SON DAKİKA
HALKBANK Genel Müdür Yardımcısı Taner…
LİDEBİR Başkanı Neşecan Çekici
TAIDER Başkanı Şerife İnci Eren
Prof. Dr. Merih Paya
Borsaların tek çatı altında toplanmasını destekliyoruzPlan ve Bütçe Komisyonu’nda Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı’nda yapılan değişiklikle İMKB, İAB ile Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, ‘Borsa İstanbul’ çatısı altında birleştirildi. İAB Başkanvekili Osman Saraç, “Borsaların tek çatı altında toplanmasını başından beri destekliyoruz. Yatırımcıların bir kanaldan tüm sermaye piyasası ürünlerine ulaşacak olması fevkalade faydalar sağlayacaktır. Hem maliyet avantajı sağlayacak hem de piyasaların derinliğinin artmasına katkıda bulunacaktır” dedi. GİRAY DUDA
İstanbul Altın Borsası (İAB), kurulduğundan bu yana kendi işlevini sessizce yerine getirmeye çalışan önemli bir kuruluş. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) kadar popüler olamadı. Ancak altın ithalatı, ihracatı ve üretiminin kayıt altına alınmasında büyük rol oynadı ve oynamaya devam ediyor. Görünen o ki, yakın zamanda Hükümetin düzenlediği borsaları birleştirme operasyonu sonrasında Borsa İstanbul çatısı altında yer alacak.
İAB Başkanvekili Osman Saraç’la yaptığımız söyleşide öncelikle bu konuyu kendisine sorduk. Saraç, bu operasyonu desteklediğini belirtiyor. Hükümet borsaların birleştirilmesi yolunda önemli bir adım attı ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda,
Sermaye Piyasası Kanunu’ndaki gerekli değişiklikler yapıldı.
İAB Başkanvekili Osman Saraç’a ‘Global Sanayici’ adına sorduğumuz sorular ve aldığımız yanıtlar şöyle:
- İMKB özelleştirilme aşamasında, İstanbul Altın Borsası (İAB) ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası ile birleşecek. Bu operasyonla İstanbul Altın Borsası ile İMKB ilişkisi nasıl olacak? Bu birleşmeden ne gibi fayda bekleniyor?
- İstanbul Altın Borsası, Türkiye’de kurulu Borsaların tek bir çatı altında toplanmasını başından bu yana desteklemektedir. TBMM komisyonlarında görüşülmekte olan yeni Sermaye Piyasası Kanunu’nun yasalaşması ile beraber bu konu netleşecektir. Yatırımcıların bir kanaldan tüm sermaye piyasası ürünlerine ulaşacak olması fevkalade faydalar sağlayacaktır. Hem maliyet avantajı sağlayacak hem de piyasaların derinliğinin artmasına katkıda bulunacaktır.
► İTHALAT KAYIT ALTINA ALINDI, KALİTE ARTTI
- İAB, kuruluşundan bu yana beklenen gelişmeyi gösterdi mi? Göstermediyse nerelerde sorunlar ya da
eksiklikler yaşandı?
- İAB kuruluşundan bu yana önemli gelişme kaydetmiştir. İstanbul Altın Borsası ile kıymetli maden sektörü ve finansal piyasalara yönelik teşkilatlı bir yapı oluşturulmuş, rekabetçi bir fiyat oluşumu sağlanarak, ulusal kıymetli maden fiyatları, dünya fiyatlarıyla paralel hale gelmiştir. Bunun yanı sıra gayri resmi kıymetli maden ithalatı engellenerek, resmi altın ithalatı hızla artmış; bu gelişme, kuyumculuk sektörünün üretimini artırmış, kıymetli maden ithalatının uluslararası standartlarda ve saflıktaki külçelerle yapılması sağlanarak kuyumculuk sektörünün ürünlerindeki kalite yükselmiştir.
