüksektir. Fazla batık kredileri de olmadığı için iyi karlar elde ettiler. Bir başka neden de Türkiye'de bankacılık sisteminin muhafazakar davranışıdır. Sağlam yerlere yatırım yaptılar. Banka portföylerinde devlet hazine kağıtlarının çok olmasının, şüphesiz ki bankaların kazançlarına büyük katkısı oldu. - Özellikle sanayi kesimi başta olmak üzere, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve doğrudan Sanayi Bakanı da bankalardan şikayetçi oldu. Kredi vermediklerinden yakındılar. Bu şikayetlerin nedeni nedir? Haklı buluyor musunuz? - Bankalardan şikayetler olabilir. Bankalar Birliği Başkanı, bankalara yöneltilen eleştirileri yanıtladı. İyi şirketlere kredi istenip de verilmemesi gibi bir durum yoktu. Banka faizlerinin düzeyi de normaldi, fahiş değildi. ►KOBİ’LERE KREDİ VERMEK İÇİN YARIŞIYORLAR - Finans kesimi ile sanayi sektörünün arası nasıl? Kronik sorunlar var mıdır? - Kriz olsun olmasın her dönemde bankacılık sektörüne karşı tavır alınır, şikayet edilir. Ama iş dünyası ve bankalar etle tırnak gibidir, birbirlerinden ayrılamaz. Bankalar KOBİ'lere rahatlıkla kredi veriyor. Hatta daha çok KOBİ'nin gelmesi ve daha fazla kredi vermek için reklamlar da yayınlıyorlar. Sağlıklı ve kuvvetli KOBİ’lere kredi veriliyor. Kredi vermeme diye bir şey yok. Bankalar, kredi politikalarında bugün için ve gelecek için KOBİ'lere kredi verme konusunda kararlılar. Hatta bankalar arasında rekabet dahi var. Birçok bankada KOBİ kredileriyle ilgili özel ekiplerin çalıştığı departmanlar da kuruldu. Bazı bankalar KOBİ'lerin sahip ve yöneticilerini bilgilendirmek için özel seminer ve kurslar tertip ettiler ve ediyorlar. - Türkiye'nin en büyük bankalarından birisinde kredilerden sorumlu olarak en üst düzeyde görev yaptınız. Kredi almak isteyen işadamlarına ne gibi önerileriniz vardır? - Akbank Genel Müdürlüğü’nün ardından 7 yıl Akbank Yönetim Kurulu'nda kredilerden sorumlu murahhas azalık yaptım. Yönetim kurulu adına kredileri takip ve yönetim kuruluna onaya götürme görevini yerine getirdim. İşadamlarına bankalarla ilişkiler konusunda şunları tavsiye edebilirim: Tek bir banka ile değil, iki üç banka ile çalışsınlar. Herhangi bir kriz ya da aksilik olursa birisinden alamazsa diğerinden kredi alabilirler. ►ŞEFFAFLIK ŞART Asıl önemlisi, bankalarla ilişkilerde çok şeffaf davransınlar. Firmalarıyla ilgili her türlü bilgiyi banka yöneticilerine detaylı bir şekilde versinler. Türkiye'de şirketlerin sorunlarını çeşitli bilanço işlemleri ile saklamak eğilimi hakimdir. Ancak, şunu bilmeliler ki bankalarda bilançoları çok iyi okuyan uzman ekipler vardır ve herhangi bir şeyi kaçırmak mümkün değildir. Durumu bankalarla açık ve net biçimde konuşmak daha iyi sonuç almaya yardımcı olur. ►ŞUBELER KALKMAZ - Bankacılık sektörü hangi yöne doğru ilerliyor? İleride, bankacılık deyince insanlarla ATM'lerin karşı karşıya kaldığı bir ilişkiyi mi anlayacağız? - Bugün, internet bankacılığı, buna paralel cep telefonları ve ATM'lerde her türlü işlem yapılıyor. Buna rağmen, sektördeki hakim eğilim müşterilerle sıcak teması devam ettirebilmektir. Bu nedenle şube bankacılığı gittikçe yaygınlaşıyor. Dikkat ederseniz, hemen her banka, devamlı olarak yeni şubeler açıyor. Şunu da unutmamak lazım, bugün çok büyük bir kitlenin ne bilgisayarı, ne de bunlarla uğraşacak bilgisi var. Bu kitle tüm işlemlerini şubeye giderek yapıyorlar. Tümüyle otomatik makinalarla yapılacak işlemler için birkaç nesil geçmesi gerekiyor. Madalyonun bir de diğer yanı var. Yatırım, tasarruf işlemlerinde müşteri ile bankacının bire bir teması gerekiyor. Tasarruf sahipleri daha iyi gelir sağlayabilmek için danışmanla görüşme ihtiyacı duyuyor. En azından banka personeliyle telefonla temas yapılıyor. İnsanlar karşılıklı görüşüp bunu doğrudan konuşmak istiyor. Yatırım için o bankanın personeline güven duymak, kimle konuştuğunu bilmek önemli. Bankacılık hizmetlerinde havale, EFT, fatura ödemeleri gibi işlemlerin otomatik ödeme veya ATM'ler aracılığıyla daha çok yapılacağını, ancak şubelerin ortadan kalkmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|