SON DAKİKA
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı…
Prof. Dr. Ziya Akıncı
Türkiye Peru İş Konseyi Başkanı…
TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı
Ticari uyuşmazlıklara kesin, kaliteli, hızlı ve ucuz çözüm sağlıyoruz- Prof. Dr. Ziya Akıncı, “Hem yurt içi hem de yurt dışı ticari uyuşmazlıklara bakacak güçlü bir merkezi hizmete soktuk. İş insanlarımız, bundan böyle sözleşmelerine, uyuşmazlıklarda İstanbul Tahkim Merkezi’nin (ISTAC) yetkili olacağını belirten kaydı koymayı unutmasınlar” dedi.GİRAY DUDA Türkiye çapında ve uluslararası alanda iş dünyasının sık sık karşılaştığı uyuşmazlıkların kesin ve inanılır biçimde çözümlenmesi, sonuçlandırılması için önemli bir aşama olan İstanbul Tahkim Merkezi, Tahkim ve Arabuluculuk Kuralları birkaç ay önce yürürlüğe girdi. Ticari yaşamın akışındaki sorunları gidermede ileri bir adım olarak değerlendirilebilecek İstanbul Tahkim Merkezi’ni, her yönüyle kurum başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı ile konuştuk: - Hocam, İstanbul Tahkim Merkezi’ne neden ihtiyaç duyuldu? Ne gibi bir eksikliği giderecek İstanbul Tahkim Merkezi? - İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), ticari, her türlü sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesi için kanunla kuruldu. Tahkim yolu, hakem dediğimiz özel kişilerin, bağlayıcı mahkeme kararları gibi, icra edilebilen kararlar vermesi demek. İstanbul Tahkim Merkezi bu anlamda iş dünyasının uyuşmazlıklardaki sıkıntıları gidermek için kuruldu. İş dünyasına çok büyük katkılar yapacağına inanıyoruz. Çünkü iş dünyası açısından uyuşmazlıkların hızlı çözülmesi çok önemli. Uyuşmazlıkların uzmanlar tarafından çözülmesi çok önemli. Pahalı olmayan biçimde çözülmesi de elbette çok önemli. İşte İstanbul Tahkim Merkezi bu üç beklentiyi de karşılamak için kuruldu. YENİ KAVRAMLAR GETİRDİK ISTAC, hızlı çözüm derken Türkiye’ye Seri Tahkim diye bir kavram da getiriyor. Bu, uyuşmazlıkların 3 ay içerisinde bağlayıcı biçimde çözümlenmesi demek. Yani tahkim başlayacak ve en geç 3 ay sonra icra edebileceğiniz bir karar ortaya çıkacak. Türkiye açısından çok büyük bir yenilik bu seri tahkim. Onun dışında uyuşmazlığı çözecek kişiyi taraflar seçebileceği için, eğer seçmezlerse ISTAC atayacağı için her durumda uyuşmazlığa bakacak kişi konunun uzmanı olacak. Mesela sizin bir inşaat sözleşmesinden, makine alımından, satış sözleşmesinden veya lisans anlaşmasından kaynaklanan uyuşmazlığınız var ve bu konuda uzman olan kişi uyuşmazlığı çözecek olursa daha adil bir karar alma ihtimaliniz artacak, hem de uyuşmazlıklar hızlı biçimde çözülecek. Bunları yaparken uyuşmazlıkları mümkün olduğu kadar, pahalı olmayacak biçimde çözmeye çalıştık. Bir taraftan hızlı, kaliteli bir yargılama sunuyorsunuz. Diğer taraftan bunun pahalı olmamasını temine çalışıyoruz. Bu konuda da İstanbul Tahkim Merkezi taraflara çok önemli bir fırsat sunuyor. Zira, İstanbul Tahkim Merkezi’nde, uyuşmazlık, daima devlet yargısından daha ucuza çözümlenebilecek