Perakende sektöründe fırsatlar riskleri yener

18 Ocak 2012, 15:03:30:

Celal TOPRAK

Yeni bakanlıkların içinde en dikkat çekenlerden biri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı oldu… Hayati Yazıcı’nın önderliğinde yeniden şekillenen bu bakanlık önümüzdeki dönemde ticarete yeni bir boyut kazandırmak için kolları sıvamış durumda.

Ticaretin ana halkalarından biri olan perakende yeni dönemde Hayati Yazıcı ve ekibinin üzerinde en fazla çalışacağı alan olacak…

Bunun sinyallerini geçtiğimiz günlerde yapılan Kartepe Zirvesi’nde Bakan Yazıcı rakamlarla verdi.
Bakan Yazıcı bu rakamları şöyle ifade etti:

► Perakende sektörü 2010'da 187 milyar dolar ciro elde etti. Bu rakamın 2014'te 250 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Son 5 yılda sektörde cirolar yüzde 54 artış gösterdi.

► Bugün bu büyüklükleri konuşan sektörün 2003 yılındaki cirosu sadece 49 milyar dolar seviyesindeydi.

► Türkiye'de 2002'de 60 olan alışveriş merkezi sayısı şu anda 298, bu rakamın 2013 yılında 360'a ulaşması öngörülüyor.

►Organize perakende sektörünün çalışan sayısı 2005 yılında 280 bin kişi iken, 2011'de 600 bin kişiye ulaştı

► 5 yılda yaşanan yüzde 100'ün üzerindeki artış sektörün büyüme potansiyeli kadar uzun vadeli istihdam politikasını da yansıtıyor.

■ BAKAN YAZICI AÇILIM YAPTI

Bakan Yazıcı bu büyüklükleri ortaya koydu… Sonra da yeni açılımlar yaptı. Bu açılımlar sektörün yeni dönemdeki hedeflerini büyütecek özellikteydi…

Hemen bunun ilk adımları atıldı… Kartepe Zirvesi sonrası yayınlanan sonuç bildirgesinde çok önemli bir hedefin altı çizildi…

■ HEDEF 250 MİLYONLUK PAZAR

Artık pazar sadece 74 milyonluk Türkiye değil 250 milyonluk bölge coğrafyası olarak seçildi.

Yola biraz geçikmeli çıkan Türk perakende markaları önlerindeki fırsatları tespit edip hedefi daha yukarı çektiler.

Evet hedef ilk etapta 250 milyonluk bölge olarak belirlendi.

Bu pazarda Türk markalarının ve firmalarının önemli üstünlükleri bulunuyor. Bir kere bölgeyi iyi biliyor Türk markaları. Çoğu zaman aynı dili konuşma şansı oluyor. Üstelik gıda tüketiminde tercihlerimiz hemen hemen aynı… Damak tadımız benzer…

Hassasiyetlerimizin aynı olduğu bu coğrafyada Türk markalarının önünün açık olduğu net bir şekilde görülüyor.

Şimdi perakendeciler diyor ki;

- Türkler fırsat kaçırma fırsatını kaçırmazlar sözünü boşa çıkarmalıyız…

Yine rakamlara bakıldığında globalleşen ve uluslararası rekabetin yaygınlaştığı dünyada, Wal-Mart gibi zincirler mutlaka Türkiye’ye gelecek. İşte perakende sektörü buna da hazırlıklı olmalı… Siz 250 milyona giderken, birileri de size gelecek. Bu gelişmeye hazırlıklı yakalanmak için tetikte olmalı sektör…

■ TÜKETİCİYİ TAKİP ET DOĞRUYU BUL

Tetikte olurken bir yabancı gelecek ve satın alacak düşüncesiyle anlamsız bir büyüme anlayışından uzak durulmalı.

Perakende sektörü tüketici alışkanlıklarındaki değişimi de çok yakından izlemeli…

Eğer eğilimler planlanmazsa sektör, geleceği planlamakta zorlanır. Tüketici profili değişti daha da önemlisi hızla değişmeye devam ediyor. Önümüzdeki 10 yılda dünyada 1.5 milyarlık yeni bir orta sınıf oluşacak. Bu kitlenin dikkate alınması pazarlardaki etkinliği artıracaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın…

İç pazarı iyi analiz eden bölgenin değerine göre yapılanan perakende sektörü Hayati Yazıcı’nın önderliğindeki yeni bakanlık yapısı ile buluştuğunda çok önemli fırsatları yakalayacaktır.

Rio’ya gidecek 20 çevreci şirket aranıyor
20-22 Haziran 2012'de Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleşecek olan Rio+20 Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'na Türkiye’den en iyi 20 şirketin katılması için düğmeye basıldı.

Ulusal Raporda yer alacak sürdürülebilir kalkınma ve yeşil ekonomi alanındaki en iyi uygulamalar, ‘Türkiye’nin 2012 BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’na Hazırlıkların Desteklenmesi Projesi’’ kapsamında seçilecek.

Kalkınma Bakanlığı sorumluluğunda ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kolaylaştırıcılığı ile yürütülen projede yer alacak 20 iyi şirketin seçim süreci Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) desteğiyle yürütülecek.

YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR