SON DAKİKA
KalDer Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı
Ali Rıza Ersoy
TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz
ÇOSB Başkanı Eyüp Sözdinler
Korkularını yenen kadın başarıyı kısa sürede yakalarAynur Süleymanoğlu’nun, tek başına kurduğu şirket bugün dünyanın ilk iki firmasından biri oldu. İnsan ekolojisine zarar vermeyen tekstil sektöründe kullanılan emprime (kumaş üzerine baskı) baskı boyaları ve yardımcılarını üreten Süleymanoğlu, kadınların başarıyı yakalamak için cesaretli olmaları gerektiğini söylüyor.
HÜSEYİN ÇOLAK
Bulgaristan'dan göç ettiği Türkiye'de kurduğu şirketle bugün dünyada ilk iki firma arasında yer alan Aynur Süleymanoğlu başarı hikayesini Sanayici’ye anlattı. Hayatı zorluklar ve başarılarla dolu olan Aynur Süleymanoğlu 1960 yılında Bulgaristan’da doğuyor ve yetişiyor.Üniversiteden kimyager diploması aldıktan sonra, bir seramik fabrikasında kalite kontrol uzmanı olarak çalışmaya başlıyor. 2000 YILINDA RENK YOLU’NU KURUYOR 1989 yılında veteriner hekim olan eşi ve küçük oğlu ile birlikte Türkiye’ye göç ediyor. Kütahya’ya yerleşiyor. Kütahya Porselen’de Ar-Ge biriminde dört yıl çalışıyor. Daha sonra işyerinden ayrılarak İstanbul’a geliyor, tekstil boyaları üreten bir atölyede çalışmaya başlıyor. Kendi yaptığı araştırmalar sonunda ‘plastisol’(ekolojik) isimli tekstil boyasında gelişmeler kaydedince kendi şirketini kurmaya karar veriyor. Bu düşüncelerle 2000 yılında bugün ünü tüm dünyayı saran, hatta dünyada ekolojik boyalar konusunda iki firmadan biri olan Renk Yolu’nu kuruyor. HEDEFLERİMİN ÇOĞUNU GERÇEKLEŞTİRDİM Şirketi kurduktan kısa bir süre sonra kendine ortak almaya karar veriyor ve Fevzi Koçali’yle yola devam ediyor. Türkiye’de ilk plastisol (ekolojik) boya üretimini gerçekleştiriyor. Aynur Süleymanoğlu’nun firmayı Renk Yolu’nda yıllık 5 milyon dolar ciro yapıyor. Şu anda 30’a yakın kişi istihdam ediliyor. Yıllık üretim kapasitesi 350-360 ton. Bu üretimini üç ayrı bölümden oluşan yaklaşık 3 bin metrekarelik kapalı alanda sürdürmekte. Fabrikasının içinde 2 kalite kontrol ve 2 Ar-Ge laboratuvarı var. Süleymanoğlu şu sözlerle konuşmasını sürdürüyor: “Firma olarak markalaşmaya çok önem veriyoruz. Bunun için kalitenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim fabrikamızda öncelikle hammaddenin girişte kalite kontrolü yapılıyor. Ürün depoya bu sınamadan sonra geçiyor. Daha sonra üretilen boyalar Türkiye ve Almanya’da bir bağımsız laboratuvara gönderilip test ediliyor ve onay belgesi alınıyor. Üretimimizin yüzde 70’e yakını ihraç. Gerisi iç piyasaya veriliyor. Firmayı kurduğumda hayalini kurduğum birçok şeyi başardığıma inanıyorum.” TÜRKİYE’YE ÇABUK ALIŞIYOR Babasının Türkçe öğretmeni olması avantajıyla Bulgaristan’da yetişmesine rağmen Türkçeyi çok iyi biliyor. Bu bilgisi onun Türkiye’ye uyumunda da büyük katkı sağlıyor. Çok sayıda derneğe üye oluyor, yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Şu anda başkanı olduğu Silivri Kadın Girişimciler Derneği’nin kuruluş hikayesini ise Aynur Süleymanoğlu şu sözlerle anlatıyor: “6 yıldır Silivri Sanayici ve İşadamları Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Dernek Başkanımız Kadir Baran, girişimci kadınların bir çatı altında toplanmasını bunu da benim yapmamı istedi. Biz de yaklaşık iki ay önce 25 kadın girişimciyle Silivri Kadın Girişimciler Derneği’ni kurduk. Umduğumuzdan çok daha fazla bir ilgiyle karşılaştık. Büyük destekler alıyoruz. Dernek olarak amacımız kadın girişimcilerin önünü açmak. Onları cesaretlendirip iş yapmalarını sağlamak. Tecrübelerimizden onları faydalandırmak. Çok iyi sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum.” ATIKLARDAN BOYA YAPMAK İSTİYORUM Süleymanoğlu gelecekteki diğer hedeflerini ise şu sözlerle