durumda. Hatta, örneğin 100 milyon lira gibi büyük davalarda mahkemeye ödediğiniz harcın onda birini ödeyerek uyuşmazlığı hızlı ve uzman kişilerce çözmeniz mümkün. Bu sebeple iş dünyasına çok büyük fırsat sunmakta olduğumu düşünüyorum. MİLLETLERARASI UYUŞMAZLIKLARDA DA YETKİLİYİZ - Hem Türkiye içindeki iş dünyasının karşılıklı iş ilişkisinde ortaya çıkan sorunlar, hem de Türkiye vatandaşlarının başka ülkelerdeki muhataplarıyla olan ticari ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlar burada çözümleniyor değil mi? - Evet aynen öyle. Bizim iki tane divanımız var. Birincisi iç uyuşmazlıklara bakan Milli Divan. Diğeri de Milletlerarası Tahkim Divanı. Bu da Türk tarafının yabancılarla yaptığı veya tamamen Türk olmayan kişilerin veya şirketlerin arasındaki uyuşmazlıklara bakan tahkim için görev yapacak. Dolayısıyla hem iç tahkim, hem de özellikle yurt dışındaki uyuşmazlıklar için İstanbul Tahkim Merkezi veya yabancıların Türkiye’deki davaları için kullanılabilir. Bunun milletlerarası tahkim açısından en iyi örneği, yeni olmamıza rağmen Üçüncü Havalimanı sözleşmesinde uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İstanbul Tahkim Merkezi seçildi. Biz yeni bir merkeziz. 2015 yılında kurulduk. Kasım ayında kurallarımız yürürlüğe girdi. Hemen birkaç hafta sonra ilk davamız Ortadoğu’daki bir ülkeden geldi. Dolayısıyla ISTAC, milletlerarası uyuşmazlıklara da bakmaya yetkili. Dolayısıyla bizim iş dünyamız yabancılarla iş yaparken de rahatlıkla İstanbul Tahkim Merkezi’ni kullanabilir. Hatta ISTAC divanındaki üyeler, dünyanın en saygın, en bilinen hakemleridir. Yani İstanbul Tahkim Merkezi uluslararası hizmet veriyor ve divanımızdaki saygın hakemleri görenler hemen ikna olacaklardır. ÇOK SAYIDA HAKEMİMİZ VAR - Divan üyeleri nasıl seçiliyor ve sayıları artacak mı? - Uyuşmazlığı hakemler seçecek. Dolayısıyla yerli ve milletlerarası birçok hakemimiz var. Bu konuda bir sıkıntı söz konusu olmayacak. Ama divanın yaptığı şey hakem tayin etmek, hakemin reddi veya başka usul sorunu olursa onlar hakkında karar vermek. Divan üyesi sayımız kanunda belirlendi. Beş kişiden oluşuyor. Bu yeterli bir sayıdır. Ama hakem sayımızda hiçbir sınırlama yoktur. - Şu anda uyuşmazlıklar sadece mahkemede mi çözülüyordu? - Evet, çoğunlukla uyuşmazlıkların çözümü için mahkemeye gidiliyordu. Yine tahkim vardı ama uluslararası standartlarda bir tahkim olarak ISTAC yasa ile kuruldu. DİVAN ÜYELERİMİZ TECRÜBELİ VE SAYGIN KİŞİLER - Yasa ile kurulup uluslararası standartların oluşturulması, uyuşmazlıkların hakkaniyetle çözülebilmesi, hem uyuşamayan taraflar, hem de sizin için önemli değil mi? - Hem de çok önemli. Özellikle divandaki milletlerarası kişiler hakem olarak birçok devleti yargılamış, milyarlarca dolarlık uyuşmazlıklara bakmış kişilerdir. Dolayısıyla milletlerarası divanımız yabancılara son derece güven telkin ediyor. Türkiye’deki divan üyelerimiz de kendi alanlarında en iyi bilinen, sayılan hocalarımız. SÖZLEŞMEYE KAYIT DÜŞMEK GEREKİYOR - Örneğin, bir