► DEPO HESAPLARDAKİ ALTIN 16.5 MİLYAR TL
İstanbul Altın Borsası, son yıllarda kazandığı ivme ile dünyada ilk sıralarda yer alan kuyumculuk sektörümüz ile finans sektörümüz arasında köprü görevini üstlenmiş, altının menkul kıymet haline getirilmesinde katkıda bulunularak, altına dayalı finansal araçların geliştirilmesi desteklenmiştir. Borsa üyesi olup uluslararası standartlarda üretim yapan yerli rafineriler vasıtası ile yastık altı altın stoklarının standart özelliklerde külçelere çevrilerek ekonomiye kazandırılması sağlanmıştır. Borsa tarafından düzenli aralıklarla denetlenen yerli rafinerilerde üretilen külçe altınlar Borsa Kıymetli Madenler Piyasasında arz edilmektedir. Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması ile beraber altın mevduat hesaplarının büyüklüğü hızla artmaktadır. BDDK verilerine göre, altın depo hesaplarında biriken altın miktarı 2005 yılı sonunda 91 milyon TL iken, 2010 yılı sonunda 2.4 milyar TL’ye, 2012 yılı Haziran ayı sonunda yaklaşık 16.5 milyar TL’ye yükselmiştir. Yine Borsa üyesi bankalarca çıkartılan ve saklaması Borsa’da yapılan fonlar vasıtası ile altının yatırım amaçlı olarak kullanımının yaygınlaşması sağlanmıştır. 2006 yılı öncesinde altın fonlarına hiç yatırım yapılmazken, 2012 yılı Eylül ayı sonlarında bu rakam 44 fona ait 11.2 tona ulaşmıştır.
Söz konusu altının parasal karşılığı yaklaşık 670 milyon ABD Dolarıdır.
İstanbul Altın Borsası üyelerince ithal edilen ve yurtiçi madenlerde üretilen altınlar ile yastık altı stoklardan standart saflıkta altınlara çevrilen altınlar Borsada işlem görmekte, yatırımcıların ve kuyumculuk sektörünün talebinin karşılanmasının yanı sıra çevre ülkelerden gelen fiziki altın talebine de cevap verilebilmektedir.
► İAB, DÜNYADA FİZİKİ ALTIN HACMİYLE İLK 3’TE YER ALIYOR
- İAB’nin Türkiye içinde tanınırlığı hangi ölçüdedir? Tanıtım oranını yükseltmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
- 26 Temmuz 1995 tarihinde faaliyete geçen İstanbul Altın Borsası Türkiye’de kıymetli maden alım satım işlemlerinin şeffaf bir ortamda, tam rekabet kuralları çerçevesinde gerçekleştirildiği bir kuruluştur. İAB 22 banka, 34 yetkili müessese, 18 kıymetli maden aracı kurumu ve 10 kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal eden anonim şirket olmak üzere 84 adet üyeye sahiptir ve yatırımcılarımız bu üyeler vasıtasıyla Borsada fiziki olarak altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenleri alıp satabilmektedir.
Ayrıca dünyada ön sıralarda yer alan kuyumculuk sektörümüz de Borsa üyelerinden hammadde ihtiyacını uluslararası fiyatlardan temin edebilmektedir. Türkiye’nin dünya altın piyasasındaki önemli konumu dikkate alındığında altın piyasasında faaliyet gösteren farklı kategorilerdeki kuruluşların altın arz ve talebinin İAB çatısı altında fiziki olarak karşılanması hayati önem taşımaktadır. Dünyada fiziki altın hacmi ile ilk 3 içerisinde yer almaktadır. 24 saat internet tabanlı ekrana sahip sistemiyle dünyadaki tek örnektir.
► YASTIK ALTINDA 2 BİN TON ALTIN VAR
- Türkiye’de halkın altına büyük ilgisinin olduğu görüşü hakimdir. Bu düşünce hangi oranda doğrudur? Yatırım aracı olarak düşünüldüğünde, diğer ülkeler ile karşılaştırırsak altına ilgi açısından nasıl bir sıralama yapılabilir?
- Türkiye’de altın geleneksel bir yatırım aracı ve kuyumculuk sektörünün hammaddesidir. Halkımız yıllardır tasarruflarını enflasyondan etkilenmeyen güvenli bir yatırım aracı olan altına yönlendirmiş olup, Türkiye’deki yastık altı altın stokunun 2000 ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye, yıllık üretim miktarı 60 ton civarında seyreden altın para üretimiyle dünyada ilk sıralarda yer almaktadır.
► KÜLÇE VE SİKKE YATIRIMI MÜCEVHER TALEP SIRALAMASI
Dünya Altın Konseyi verilerine göre 2011 yılında toplam külçe ve sikke yatırımında Hindistan 366 ton ile ilk sırada yer almakta olup, bunu 259 ton ile Çin, 159 ton ile Almanya, 116 ton ile İsviçre ve ardından 80 ton ile Türkiye izlemektedir. Tüketici mücevher talebi açısından yapılan bir sıralamaya göre ise 2011 yılında Hindistan 567.4 ton ile ilk sırada yer alıp, bunu 510.9 ton ile Çin, 115.1 ton ile ABD, 67.6 ton ile Birleşik Arap Emirlikleri ve 63.8 ton ile Türkiye izlemektedir.
► YATIRIM AMAÇLI ALTIN TALEBİNİN TOPLAMDAKİ PAYI YÜZDE 30
- Türkiye’de borsacılar ve akademisyenler, “altın yatırım aracı değildir” diye sık sık görüş belirtirler. Külçe altının, eylül verilerine göre, son bir yıllık sürede ciddi bir biçimde reel eksi getiri sağlaması bu görüşe destek veriyor mu? Uzun vadede altına yatırımın reel getirisi nasıldır?
- Altın, kuyumculuk sektöründe kullanılan bir hammadde olmasının yanı sıra uzun vadede kendini kanıtlamış, enflasyona ve paranın değer kaybına
karşı koruma sağlayan, güvenli bir yatırım aracıdır. Son zamanlarda altın fiyatlarının ardı ardına rekor seviyelere ulaşması metalin yatırımcılar arasında daha fazla tercih edilmesine yol açarken, altın talebinin en büyük kısmını oluşturan mücevher talebinde düşüşe neden olmuştur. Dünya genelinde 1993-2000 yılları arasında toplam altın talebin ortalama yüzde 78’ini oluşturan mücevher talebi 2009 yılından beri toplam altın talebinin yüzde 50’den azını oluşturmaktadır. Bununla beraber altının son yıllarda bir yatırım olarak giderek daha fazla önem kazandığını görmekteyiz. Altın mücevher talebindeki düşüş yatırım talebindeki artışla karşılanmakta ve bu da fiyatların yükselmesini sağlamaktadır. Altına dayalı borsa yatırım fonlarının piyasaya girmesiyle beraber dünya genelinde yatırım amaçlı altın talebinin toplam talep içerisindeki payı yüzde 15’ten yüzde 30 civarına yükselmiştir.
► ALTIN 2001’DEN 2011’E 8 MİSLİ ARTTI
Son on yıldır sürekli yükseliş trendinde olan altın fiyatları ard arda rekor düzeye ulaşmış olup, altın son rekorunu 2011 yılı Eylül ayı başlarında 1921 ABD Doları/ons seviyesine ulaşarak kaydetmiştir. Altının rekor seviyeye ulaştığı 2011 yılı Eylül ayından itibaren bir yıllık dönemde yapılan bir karşılaştırma eksi reel getiri sonucunu verecektir. 2001 yılında 255 ABD Doları/ons seviyesine değin gerileyen altın fiyatları 2011 yılındaki zirve seviyesi ile karşılaştırıldığında 8 misli değer kazandığı görülmektedir. Altın 1926 yılından beri reel getirisi aşağıdaki tabloda yer almakta olup, özellikle son yıllarda bu getirinin hızla arttığı görülmektedir.
► YASTIK ALTINDA 110 MİLYAR DOLAR VAR
- “Milyarlarca dolarlık yastıkaltı altın” kestirimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye açısından bu miktar sizce nedir? Halkın altınlarını yastıkaltından alıp banka hesaplarına aktarması ihtimali ne orandadır?
- Türkiye’de kişilerin ellerinde bulunan yastık altı altın stoku potansiyel bir arz kaynağı oluşturmaktadır. Altın tutan kişiler şahsi ihtiyaçlarına göre altın birikimlerini değerlendirmekte ve piyasaya sürebilmektedirler. Türk halkının elinde stoklandığı tahmin edilen asgari 2.000 ton altının değerinin bugünkü fiyatlarla 110 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilmektedir.
