SON DAKİKA
Krizde işçi çıkarmak yerine maliyetleri düşürdükTübaş Tekstil Genel Müdür Yardımcısı Şenay SEZGİN: ‘Tekstil sektörünün 10 yıl ömrü kaldı’ açıklamaları moralimizi bozuyor. Bu açıklamalar yerine, rekabet gücümüzün artması için tekstile yeni teşviklerin verilmesi gerekiyor. Tekstil öyle komplike bir sektör ki, istihdama çok büyük katkısı var.
Tübaş Tekstil Genel Müdür Yardımcısı Şenay Sezgin, üniversiteyi bitirdikten sonra başladığı aile şirketinde üç yıl boyunca her kademede çalışarak bugünkü mevkisine gelmiş. Çalışkanlığı ve sektörüyle ilgili tecrübesiyle adından söz ettiren bir yönetici olan Şenay Sezgin ile Tübaş Tekstil'i ve tekstil sektörünü konuştuk.
- Okuyucularımızın sizi daha yakından tanıyabilmesi için kendinizden bahseder misiniz? - Marmara Üniversitesi Tekstil Eğitimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra devamında yine Marmara Üniversitesi’nde Yönetim ve Organizasyon üzerine yüksek lisansımı yaptım. Bitirdikten hemen sonra 2003 yılında Tübaş Tekstil’de işe başladım. İlk üç yıl fabrikanın tüm bölümlerinde çalışarak üretimin akışını gördüm. Son derece verimli geçen bu yıllarda sorunlar karşısında daha geniş yelpazede düşünebilmeyi ve çözüm odaklı çalışmayı da öğrendim. Böylece kademe kademe yükseldim. 2006 yılından bu yana Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Evliyim, boş zamanlarımda kitap okumayı, film izlemeyi ve özellikle arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. - Tübaş tekstil ne zaman kuruldu? - TÜBAŞ Tekstil Ekim 1984 yılında İstanbul Küçükköy’de akrilik çile iplik boyama işlemlerini yapmak üzere kuruldu ve babamız Cemal Sezgin tarafından 1986 yılında satın alındı. 1995 yılında da Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi (ÇOSB) tesisleri devreye alındı. Yaklaşık 42 bin metrekarelik arazi üzerinde kurulan 26 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapıyoruz. Şu anda günlük 45 bin kilogram örme kumaş, boyama ve terbiye işlemleri yapabilecek bir kapasiteye ulaşmış durumdadır. Diğer kardeşlerimle birlikte Tübaş Tekstil, Tekirdağ Muratlı’da Sezginler Örme Kumaş Boyama- Baskı ve İstanbul’da TÜBAŞ Konfeksiyon olarak tekstil sektörüne hizmet vermekteyiz. TÜBAŞ Konfeksiyon, hazır giyim üretimi ve ihracatı gerçekleştirmektedir ve üretim yelpazesinde bayan, erkek ve çocuk dış giyimi bulunmakta ve spor giyim markalarının önemli üreticisi konumundadır. ● YÜZDE 100 İHRACAT TÜBAŞ Tekstil, Toplam Kalite Yönetimi felsefesi ışığında müşteri beklentilerini aşmak ve sürekli müşteri memnuniyetini sağlamak için ekip çalışmasını destekleyen, sürekli gelişme ve iyileştirme mantığı içinde çalışmayı benimseyerek yoluna devam etmektedir. Kalitenin “önce kendini kontrol et, ölç, izle, değerlendir ” mantığıyla gerçekleşeceğine inanarak üretimini ve işleyişini her aşamada kontrol etmekte ve izlemektedir. Tübaş Tekstil boyahane olarak yüzde 100 ihracat yapan müşterilere hizmet vermektedir. ● ÇALIŞANLARIN TERCİHİ Tübaş Tekstil kuruluşundan itibaren yaptığı yatırımlarla hem teknolojiye hem de insan kaynağına önem verdiğini göstermektedir. Bununla birlikte tekstil sektöründe uygulanması zor olan birçok uygulama (iş değerlendirme, performans yönetim sistemi, ücret sistemi) yapılmaktadır. Çalışan memnuniyetine son derece önem veren firmamızda işçi devir oranı yüzde 1 civarındadır. Bu etkenlerden dolayı birçok çalışanın tercih ettiği firmalar arasında yer almaktayız. Profesyonel bir ekip ve etkili iletişim sayesinde daha da güçlenmekteyiz. ● SÜREKLİ TEKNOLOJİK YATIRIM Sürekli teknolojiyi takip eden ve makine çeşitliliğini ve kapasitesini arttıran, insan sağlığına ve çevreye önem veren, daha hızlı, daha kaliteli ürünler sunarak farklı olmayı hedefleyen firmamız, tedarikçileri ve müşterileri ile işbirliği içinde çalışmalarımıza devam