ihracat faaliyetimizde, aramızda sözleşme imzalamamıza rağmen uyuşmazlık çıktı, para eksik gönderildi diyelim, böyle bir durumda ISTAC’a başvuru yapılabiliyor değil mi? - Yapılabilir. Ama buradaki çok önemli bir nokta, sözleşmeye mutlaka İstanbul Tahkim Merkezi şartını koymaları gerekiyor. Yani, uyuşmazlıklar İstanbul Tahkim Merkezi’nce tahkim yoluyla çözülecektir, denmesi lazım. Bizim web sitemizde örnek tahkim şartımız var. Ama sözleşmeye sadece uyuşmazlığın ISTAC tarafından çözüleceğinin belirtilmesi yeterli. Böyle bir şart olmasa dahi, taraflar uyuşmazlıktan sonra anlaşarak yine bize gelebilirler. Ama taraflar arasında ihtilaf çıktığı zaman bu konuda anlaşmalarını beklemek çok gerçekçi olmayacaktır. Onun için en doğrusu sözleşmeye yazmalarıdır. ŞİRKETLERE KENDİMİZİ ANLATIYORUZ - O halde iş dünyasına şimdiden böyle bir uyarı yapmakta fayda var. Ticari faaliyetlerinde her zaman bu notu düşsünler, ihmal etmesinler. - Gerçekten bu çok önemli. Çok doğru bir noktaya temas ettiniz. Biz, sürekli olarak Türkiye’nin en önemli kurumlarına, firmalarına gidiyoruz, meslektaşlara anlatıyoruz. İstanbul Tahkim Merkezi’nde uyuşmazlıkların çözümü için ‘uyuşmazlıklar ISTAC tarafından çözülecektir’ diye bir hüküm koymaları gerekiyor. Böyle bir kayıt olmazsa, uyuşmazlıklarda, her iki taraf anlaşırsa bize gelebilirler. Davalı taraf, özellikle haksız olan taraf uyuşmazlığın bir an önce çözülmesini istemeyebilir. O nedenle, ben tahkime gitmeyeceğim, uyuşmazlığımız mahkemede çözülsün diyebilir. MAHKEMELERİN YÜKÜ ÇOK - Zaten tahkimin önemli bir nedeni de uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesi değil mi? Kararlar, mahkemelerden çok uzun sürede çıkıyor. - Maalesef hakimlerimizin üzerindeki yük çok fazla. O sebeple, özellikle ticari davalar, 5-6 yılda nihai olarak çözülebiliyor. O açıdan biz iş dünyasına yeni bir çözüm getirmeyi hedefliyoruz. - Peki şu anda mahkemede olan davanın tarafları, biz bu konunun tahkimde sonuçlandırılmasını istiyoruz diyerek size gelebilirler mi? - Gelebilirler. Bu konuda hiçbir sorun yok. - Bunun yolu, yöntemi nedir? - Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesini kararlaştırdıktan sonra, davanın geri alınması veya takibinin bırakılması durumunda uyuşmazlık tahkim yoluyla çözülebilir. Ama biraz önce söylediğim gibi, her iki tarafın da bunu istemesi gerekiyor. Davalı, ben mümkün olduğu kadar bunu uzatayım düşüncesinde ise muhtemelen tahkimi kabul etmeyecektir. Bazen belirsizlik her iki taraf için sıkıntı yaratıyor. Çünkü daha fazla faiz ödüyor. Başka yeni projelere başlayamıyor. Bazen davalı da çok yapıcı biçimde, uyuşmazlığımız çabuk çözülsün, tahkim yoluna gidelim, diyebilir. TAHKİM KARARI YARGI KARARI GİBİ - Tahkimden çıkan kararların kesin nitelikte olması da işin bir diğer önemli yanı değil mi? - Evet, bu çok önemli. ISTAC’ın hakemlerinin vereceği karar, tıpkı mahkeme kararı gibi icra edilebiliyor. Temyiz gibi bir mercii de yok. Hakem karar verdiği zaman bitiyor. Hatta çok istisnai