anlatıyor: “Benim hedefim ekonomik değeri olmayan tarımsal atıklardan tamamen doğal ve sağlıklı boyalar üreterek tekstilin her alanında çocukların oyun alanları ve oyuncaklarında inşaat boyalarında kozmetik ürünlerinde ve gıda boyalarında kullanmak. İnsan sağlığını önemsiyorum. Örneğin çok büyük bir pazar olmasına rağmen ve bizim tesisimizin de buna uygun olmasına rağmen zararlı solventler içerdiğinden dolayı serigrafi boyaları üretimine hiç girmedim. Bu konuda sağlıklı bir çözüm üretene kadar da girmeyeceğim. Ürettiğimiz ürünler insan ekolojisine zarar vermeyen özellikle de çocuk kıyafetlerindeki baskılarda ekolojik uygunsuzluklara cevap veren boyalar üretiyoruz. Ekolojik kriterlere uygun olmasa cilt hastalıklarını sebep oluyor. Biz ekolojik kriterlere uygun boyalar üretiyoruz.” ŞİRKETİMİZ TÜRKİYE’YE BÜYÜK KATKI SAĞLADI Süleymanoğlu, kurduğu şirketin sektöre kattığı değeri ise şu sözlerle anlatıyor: “1995 yılı Türk tekstili ve emprime sektörü hızla gelişiyordu. O dönemde yerli boya üretimleri su bazlı haslıkları zayıf pigment pastalar üretiliyordu. Plastisol boyalarla yapılan baskılar yıkama sonrası çıkmayan sürtünmeye dayanıklı baskısı kolay çünkü kalıpta kurumayan boyalardır. Ancak yurt dışından geldiği ve tercih edildiği için tüketici bu boyaları çok yüksek fiyatlarla ithal ediyordu. Türkiye’de 1998 yılında ilk plastisol boyalar üretildi. Fiyatı da uygun kalitesi de çok yüksekti. Bizim ürettiğimiz boya piyasaya çıktığında yabancı firmalar fiyatlarını düşürdüler ama yine de bizim iki katımız fiyat veriyorlardı. Bu yenilik Türk tekstiline uluslar arası arenada rekabet gücü kazandırdı. Emprime baskı boyaları hazır giyim üzerinden devamlı insan teniyle temas halinde olduğundan üretimde kullanılan hammaddelerin insan ve de çevreye zararsız olanlar üzerinden olması gerekir. Çünkü kriterlere uymayan boyalar cilt hastalıklarına sebep olur. Uzakdoğu’da üretilen kalitesiz boyalar sektörün yaklaşık yüzde 20’sine hitap etmektedir. Yani tekstildeki yaklaşık yüzde 20 ürün özellikle çocuk ve bebeklerde olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.” KENDİ YETİŞTİRDİĞİM SEBZE VE MEYVELERİ TÜKETİYORUM Süleymanoğlu çalışanlarıyla ilişkilerini ise şu sözlerle anlatıyor: “Ben iş yerimde işveren gibi değil çalışan gibi çalışıyorum. Kurduğum şirketin şu anda faal olarak Genel Müdürü, Teknik Müdürü ve İşletme Müdürlüğü görevlerini sürdürüyorum. Çalışanlarımla işe gelip onlarla işten çıkarım. Zaman zaman toplantılarım olduğunda erken çıkmam gerekiyor ama diğer zamanlarda sürekli olarak onlarla birlikteyim. Hobi olarak doğayı çok seviyorum. Silivri Çeltik’te bahçeli bir evim var. Bahçemi herkesten kıskanırım. Tüm işleriyle kendim ilgilenirim. Çok sayıda meyve ve sebze yetiştirdim. Doğal besleniyorum onların sayesinde.” KADINLAR İŞE GİRMEKTEN KORKMAMALI Süleymanoğlu kadın girişimcilere ise şu tavsiyelerde bulunuyor: “Kadın girişimcilere tavsiye olarak cesaretli olmalarını söylerim. Ama aynı zamanda ayaklarının sağlam yere basması gerekir. Bir şeyleri sıfırdan ortaya çıkarmak zordur bu zorlukları bilerek hareket etsinler. Ben işe başladığımda etrafımda hiç kimse yoktu. Tek başıma mücadeleyle bugüne geldim. Çok iyi fizibilite yapsınlar. Yanlış adım atmamak için çok iyi düşünsünler. Yapmak istedikleri işin hem mutfağını hem de pazarını çok iyi bilsinler. Eksik kaldıkları konuda yardım almaktan korkmasınlar. Danışsınlar. Heyecanlarını yitirmesinler. Her şey heyecanla oluyor. Ar- Ge’ye çok önem versinler. Eğer sektörünüzde ayakta durmak istiyorsanız Ar-Ge’niz çok kuvvetli olmalıdır. Biz firma olarak kriz yaşamadık bunun en büyük sebebi Ar-Ge’mizin kuvvetli olması ve gelecek 5 yılımız bugünden planlayabilmemizdir. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|