Son yıllarda hızlı bir yükseliş trendinde olan altına yönelik olarak İstanbul Altın Borsası üyesi bankalar yeni enstrümanlar geliştirirken halkın altın talebinde sıçrama kaydedilmiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; Haziran 2010’da bankaların toplam altın mevduat hesapları 22 ton iken iki yıl içerisinde yüzde 713 artışla 179 tona ulaşmıştır.
- Altının gram olarak alınıp satılmasının, ziynet eşyası olarak alım satıma göre yatırımcıya sağladığı belirgin avantajlar var mıdır?
- Külçe şeklini almış altının gram olarak alınıp
satılması sırasındaki işçilik maliyetleri ziynet eşyası olarak alınıp satılmasına göre daha düşüktür. Ziynet eşyası yatırımdan çok takı amaçlı olup, tüketici talebiyle yön bulmaktadır, oysa külçe şekline dönüştürülmüş altın yatırım amaçlı alınıp satılmaktadır. Bir ziynet eşyasını satın alan tüketici ihtiyacı olduğu durumda bunu kuyumcularda bozdururken hesaplanan değer altının hurda değeri yani ziynet eşyasının altın ağırlığı ve altın ayarına bağlı olarak hesaplanan değer olup, bu hesaplamada eşyanın üretiminde söz konusu olan işçilik değeri yer almamaktadır. Külçe altının alınıp satılmasında ise bu işçilik değeri bulunmadığından alım satım fiyatları arasındaki fark ziynet eşyasına göre çok daha düşüktür.
► ALTIN PARA BASIMI YILLIK 60 TON
- Darphane’nin halka sunacağı hediyelik, hatıralık vs. cazip altın seçenekleri, altına yönelimi artırabilir mi? Bu konuda neler yapılabilir?
- Türkiye altın para basımında yıllık 60 ton civarındaki üretimiyle dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Ülkemizde altın para talebi 2011 yılında 2010’a göre yüzde 65.4 artış kaydederek 58.9 tona yükselmiştir. Darphane tarafından basılan Cumhuriyet altını ve ziynet altını halkımız tarafından geleneksel bir yatırım aracı olarak rağbet görmekte, altına yapılan yatırımın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra özel günler veya olayların anısına basılabilecek olan değişik şekillerde altın seçenekleri ile altına yönelimde sınırlı bir artış olabilir.
► BANKALARIN DEVREYE GİRMESİ YATIRIMCININ LEHİNE
- Bankaların altın satışına izin verilmesini nasıl karşılıyorsunuz? Sektörün daha hızlı büyümesine katkıda bulunur mu? Kuyumcular açısından sorun yaratır mı?
- Bankaların külçe altının yanı sıra Cumhuriyet altını ve ziynet altınları alım satımına izin verilmesiyle beraber piyasada bu altınların alım satım fiyatları arasındaki farkın daralması beklenmektedir. Alım satım fiyatları arasındaki farkın daralması ise yatırımcılara avantaj sağlayacaktır. Kuyum sektörünün perakende satışlarının bir bölümünün basılı altın olması da dikkate alınması gereken bir unsurdur.
- Bankaların vadeli ve vadesiz altın hesaplarıyla ilgili büyük kampanyalara giriştiği görülüyor. Güvenli saklama açısından uygun gibi görünen vadeli ve vadesiz altın hesaplarına Türk halkının ilgisinin hangi yönde olacağını düşünüyorsunuz? TL veya döviz hesaplarından altın hesaplarına geçiş olur mu?
- Özellikle son yıllarda sürekli bir yükseliş içerisinde olan altın fiyatlarının da etkisiyle Türk halkının altın hesaplarına yoğun bir ilgisinin olduğu gözleniyor. Bankaların halkın elindeki mücevheratı altın hesabına çevirmek üzere giriştikleri kampanyaların da bu hesaplardaki artışta etkisi var. Halkımız için geleneksel bir yatırım aracı olan altına yapılan yatırımın bankaların altın hesaplarına yönelmesi güvenli saklama, istendiği anda nakde çevirme, altın üzerinden faiz kazanma gibi avantajları da beraberinde getiriyor. BDDK verilerine göre, altın depo hesaplarında biriken altın miktarı 2010 yılı sonunda 2.4 milyar TL’den 2012 yılı Haziran ayı sonunda yaklaşık 16.5 milyar TL’ye yükseldi. TL veya döviz hesaplarından altın hesaplarına bir miktar geçiş olabilir.
