‘Amacımız en büyük değil en iyi olmak’

Türkiye’de sanayileşme büyüdükçe, her sektördeki kalabalık personel çalıştıran şirket sayısı arttıkça bu işyerlerindeki öğle yemeklerini kaliteli biçimde sunup, çalışanları memnun eden firmalar da öne çıkmaya başladı. Parıltım Yemek, azımsanmayacak bir geçmişe dayalı yoğun faaliyetleriYle bugün ülkemizin çok büyük sanayi şirketleri arasında yerini aldı. Parıltım Yemek’in çalışmalarını, Yönetim Kurulu Başkanı Necat Aydın ile konuştuk: 

- Bildiğimiz kadarıyla yemek üretimi size ailenizden kalan değil kendinizin oluşturduğu ve büyüttüğü bir uğraş. Sıfırdan başlayıp kısa sayılabilecek bir sürede Türkiye’nin ilk 1.000 sanayi kuruluşu arasına giren bir şirket oluşturmanın öyküsü ve sırrını bize anlatır mısınız?

- Haklısınız, yemek üretim işi benim kurduğum ve geliştirdiğim bir iş kolu. Benden sonra da çocuklarım devam ederler diye düşünüyorum. Aslında kısa sürede değil, 30 yıllık bir serüven sonunda bu noktaya geldik. Sektöre girişim 1984 yılıdır. Serüvenin içinde yabancılarla ortaklığım, sonra şirketin tamamını ortak olmam ve bu alanda dünyanın en büyüklerinden olan bu şirkete satışım var. Benim idealim en büyük olmak değil, gönüllerde olmak, ilk akla gelen olmak. Bu yüzden dümende yalnız olmam gerektiğini anladım ve şimdi öyle yapıyorum. Hoş şimdi de yalnız sayılmam, çocuklarım Bahadır ve Büşra’ya kılavuzluk yapma görevim de var!... 

YILLIK CİROMUZ 115 MİLYON LİRA

- Parıltım Yemek’in bugünkü durumu hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’nin tüm kentlerinde hizmet veriyor musunuz? Her yerde tesisleriniz var mı?

- Parıltım bugün 1470 çalışanı ile 115 milyon TL ciro üreten ve sürekli büyüyen bir şirket. Ölçülü büyümenin hem şirkete, hem de müşterilerimize faydaları var.  Verimlilik yaratabildiğimiz sürece bunu müşterilerimize de yansıtma prensibi ile çalışıyoruz. İşlerimizin yoğunluğu büyük şehirlerde. Ancak; biz Türkiye genelinde hizmet verebilecek bir yapıdayız ve  yüzde 90 oranında müşterilerimizin mutfaklarında yemekleri hazırlayarak yerinde hizmet veriyoruz. Bunun yanında 5 merkezi üretim mutfağımız var ve buralardan taşıma yemek hizmeti veriyoruz.          

ULUSLARARASI DENEYİMLERİMİZ DE VAR

- Yemek sektöründe uluslararası çalışma yapmak mümkün mü?

- Tabii ki mümkün, bahsettiğim gibi bu konuda deneyimimiz de var. Her ülkenin kendine özgü yemek kültürü olduğu gibi bu konudaki uygulamaları ve düzenlemeleri de farklı. Bu nedenle yerel bir yatırımcı ile hareket etmenin daha doğru olduğuna inanıyoruz ve uygun bulduklarımızla görüşüyoruz. 

- İşyerlerine sunulan hazır yemek sektörünün Türkiye’deki durumu nedir? Temel sorunlarınız nelerdir?

- Yetişmiş ara eleman sıkıntısını birinci sırada görüyoruz. Mutlaka meslek liselerinde aşçılık sınıfları açılmalı, Milli Eğitim Bakanlığı acilen bu konuya eğilmelidir. Biz çorbada tuzumuz olsun amacıyla şirket olarak ‘meslek liselerini memleket meselesi’ olarak görüyoruz. Özel sektör gönüllüleri oluşumunun içinde yer alıyoruz. Bursiyer öğrencilerimiz olduğu gibi, yöneticilerimiz yetişen aşçı gençlerimiz için koçluk yapıyorlar.

Merdiven altı firmalar her sektörde olduğu gibi bizimde kanayan yaramız. Haksız rekabeti körüklüyor ve sektörün gelişmesini, kurumsallaşmasını engelliyorlar.

Sektörün bu büyüklüğüne rağmen ihtiyacı olan yarı işlenmiş doğru ürünü sağlayan tedarikçi sayısı çok az ve lojistikleri yetersiz kalıyor. Bu konularda platformlar oluşamadı. Hizmet verdiğimiz her noktada çiğ ürün işliyoruz, yani sadece pişirmiyoruz; ayıklıyor, yıkıyor, soyuyor, doğruyor ve pişiriyoruz. Halbuki yarı işlenmiş ürünler alabilsek hem işçilik maliyetlerimiz düşecek, hem de üretimde standart oluşacak.   

MARKADAN KALORİYE KADAR SÖZLEŞMEYE GİRİYOR

- İşyerleri ile yaptığınız sözleşmelerde yemeklerin içeriğine ilişkin koşullar, maddeler oluyor mu?

- Tabii ki, kullanılacak markalar, gramajlar, besin değerleri, kalori değerleri, yemek çeşitleri gibi tüm detayları içerdiği gibi bunun saklama koşullarından sunuma, servis şekline her şeyi içeriyor.

- İşyerlerine verdiğiniz yemeklerin seçimindeki temel özellikler nedir? Bu seçim her işyeri için ortak mıdır?

