OSB’ler ve çevre

Doğal kaynakların verimli kullanılmasının en fazla bilincinde olan kişiler sanayicilerdir.

 

Doğal kaynaklarımız bizim varoluş nedenimizdir. Bu anlamda toplumun her kesiminde olduğu gibi sanayicilerin de çevre konusunda sorumlulukları artıyor. Sanayiciler daha

az atık üreterek, daha az enerji kullanarak üretimlerini devam ettirmek, maliyetlerini düşürme

hesabı içindedirler.

 

Geleceğe bırakacağımız en güzel miras temiz çevredir. Dolayısıyla çevreyi tahrip etmeden yeni kuşaklara teslim etmeliyiz. Üretimin her aşamasında olduğu gibi çevre konusunda da Türkiye’de mevzuatlara uygun olarak tam anlamıyla çalışan kurumlar Organize Sanayi Bölgeleridir. Bu anlamda Türkiye’nin en çevreci kuruluşları OSB’lerdir. OSB’ler bu unvanı hak etmek için canla başla çalışmaktadırlar.

 

OSB’nin Uygulama Yönetmeliği’nde de belirtildiği gibi fabrikalar kurulurken, Çevre Düzeni Planı kararlarının dikkate alınması, OSB’ler içinde bırakılan sağlık koruma bantları, yeşil alan uygulamaları, gibi çalışmalar çevre konusunda ne kadar titiz olduğumuzun göstergesidir.  Bunun en güzel örneği Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’dir. Kapasite bakımından  Türkiye’deki en büyük endüstriyel atıksu arıtma tesislerine sahip olan ÇOSB’nin I. ve II. Kısım Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisleri’nde günlük ortalama 80 bin metreküp atıksu arıtılmaktadır. Bölgemizin, Türkiye’de ilk üçe giren arıtma tesislerinde, yaklaşık 200 firmanın atıksuları arıtılmaktadır. Atıksular, Avrupa Birliği standartlarında işlemlerden geçerek doğaya deşarj edilmektedir.

 

Bölge yönetimimizin çevre konusunda yaptığı çalışmaların bir diğeri ise, 2006 yılından  itibaren yoğun yeraltı suyu kullanan boyahanelerin bölgemize kabul edilmemesi kararıdır.  Aldığımız bu kararla hem Trakya’nın yeraltı sularının yükselmesine büyük katkı sağlamış olduk. Hem de kirliliğin önüne geçmiş olduk. Çevre adına yaptığımız ilklerden biri de, Hava Kontrol Cihazıyla bölgemizdeki hava kalitesinin ölçülmesidir. OSB’ler arasında bir ilk olan

bu uygulamamızla da bölgemizin muhtelif yerlerinde ölçümler yaparak hava kalitemizin kontrolünü sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalar çevreye verdiğimiz önemin birer göstergesidir.

 

Gelecekte çevre kriterleri sağlanmadıkça üretilen malın da ihracatı mümkün olmayacaktır. Bir  ürünü alan tüketici ürünün çevreyi kirletmeyen mantıkla üretilip üretilmediğine bakıyor. Bu bilincin daha da geliştiğine inanıyorum. Kaybedenin çevre olmaması için hep birlikte çalışmalıyız.

 

Dağınık sanayi yerleşimleri, yol ve nehir boyunca serpiştirilmiş sanayi kuruluşları, Türkiye için en kötü çözümdür. Bunların önüne geçilmesi için OSB\'lerin mutlaka daha fazla teşvik edilmesi gerekir.