sebeplerle iptal davası açılabilir, örneğin tahkim şartı yok gibi esasla ilgili olmayan şeylerden iptal davası açılsa dahi icrayı durdurmuyor. Yani hakem kararı verdiği anda elinizde icra edilebilecek bir kararınız oluyor. Hatta, hakem kararları, Türkiye’nin de taraf olduğu New York Konvansiyonu sayesinde dünyanın her yerinde icra edilebiliyor. Bir özelliği de bu. Siz İstanbul’dan kararı alıyorsunuz, Almanya, Fransa veya Duabi’de kararı icra edebilirsiniz. DÜNYA KURALLARINI İNCELEDİK - Peki uluslararası kurallar herhangi bir ülkeden ya da Dünya Ticaret Örgütü’nden mi alındı? - İstanbul Tahkim Merkezi’ni oluştururken bu alanda dünyadaki en önemli 12 tahkim merkezinin kurallarını mukayeseli olarak inceledik. Özellikle yapmaya çalıştığımız şuydu. Bu konudaki uzmanlar, İsviçre’de, Fransa’da, İngiltere’de nasıl tahkim yapıyorsa kendilerini İstanbul’da da aynı rahatlıkta hissedebilmeliler. Futbol, basketbol gibi, nerede oynanırsa oynansın kurallar müşterek olmalı. Ama ISTAC yeni bir tahkim kurumu olduğu için bu alandaki en yeni gelişmeleri, en modern imkanları sunuyoruz. Örneğin acil durum hakemi, seri tahkim gibi imkanların daha önceki tahkim merkezlerinde olmadığını da görüyoruz. ISTAC yeni kurulmuş olmanın avantajlarını yaşıyor. ARABULUCULAR UZLAŞMA SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR - Bir de ISTAC içinde arabuluculuk müessesesi var. Arabuluculuk ile tahkim arasındaki fark nedir? - Arabulucu, tarafların hukuki argümanlarını bir tarafa bırakarak tarafları sulh olmaya, uzlaşmaya teşvik ediyor. Eğer bunu başarabilirse, çok kısa sürede, çok düşük maliyetle, bir husumet olmaksızın uyuşmazlık çözümlenebiliyor. Dolayısıyla bu kültürdeki ülkeler için arabuluculuk çok önemli, çok cazip. Türkiye’de de gittikçe gelişiyor. Arabuluculukla tahkim arasındaki fark şu. Eğer arabuluculuk çalışması sonucunda taraflar sulh olmazsa sizin icra edebileceğiniz herhangi bir şey olmuyor. Halbuki tahkimde tıpkı nihai mahkeme kararı gibi bir kez hakem karar verdikten sonra herhangi bir tarafın artık ‘ben bunu yerine getirmeyeceğim’ deme şansı yoktur. Aynen mahkeme kararı gibi dünyanın her tarafında icra edilebiliyor. En önemli fark bu. ARABULUCULAR HUKUKÇU - Sadece hukuk fakültesi mezunları mı arabuluculuk yapabiliyor? Başka fakülte ve yüksek okulu bitirenlere arabuluculuk kapısı kapalı mı? - Türkiye’deki arabuluculuk kanunu gereğince arabulucunun hukukçu olması gerekiyor. Ama biz aynı zamanda milletlerarası uyuşmazlıklar için de servis verdiğimiz için milletlerarası uyuşmazlıklarda böyle bir zorunluluk söz konusu olmayabilir. Yani iktisat fakültesini bitirmiş bir kişi, milletlerarası uyuşmazlıklar açısından arabulucu olabilir. Türkiye’deki arabuluculuk kanunu uyarınca en önemli özelliklerden bir tanesi eğer taraflar sulh olursa arabulucu bunu bağlayıcı, icra edici bir metin haline getirebilir. Eğer ki arabuluculuk sertifikası yoksa o kişinin Türkiye’deki uyuşmazlıklar açısından böyle bir imkan söz konusu olmayacaktır. ÖZEL SEKTÖRÜN BÜYÜKLERİNİ VE KAMUYA ANLATIYORUZ - Daha önceki tahkim çalışmalarının ışığında hangi tür uyuşmazlıkların daha çok size gelmesini bekliyorsunuz. Bu arada başvurular gelmeye başladı mı? Sayılar beklediğiniz gibi mi? - Şu anda Türkiye’deki özel sektörün büyüklerini ve kamuyu ziyaret edip İstanbul Tahkim Merkezi’ni anlatıyoruz. Sözleşmelerine tahkim merkezi şartını yazmalarını öneriyoruz. Çok büyük bir ilgi var. Hangi kuruma gitsek, hepsi İstanbul Tahkim Merkezi şartını sözleşmelerine ekleyeceklerini söylüyorlar. Bu şart artık sözleşmelere girmiş durumda. TOBB’DAN BÜYÜK DESTEK GÖRDÜK Kamu aynı biçimde bize çok destek veriyor. Başbakanımız, İstanbul Tahkim Merkezi’ni, üç ay içinde bitirilmesi gereken hedef projelerden birisi olarak belirledi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başından beri bize çok destek veriyor. Hem kamuda hem özelde İstanbul Tahkim Merkezi sözleşmelerde yer alıyor. Belirli bir süre sonra bu sözleşmelerden uyuşmazlık çıktıkça ISTAC’a davalar gelmeye başlayacak. Türkiye, belirli sektörleri çok kuvvetli olan bir ülke. Bunların başında müteahhitlik, inşaat sektörü geliyor. İnşaat sözleşmeleri açısından ISTAC çok cazip olacak. Müteahhitler Birliği ile bu anlamda ortak çalışmalarımız var. Onun dışında özellikle ihracatçılarımız ve ithalatçılarımız açısından İstanbul Tahkim Merkezi çok önemli. Örneğin sanayicilerin ithalat ve ihracatlarında, yurtdışındaki tahkimler çok daha masraflı oluyor. Kendileri açısından bilinmeyenler söz konusu olabilir. Halbuki İstanbul Tahkim Merkezi’nde uyuşmazlığı çok daha uygun fiyata, kendi dillerinde çözmeleri mümkün olacak. TAHKİM PAHALI BİR ÇÖZÜM YOLU DEĞİL İhracatçılarımız açısından bakarsak, en durağan, en sorunsuz pazarlarda bile sürpriz sorunlar ortaya çıkabiliyor. Onların sözleşmelerine mutlaka tahkim şartını koymalarında fayda var. ISTAC bu anlamda onlar için büyük bir avantaj. Bazı işadamlarımız, tahkimi, çok büyük projeler için ve milletlerarası projeler için diye düşünüyorlar. Tahkimin pahalı olduğu algısı yerleşmiş durumda. Biz konferanslarımızda, toplantılarımızda bu algıyı yenmeye çalışıyoruz. Tahkim, özellikle büyük davalarda mahkemelerden çok daha ucuza çözüm sunuyor taraflara. İkincisi, tahkime gitmek için mutlaka milletlerarası uyuşmazlık olması söz konusu değil. Tam tersine, özellikle Türk yargı sisteminin üstündeki yükü ve yargı sisteminin yavaşlığını düşünecek olursak iç uyuşmazlıklarda tahkim iş dünyasına çok büyük fırsatlar sunuyor. - Hocam, üçüncü havalimanı taahhütlerinde ISTAC’ın sözleşmeye girdiğini söylediniz. Bu nasıl oldu? - Onun öyküsü şöyle. Buradaki çalışmalar sırasında yabancılar yabancı tahkim istemiş, Türkler ise Türk mahkemeleri istemiş. İstanbul’da böyle bir milletlerarası tahkim merkezi var denince her ikisi taraf da uyuşarak sözleşmelerine ISTAC’ı koymuşlar. Türkiye’den Kıbrıs’a su taşınması, suyun dağıtımı ile ilgili sözleşmede de yine ISTAC tahkim merkezi olarak kabul edilmiş durumda. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|