► TASARIM VE MARKALAŞMA İHRACATTA ÇOK ÖNEMLİ
- Altında ihracatının bu yıl ilk kez 2 milyar doların üstüne çıkmasına tanık olduk. Ancak altın ithalatı da bu düzeye yaklaştı. Altın
ihracatında sıçrama yapacak bir ihracat politikası uygulayabilmek için neler gereklidir?
- Artan altın ihracatında özellikle İran’a yapılan külçe altın ihracatının önemli bir payı bulunmaktadır. İstanbul Altın Borsası üyelerince ithal edilen ve yurtiçi madenlerde üretilen altınlar Borsada işlem görmekte, yatırımcıların ve kuyumculuk sektörünün talebinin karşılanmasının yanı sıra çevre ülkelerden gelen fiziki altın talebine de cevap verilebilmektedir. Bu yılın Ekim ayı ortası itibarıyla Borsa üyelerince gerçekleşen yıllık altın ithalatı 111.26 ton düzeyindedir.
Bu yılın başından itibaren Türkiye özellikle uluslararası standartta külçe altın üretimi yapamayan ülkelerden hurda altın almakta, daha sonra Borsamız üyesi uluslararası onaya sahip üç rafinerimizde uluslararası standarda uygun hale getirilen bu altınların bir kısmı yurtdışına ihraç edilmektedir. Diğer taraftan altın fiyatlarının yükselmesi ve son yıllarda yaşanan global ekonomik belirsizlik dolayısıyla azalan kuyumculuk sektörü altın ihracatında da toparlanma gözleniyor. Altın ihracatında külçe altın değil mücevherat dikkate alınmalıdır. Burada sıçrama yapacak bir ihracat politikası uygulamak için sektörün gündeminde tasarım alanında uzmanlaşmak, katma değeri yüksek ürünler ile pazarda yer almak ve markalaşmak gündeme alınmaktadır. Sektörün ihracat hedeflerine ulaşabilmesi açısından kıymetli taşlara uygulanan yüzde 20 oranındaki yüksek ÖTV’nin aşağıya çekilmesi mutlak önem taşımaktadır. Mücevher imalatında kullanılan kıymetli taşlar yüksek değere sahip olduğundan üzerinde bulundukları takının da değerini artırmakta ve yurtdışına ihraç edilen bu ürünler ülkemize yüksek döviz girdisi sağlamaktadır.
► ONSU 2 BİN DOLARI AŞACAK
- Avrupa ve ABD’nin içinde bulunduğu kriz ortamı, Türkiye’de “frene basılması ve büyüme hızının düşmesi” ve Suriye’de yaşanan olayların yarattığı gerginlik ortamında önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler nasıldır? Altının onsunun kaç dolar seviyesinde olması bekleniyor?
- ABD ve Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde yaşanan ekonomik belirsizlik ve Ortadoğu’da artan gerginlik uluslararası piyasalarda altın fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Diğer taraftan Türkiye’de de global ekonomik konjonktüre bağlı uygulanan politikalar ve Suriye’de yaşanan gerginlik ortamında Türk Lirası’nın bir miktar değer kaybettiğini görüyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı bu gelişmeler Türk Lirası cinsinden altın fiyatlarını da yüksek seviyelere taşımaktadır. Bu durum tüketicilerin mücevher talebini bir miktar aşağıya çekebilir, ancak yatırım amaçlı altın talebinin daha da artmasına yol açacaktır. Altın, ekonomik belirsizlik ve politik gerginlik dönemlerinde yatırımcılarca tercih edilen bir güvenli liman olma özelliği taşımaktadır. Mevcut ortamda altın fiyatlarına ilişkin beklentiler olumludur ve birkaç aylık süre içerisinde fiyatların 2.000 ABD Doları/ons seviyesinin üzerinde yeni rekor seviyelere ulaşacağı altın piyasası oyuncuları tarafından tahmin edilmekte ve deklare edilmektedir. ■
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
|
|