SON DAKİKA
TEİD Başkanı Mehmet Buldurgan
Prof. Dr. Murat Ali Yülek
Prof. Dr. Fikret Akınerdem
ÇOSB Başkanı Ömer Sarıoğlu
Risk o kadar yüksek mi?
Kısa vadede Türkiye yeni bir başarı öyküsü yazacak. “2011’de büyüme rakamımız ekonomiyi soğutma çabalarına rağmen yüksek olacak ve belki iddialı bir söz olabilir ama aynı anda cari açık riskimiz de azalacak.” Çünkü 1.6 liranın üzerindeki TL, ihracatı bir anda eski günlerine taşıyabilir. Bu da sanayideki çarkları hızlandırır.
2010 Ekim ayından beri Türkiye’nin “hızlı büyüme ve rekor cari açık ikilemini” konuşuyoruz. 2010 itibariyle tarihi zirve yapan cari açığın daha da artmaması için iç talebi bastıracak, ekonomiyi soğutacak önlemler birbiri ardına uygulanıyor. Daha çok Merkez Bankası kanalıyla bankalar üzerinden yürütülen bu önlemler süreci şu ana kadar çok başarılı olmuş görünmüyor. Ancak en azından çok daha hızlı bir büyüme ya da iç talep artışı, buna bağlı daha çok ithalat önlenmiş olabilir. Bunlar olurken, 2009’un o kabus dolu günlerini hatırlatmakta fayda var. Çünkü o günlerde de “ne yapsak da iç talebi artırsak, küresel krizin yıkıcı etkisinden ancak böyle çıkabiliriz” deniliyordu. Peki küresel kriz bitti mi? Dünyada özellikle de Türkiye’nin geleneksel pazarı olan ülkelerde işler yolunda mı? Ve en önemlisi de Türkiye ekonomisini daraltmak için bu kadar müdahaleci olmak doğru mu?
►KURLAR YÜKSELİRKEN Yunanistan ekseninde Avrupa Birliği’nin durumu ve Euro’nun girdiği kriz dolaylı olarak Türkiye’ye ilginç bir destek sağlıyor. Biraz karmaşık olsa da sonuç şöyle: Kurlar yükseliyor ve TL değer kaybediyor. Merkez Bankası ya da diğer makro ekonomi oyuncularının çabalarının özellikle bu konuda aylardır hatta yıllardır pek etkili olmadığını konuşup durduk. Şimdi kurların bu şekilde ya da ister dış konjonktüre bağlı olarak ister Türkiye’nin kendi makro ekonomik risklerinin yükseldiğine dair algının etkisiyle olsun “kurların yükselmesi iki pozitif sonuç doğuracak. Bunlar; ihracatın hızlı yükselmesi, ithalatın yavaşlaması ve dış ticaret açığının azalması ile aramalı üretiminin içerde yeniden cazip hale gelmesidir.” Bu iki sonuç cari açığı ve işsizliği azaltabilir. ►UFUKTA NE VAR Bana göre kısa vadede Türkiye yeni bir başarı öyküsü yazacak. “2011’de büyüme rakamımız ekonomiyi soğutma çabalarına rağmen yüksek olacak ve belki iddialı bir söz olabilir ama aynı anda cari açık riskimiz de azalacak.” Çünkü 1.6 liranın üzerindeki TL, ihracatı bir anda eski günlerine taşıyabilir. Bu da sanayideki çarkları hızlandırır. Bu durumda uzun süredir Türkiye hakkında uluslararası ekonomi otoritelerinin yaptığı olumlu yorumlar daha da çoğalacak. Ancak bu işin makyaj tarafı. Bunun bir de sonucu olacak ki o da uzun vadeli bir sonuç.
►AVRUPA NE OLACAK? Fransa ve Almanya’nın Türkiye’ye karşı ‘siyasi’ tavrı ne kadar sürebilir diye düşünmek lazım. Avrupa’nın Yunanistan ile yaşadığı ‘hesap bilmez ilişki’ ne kadar akıl yoksunu sonuçlar doğurduysa Türkiye’yi dışlama gayretleri de yine Avrupa için o kadar yanlış ve zararlı sonuçlar doğurur. Çünkü şu anda Avrupa ekonomisini her açıdan ateşleyecek taze kan Türkiye’de. Bunu biz söyler biz dinleriz sanmayın. Avrupa yine akılsız siyaset sonucu Balkanlardaki çok sayıda ülkeyi de yüklenmiş bir birlik olarak gücünü nereden alacak? Ya da içine girdiği krizi ekonomik açıdan nasıl aşabilecek? Bu soruların cevaplarını AB içindeki muhalifler de uzun süredir soruyor. Türkiye’nin AB’ye yük olacağını söyleyip önüne engel koyan AB’li siyasiler şimdi Türkiye’yi yeniden düşünmek zorunda. Onlara özellikle de son 8 yılda Türkiye’de yatırım yapan Avrupalı sanayiciler çok ilginç şeyler anlatıyor. Çünkü Türkiye’nin uzaktan algılanamayan gücünü en iyi onlar öğrenmiş durumda.
Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|