- Bizim şirket politikamızdaki önde gelen özellikler şunlardır:

1. Kalite ve hijyen 

2. Besin değerlerinde denge

3. Uygun kalori değeri

4. Uygun Menü konsepti

5. Damağa ve göze hitap eder olması

6. Sözleşme fiyatlarına uygun maliyette ve sözleşme şartlarına uygun şekilde üretilmiş olması

Yemek seçimleri her işyerinde farklıdır, çalışanların kalori ihtiyaçları, yöresel alışkanlıklar, işverenin tercihleri ve fiyat bu farklılıklara nedendir.

YÜZDE 90 MÜŞTERİ MEMNUNİYETİMİZ VAR

- Herhalde bu sektör müşteri memnuniyetinin en zor sağlanacağı bir sektör. Bunu nasıl sağlıyorsunuz? Verdiğiniz yemeklerle ilgili geri besleme bilgileri topluyor musunuz?

- Müşteri memnuniyet yüzdemiz oldukça iyi. Seçmeli yemek sunduğumuz yerlerde bu oran yüzde 90’ları geçiyor ki toplu tüketim için çok iyi bir oran olarak değerlendirilmeli. Biz bununla da yetinmiyor, sürekli daha iyisi için çaba harcıyoruz ve harcayacağız da. Geri besleme her yemekte alınıyor. Önemli olan hızlı çözümler üretebilmek ve biz bu konuda çok duyarlıyız. 

Bunun yanı sıra her 6 aylık dönemde anketler yapıyoruz ve bundan elde ettiğimiz verilere göre planlamamızı gözden geçiriyor, revize ediyoruz. Ayrıca müşterilerimiz kendileri anket yapıyor ve bizimle paylaşıyorlar. Kısacası yolumuzu karanlıkta aramıyoruz.    

SEKTÖRE ÖNDERLİK EDECEĞİZ

- Şirketinizin yakın, orta ve uzun vadedeki hedefleri nedir?

- Daha önce söylediğim gibi, tüm vadelerin ortak hedefi akıllarda olmak ve kalmak. Yakın vadede konseptler geliştirerek müşteri memnuniyetini pekiştirmek ve daha ileri götürebilmek amacındayız.

Orta vadede sağlıklı bir şekilde işimizi geliştirmek, istihdama katkıda bulunmak, yer aldığımız sosyal sorumluluk projelerindeki etkinliğimizi arttırmak, yani memlekete faydalı olabilmek istiyoruz. Uzun vadeli amacımız ise en büyük değil, en iyisi olmak; sektöre önderlik etmek ve  yemek sektörünün saygınlığına ve güvenirliliğine katkıda bulunmaktır. 

İŞLETTİĞİMİZ RESTORANLAR DA VAR

-Toplu yemek üretiminin dışında başka ne gibi işler yapıyorsunuz?

- Bodrum Marina’da Bodrum Pier markası ile, Üsküdar Kuzguncuk’ta Bosco di Serena markası ile olmak üzere iki restoran işletiyoruz. Üçüncü restoranımızın Trakya’nın ve Türkiye’nin parlayan yıldızı Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi içinde bu ay içinde faaliyete geçecek. Parıltımexpress markası ile değişik noktalarda her türlü  büfe, kafe ve“ fast food” hizmetleri veriyoruz. Tam donanımlı karavanımız “parıltım expresscafe” var. Onunla da ihtiyaç duyulan her yerde hizmet verebiliyoruz. Ayrıca her türlü  davet, organizasyon ve etkinliklere hizmet veren bir bölümümüz var. 

ÇERKEZKÖY’DE İLK AKLA GELEN MEKAN OLACAĞIZ

- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi içinde Parıltım markasıyla hizmet verecek restoranınız hakkında bilgi verir misiniz?

- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi içinde Parıltım markasıyla  hizmet verecek olan restoranımız yukarıda da belirttiğim gibi bu ay içinde açılacak. Restoranımızda  İtalyan mutfağı ağırlıklı ve dünya mutfağı olarak haftanın 7 günü, sabah, öğle, akşam  yemek hizmeti ve  Pazar günleri branç  ayrıca özel davet ve organizasyon hizmetleri sunulacaktır.

Restoranımız alakart hizmeti ve her gün değişen iş yemeği  menüleriyle Çerkezköy   Organize Sanayi Bölgesi çalışanlarına, misafirlerine, işadamlarına ve yöre halkına  hizmet vermeyi ve Çerkezköy’de ilk akla gelen mekan olmayı hedeflemektedir.

BULGURLU PAELLA’YI ZEVKLE YAPIYORUM

- Evde yemek yapmak için mutfağa girer misiniz? Bize zevkle yaptığınız bir yemeğin tarifini yapar mısınız?  

- Yalnız evde değil, ofiste bile dostlarıma pratik ve lezzetli yemekler yaparım. Bunu da severek yapıyorum. Yemek tarifine gelince; ben bulguru çok seviyorum. Size aslı pirinçten olan bir İspanyol yemeğinin, yani Paella’nın bulgurlusunun nasıl yapıldığını anlatayım.

- Hobileriniz nelerdir?

- Zamanım çok az ama hobilerim çok: Futbol, yelkencilik, kayak, yüzmek, sinema, seyahat, çocuklarımla vakit geçirmek, nostaljik eşyalar koleksiyonu gibi hobilerim var. Hepsine elimden geldiğince, az da olsa vakit ayırmaya çalışıyorum ama önceliğim her zaman iş oldu. İstirahat benim için en son gelen, olsa da olmasa da olan bir şey, ondan fedakarlık yapıyorum.