SON DAKİKA
OSB’ler mutlaka yaygınlaşmalı![]()
Yıldırım ULKAT Çerkezköy Sanayiciler Derneği Yön. Kurulu Başkanı
1990’ların ilk yarısında İstanbul’un içinde belediyeye bağlı bir sanayi bölgesinde üretim yapıyoruz. Fabrika inşaatını bitireli bir yıl olmuş, işlerin en açık, kârların en yüksek olduğu bir dönem. Deli gibi çalışıyoruz. İş kapımızdan taşmış, bugün için gıpta edilecek bir durumdayız.
Bir gün kapımız çalındı; “Ben sanayi bakanlığı müfettişiyim, çalışma ruhsatınız var mı bakalım?” diyen bir zat-ı muhterem. Bizde tabi ki yok, Türkiye’de ruhsatlı fabrika yok denecek kadar az. “Hemen alırız” dedik ve doğal olarak belediyenin yolunu tuttuk. Belediye Başkanı babamın arkadaşı aile dostumuz, maruzatımızı anlattık. Biz işin hemen biteceğini sanıyoruz. Fakat başkanın duruşu hiçte öyle değil. Neyse uzun konuşmalardan sonra sadede gelindi. Hatırladığım kadarıyla başkanın konuşmasını aynen aktarıyorum. “Yıldırım, bak bu işler senin bildiğin gibi değil. Şimdi mutlaka fabrikanızda eksik fazla bir şeyler vardır. Önce onları bir tespit edelim. İskân ve ruhsat işine sonra bakarız. Ha bu arada bizim belediyenin bir arazöz ihtiyacı var, sen de onunla bir ilgileniver lütfen.” Tabi biz belediyeye arazöz marazöz almadık. İnşaat olarak hiçbir eksiğimiz yok. Tüm harçları yatırdık. Onu yaptık, bunu yaptık. “Haklıyız” dedik. Velâkin resmi rüşvetten yine de kurtulamadık. Hakkımız olan iskân belgesini belediyenin sosyal yardımlaşma derneğine yüklü bir bağış yaparak alabildik. Belediyelere ait sanayi bölgelerinde fabrikaları olan sanayicilerin bu tür resmi rüşvet hikâyelerini derlesek tam Aziz Nesin’lik bir kitap olur. Aradan 10 yıldan fazla zaman geçti. Yıl 2000’lerin ilk yarısı İstanbul’daki fabrikaya sığamadık. Daha büyük bir yer arıyoruz. Aklımız OSB’lerde… Herkes OSB’leri methediyor. Kısmet oldu. Çerkezköy OSB’de bir arsa aldık ve inşaata başladık. Fabrika binası bitti, idare binalarını yapıyoruz. Bir yandan da fabrikaya taşındık. Harıl harıl çalışıyoruz… Tecrübeliyiz ya bu sefer erkenden iskan başvurumuzu yaptık. Tapuya resmi harçlarımızı yatırdık. Şimdi sıra OSB’den iskanı almakta… Korka korka muhasebe müdürünü OSB’ye gönderdik. Bakalım bunlar ne isteyecek. Biz kendimizi yine itfaiye veya kepçe filan gibi bir iş makinesine hazırlamışız. Biraz sonra Muhasebe Müdürü yüzü gülerek odama geldi. Elinde iskan belgeleri. Şaşkınlık içerisindeyiz. Bir yanlışlık oldu herhalde… “Yahu nasıl aldın bunu?...” “Küçük bir harcı vardı, yatırdım aldım…” İşte o gün benim için bir milattır. Demek ki Türkiye’de sanayiciyi yolunacak kaz gibi görmeyen yerlerde varmış. İşte, o gün; bürokrasiyle, devletle, belediyelerle yaşadığımız sıkıntıları dile getirmeye, OSB’lerin doğruluğunu herkese anlatmaya karar verdim. Tüm sanayicilerin bunu bir görev edinmesini ve OSB çatısı altına girdikten sonra, önceden çektiği sıkıntıları unutmamasını, her fırsatta çevresine anlatmasını diliyorum. Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|