etmekteyiz. - Ekonomik krizin sizin sektörünüze etkilerini anlatabilir misiniz? - Dünyada 2008 yılında başlayan kriz hem ülkemizi hem de tekstil sektörünü olumsuz anlamda etkilemiştir. Krizler doğru yönetildiğinde birer fırsat haline gelmektedir. Tübaş krizleri bir tehdit değil, fırsat olarak ilke edinmiştir, bu doğrultuda Tekirdağ Muratlı’da 52 bin metrekarelik başka bir fabrikayı alarak aynı zamanda gerekli makine ve sistem kurulumlarını da yaparak mevcut kapasitesini 50 ton/gün seviyelerine ulaştırıp, gerek istihdam, gerek ülke ekonomisine katkıda bulunmuştur. Tübaş Tekstil bu kriz döneminde sektörün olumsuz etkilerini azaltmak için eleman çıkartmak yerine maliyetleri düşürmek için verimlilik analizleri yapmış ve enerji verimliliğini arttırmak adına yeni projeler hayata geçirmiştir. Bu projeler şirket maliyetlerini azaltırken aynı zamanda çalışanların da şirkete olan güvenlerini arttırmıştır. Tübaş Tekstil sosyal sorumluluk anlamında da üstüne düşen görevleri çeşitli kurum ve kuruluşlara yardım faaliyetlerinde bulunarak yerine getirmektedir. ● YENİ TEŞVİKLER ŞART Tekstil sektörünün en büyük sorunu yüksek girdi maliyetleridir. Zaten dövizdeki dalgalanmalar ve iplik fiyatlarındaki yükselişler dünya ile rekabet gücünü azaltmaktadır. Türkiye’nin tekstil sektöründe aynı hızla devam edebilmesi için devletin, sanayiciyi teşvik edecek tekstille ilgili yeni düzenlemeler yapması gerekmektedir. Bu düzenlemelerin başında enerji maliyetleri gelmelidir, sanayinin kullandığı enerji maliyetleri çok yüksektir. Kullanılan enerji girdileri, üretimi teşvik edici tarzda sanayicilere uygun fiyatla verilmelidir. Sanayinin kullandığı ve enerji maliyetinin büyük bölümünü oluşturan elektrik ve doğalgazın fiyatı devlet tarafından belirlenmeli ve dünya fiyatları seviyesine çekilmelidir. Ayrıca yeni pazarlar için mutlaka politik destekler verilmeli, ülkemizde üretimi mümkün olan ara mallara ve istihdamın yoğun olduğu ürünlerin ithalatına mutlaka sınırlama getirilmelidir. ●‘SON 10 YIL’ AÇIKLAMASINA SİTEM Ulusal basın kaynaklarında bir süre önce çıkan yetkili ağızların söylemiş olduğu “ tekstil son on yılını yaşamaktadır” gibi ülke ekonomisini ciddi anlam karamsarlığa sürükleyen bazı ifadeler sadece tekstil sektörünü değil, tekstil sektörüne bağlı olan birden çok sektörü de yeni yatırımlar yapma konusunda ikilem içerisinde bırakmıştır. Tekstil kelimesi sadece emek-yoğun bir hazır giyim veya giyimden ibaret olmayıp çok geniş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle Tekstil kelimesinin anlamı çok geniştir, tarlada pamuk yetiştiren çiftçiden tutun da, işletmenin kapısına zarf getiren kargo şirketinin kuryesine kadar, onlarca sektörü birbirine bağlayan geniş bir kavram ile karşı karşıya kalırız. Bu kavramın içinde pamuk, iplik, boya ve kimyasallar, makine, hazır giyim, aksesuar, baskı, nakış, tasarım, pazarlama, nakliye ve daha sayamayacağımız birçok sektör, tekstil sektörüne bağlı yaşamını sürdürmektedir. Ülkemizde anlaşılmayan konu maalesef gelişmiş ülkelerin tekstil ile uğraşmadıkları sorusudur. Aslında tam aksine gelişmiş ülkeler tekstilin hazır giyim üretimi gibi işçilik yoğun dalını bırakmışlardır. Dünyada tekstilin dev markalarının hemen hemen bütünü gelişmiş ülkelere ait olup, yine tekstil üretimi için gerekli olan makine, boya, kimya, tasarım ve gerekli sistem teknolojileri yine gelişmiş ülkeler tarafından üretilip dünyaya pazarlanmaktadır. Bu da bize gösteriyor ki, tekstil kavramının çok geniş bir kavram olduğu ve bazı dar kalıplar içerisinde değerlendirilmeyeceği gerçeğidir. On yıl gibi ömürler biçerek, gerek bu sektörde çok büyük yatırımlar yapan sanayiciyi, gerekse toplam istihdamın yüzde 14’nü oluşturan, ciddi bir kitleyi kararsızlık içinde bırakmamız gerekmektedir. Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|