SON DAKİKA
Türkçe bir dünya![]()
Yıldırım ULKAT Çerkezköy Sanayiciler Derneği Yön. Kurulu Başkanı
Evde yemekteyiz… Bir taraftan yemek yiyor bir taraftan da sohbet ediyoruz. Konuklarım Almanya’da eğitimini tamamladıktan sonra evlenip oraya yerleşmiş Psikolog İnci Hanım ve eşi Jürgen Scheftlein. Jurgen, Avrupa Birliği’nin Lüksemburg merkezinde önemli bir görevde. Eşi Türk olduğu için bizim meselelerimize karşı çok duyarlı.
Televizyonda Memet Ali Birand var. Uluslararası 8. Türkçe Olimpiyatları ile ilgili bir haber okuyor ve arkasından çoğunluğu Afrika ve Asya ülkelerinin çocuklarından oluşan bir koroyu sahneye alıyor. İçlerinde bir de Amerikalı var. Çocuklar hep bir ağızdan “Ordu’nun dereleri” türküsünü söylüyorlar. Sonra bir tanesi solo olarak Zülfü Livaneli’den bir türkü okuyor. Jürgen da dikkatle dinliyor, ne olduğunu soruyor. Benim açıklamamdan sonra da ilginç yorumlar yapıyor. - Bu ülkelerin çoğu eskiden Osmanlı toprağı idi değil mi? - Evet, diyorum. - Bu insanlar ruhen hala size bağlı. Sizin Osmanlı ruhunu yeniden canlandırma şansınız çok büyük. Evet, Jürgen’a katılıyorum. Günümüzde bütün büyük ülkelerin dünyada kendilerine bağlı bir sistem yaratmak için kullandıkları iki ana yol bir. Biri ekonomik, diğeri kültürel bağlantı. Meseleye derinden bakamayan insanlar ne ekonomik gücümüzün, ne de sosyal etkimizin “Türkiye” etrafında güç oluşturmaya yetmeyeceğini söyleyebilirler, ancak bence durum böyle değil. Asya ve Afrika ülkelerinin büyük bir çoğunluğunu etrafında toplayabilecek tek medeni ülke Türkiye’dir. SSCB’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan Türk devletleri, Asya’daki Müslümanlar, Ortadoğu ve Arap yarımadasının bir kısmı ve bakir Afrika. Bütün bu ülkelerle Osmanlı’ya duyulan saygıdan kaynaklanan büyük bir yakınlığımız var. Bir Avrupa ülkesinde yaptığımız iş görüşmesinin ardından konuğu olduğumuz kişi ancak “başka işi yoksa belki” size iş dışında zaman ayırır, sosyal bir ortam sağlar. Oysa Mısır’da, Türkmenistan’da ya da bir Afrika ülkesinde Türk işadamını yere göğe sığdıramazlar. İş dışında sizi nasıl ağırlayacaklarını bilemezler. Geleneklerinde var demeyin, Türklere gösterilen saygı ve yakınlık özel ve çok büyük. Onların bu samimiyetini, saygısını alabildiğine kullanan pek çok işadamı “özentisi” tanıdım. Ama bir yandan kendi işini yaparken bir yandan da ülkesi adına misyoner gibi davranan, ülkesini en iyi şekilde temsil eden işadamlarından da sayısız tanıdığım var. Önümüzdeki 30 yıl içinde Türkiye’nin-olumlu anlamda elbette-bambaşka bir ülke olacağından eminim. Bu başkalaşmaya en önemli katkıyı ülkesini temsil etmeyi becerebilen işadamlarının sağlayacağından da… Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|