Romantik kahramanlara bu yüzyılda yer var mı?

Ama, bugünkü görüntü, artık hem Yunanistan’ın hem de Avrupa Birliği’nin bu aşkı, birlikteliği sona erdirmenin daha doğru olacağını düşündüğünü bize gösteriyor. 300 milyar dolarlık borcu biriken Yunanistan, kendisine yapılacak ek yardımlar karşılığında istenen sıkı önlemleri almak istemedi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, halka ‘Hayır’ oyu vermeleri çağrısında bulunarak kemer sıkma politikalarını referanduma götürdü ve yüzde 61 oranında oy aldı. Yani, Yunanistan’ın yüzde 61’i kendilerine borç verenlerin taleplerine karşı çıktı.

Bir ülkenin karşılaşabileceği en büyük sorunlardan birisi olan bu durumdan çıkmak tahminen aylar ya da yıllar alacak. Sevdiğimiz komşu ülkemiz tam bir ekonomik kaos içine girdi ve nasıl çıkacağı belli değil.

Aynı durumun Türkiye’de yaşandığını sadece düşsel bir senaryo olarak düşünmek bile insanı dehşet içinde bırakıyor. Ekonominin temel unsurları olan bankalar kapalı, insanlar günde 50 eurodan fazla para çekemiyor, kamunun maaş gibi birinci derecede önemli ödemeleri nasıl yapacağı belli değil.

Bankalar kapalı olur, tüccara veya esnafa para sağlayamazsa, çekler bozulmazsa, para çekilmezse ülke ekonomisi nasıl işler? Vergiler nasıl toplanır ve devletin kasasına nasıl para girer? Euro gibi sağlam bir paradan çıkıp Drahmi’ye dönülürse o paranın kısa süre sonra pula dönmesi nasıl önlenir? Dışarıyı bırakın, içeride ödenmesi gereken milyarlarca Euroluk ödemeler nasıl karşılanır? Parasız, umutsuz, işsiz, üretimsiz milyonlarca insanla yeni bir gelecek nasıl kurulur?

Türkiye de yakın dönemde çok zor yıllar yaşadı. Gün içinde faizler yüzde binlere çıkarken on milyonlarca kişi şaşkına dönmüştü. Bankalar arka arkaya dev zararlarla batıp gittiler. Ülkemiz, çok ciddi, disiplinli bir ekonomik ıslah programı ile yıllar sonra kendisine gelebildi.

Çipras, mantık sınırları dışındaki vaatleri, kahramanlık gösterileri ile iktidara gelmeyi başardı. Ama, yaşamın kuralları, herkese sert bir taş gibi acımasızca çarpıyor. Gerçeklerden kopuk, romantik kahraman davranışları belki kısa süreli alkış toplayabilir ama bu yaklaşım ekonomiyi toparlamaya yetmez. Hem Avrupa Birliği içindesiniz hem de global bir ekonomik işleyişin parçasısınız. Harap olmuş ekonominizle, borç içindeyken herkese efelenmek sizi esenliğe götürmez.

Romantik kahramanlık dönemi 20. Yüzyılda kaldı. 21. Yüzyıl en sert gerçekçiliğin dönemi ve giderek de bu sertlik artacak.