TTYO için hepimize görev düşüyor

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri dev bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) için görüşmelere başlıyor. Sadece STA deyip geçilecek basit bir anlaşma değil bu. Asıl adı Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTYO). Yani bir çeşit ortaklık söz konusu.

Avrupa Birliği’nin önceki adının da Ortak Pazar olduğunu hatırlarsak, Atlantik’in iki yakasındaki iki müthiş ekonomik gücün birlikteliğinin geleceği olağanüstü parlak gözüküyor. Zaten yaşam kriterleri birbirine çok yakın olan Avrupa Birliği ile ABD arasında fasıllar açılması da gerekmeyecek.

Ancak, bu anlaşma ile birlikte, Türkiye dezavantajlı bir duruma düşecek. Çünkü bu anlaşmada eğer AB’nin içinde olamazsak, Türkiye ile ABD arasında zaten bozuk olan ticaretin dengesi iyice bozulacak, rahmetli Sakıp Sabancı’nın deyimiyle ‘kantarın topuzu kaçacak’. 

ABD ile ticaretimiz geçen yıl 8.6 milyar dolar açık verdi. Wall Street Journal’ın şu haberi, ülkemizin, AB’nin Serbest Ticaret Anlaşması  imzaladığı ancak Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması  imzalamadığı ülkelerle nasıl “zarara girdiğini” ortaya koyuyor: 

“AB'nin 2000 yılında STA imzaladığı Meksika ve Güney Afrika ile 2010 yılında STA imzaladığı Güney Kore ile çıkan sonuçlara göre Türkiye'nin Meksika ile dış ticaret açığı 13 yılda 64 kat arttı. Güney Afrika ticaretinden verdiği açık 11 kat artış gösterdi. Güney Kore ticaretinde de Türkiye anlaşmadan sonra ilk kez 5 milyar doları aşan bir açıkla karşı karşıya kaldı. Türkiye'nin 2012 yılı sonunda 84 milyar dolar olan dış ticaret açığının 6.7 milyar dolarlık kısmı sadece bu 3 ülkeden geldi.”

Bu veriler ışığında, eğer anlaşmanın dışında kalırsak, ABD’den gümrüksüz gelen malların girişi ile bu açığın çok daha büyüyeceğini söylemek sanıyorum kehanet olmaz.

Peki şimdi durum ne ve biz ne yapabiliriz?

AB’nin görüşmelere Türkiye’yi de katma olasılığı oldukça zayıf. Çünkü bugüne kadar böyle bir yaklaşım içinde olduğu mesajını vermedi.

ABD tarafı ise Türkiye’ye empati ile yaklaşıyor. Başbakan Erdoğan’ın gezisinde Başkan Obama bu konudaki hassasiyetini gösterdi. Türkiye’nin Ekonomi Bakanlığı ile ABD’nin Ticaret Bakanlığı arasında üst düzey bir STA komisyonu hemen kuruldu.

Gümrük Birliği’nden de çıkmamız söz konusu olmayacağına göre, şimdi Hükümetin yanı sıra, iş dünyasının tüm unsurlarının Avrupa’daki her platformda Türkiye’nin tezlerine sahip çıkması, anlatması, ısrarcı olması gerekiyor. Aynı çalışma ABD’de de sürdürülmeli  ve komisyon, Türkiye-ABD Serbest Ticaret Anlaşması için aktif, sonuç alıcı ve hızlı çalışmalar yapmaya zorlanmalıdır. 

Gücümüzü hiç de hafife almayalım ve önceden imkansız görünen başarılarımıza bir yenisini ekleyelim.