SON DAKİKA
Ya yeşil ekonomiye geçilecek ya da yine trenin nasıl kaçtığı anlatılacakDünyanın 100 önemli şirketinin başında bulunan isimler 2009 yılında G20 diye bilinen en önemli 20 ülkenin liderlerine ortak bir mektup yazıp şu iki konuya gündeme getiriyor… Ekonomik kriz ve küresel ısınma veya iklim değişikliği.
100 önemli CEO ekonomik kriz ne kadar büyük sorunsa, iklim değişikliği de o kadar büyük bir sorun diyorlar mektupta…
Evet! Dünya bugünlerde her gün ekonomik kriz ile yatıp kalkıyor… Ama iklim değişikliğiyle ilgili canavarın da zaman zaman ortaya çıkışına tanık olmuyor değiliz. Hele bu canavar biraz daha kendine gösterdiğinde vay halimize… Belki ekonomik kriz solda sıfır kalacak.
ÖNCE CAN SONRA MAL Örneğin siz bir sel felaketinde ya da kuraklıktan kavrulmanın söz konusu olduğu bir bölgede ekonomik krizi konuşur musunuz!..
Bence bu soruya herkes hayır konuşmam yanıtını verecektir. Önce can sonra mal… Üstelik küresel ısınma malı da yok edecek özellikler taşıyor, Bu noktada bugün henüz tam olarak ne anlama geldiğini anlamadığımız ancak zaman zaman ortaya çıktığında bile sarsıcı etkiler yaratan kürüsel ısınma, bütün sorunların anası özelliği taşıyor. Bu nedenle sivil toplum örgütleri, hükümetlerin ardından artık dünyanın önde gelen şirketleri de bu yakıcı soruna ilişkin ellerini taşın altına koymaya başladılar.
İBRAHİM AYBAR’IN SUNUMU Geçtiğimiz günlerde Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) düzenlediği Küresel Isınma Kurultayı’na katılan özel sektör yetkilileri bu konuda yapılanları, atılan adımları paylaştılar.
Renault Mais’ın Genel Müdürü İbrahim Aybar’ın özellikle elektrikli otomobillere ilişkin müjdeli sözleri salonda bulunan dinleyicileri çok rahatlattı. Bu konudaki son gelişmeleri öğrenmek isteyenlerin mutlaka İbrahim Aybar’ın sunumuna ulaşmalarını öneriyorum… İlginç bilgiler yer alıyor sunumda. Osman Boyner’in konuşması da en az İbrahim Aybar kadar önemliydi… O da sektördeki çarpıcı çelişkileri masaya yatırdı.
Toplu yemek sektörünün örgütü İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sadık Çelik bilgilere ve belgelere dayalı olarak iklim değişikliği meselesine değindi. Bu konuda önlemler alınmazsa neler olacağını paylaştı, özetle tehlikeye dikkat çekti.
ENVERDER yani Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Erkan Gürkan ile CNR’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem’de aynı oturumda konuşmacı olarak yer aldılar ve tehlikenin büyüklüğüne parmak bastılar.
YEŞİL EKONOMİ FUARI Bu iki ismin konuyla ilgili bir ortak projesi var. Önümüzdeki sonbaharda Gürkan ve Erem’in başındaki bulunduğu kurumlar başka kuruluşların da desteğini alarak Türkiye’de bir ilke imza atacaklar. İlk Yeşil Ekonomi Fuarı’nı gerçekleştirecekler. İklim değişikliğinin ana tetikleyicisi karbon salınımı konusu ve buna bağlı olarak enerji verimliliği meselesi bütün ayrıntılarıyla masaya yatırılacak.
Türkiye’nin önde gelen bütün kurumları bu noktada neler yaptığını ve yapılması gerektiğini anlatacak. Yeşil Ekonomi’ye katkı veren, bu konuda adım atmış olan herkes bilgi ve tecrübelerini paylaşacak. Bir adım öne geçenler geride kalanları uyaracak. Bu etkinlik Türkiye’nin yeşil ekonomiye geçişinde belki de milat olacak. Çünkü bu konuda bugüne kadar yapılanlar deyim yerindeyse münferit kaldı.
SÜZER VE DÜNDAR’IN PROJELERİ Kurultay’ın bir başka oturumda konuşan Serhan Süzer’in ilk yeşil restaurant konsept ve alanında dünya markaları arasında yer almayı başaran Bioder’in Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Dündar’ın yeşil adımları münferit projelerdi. Bütün bu bireysel adımların ilk defa biraya gelip tek bir ses çıkaracağı etkinlik olacak Yeşil Ekonomi Fuarı… Bu alandaki değişimin kamuoyunu ile paylaşılması anlamına gelecek. Zaten değişimin ayak sesleri gelmeye başlamış bile…
Ceyda Erem CNR Fuar alanının yeşil konseptine uygun olarak yeniden düzenlenmesi için düğmeye basmış.Bu konudaki hazırlıklar Ceyda Erem’in konuşmasına da yansımış… Verdiği bilgiler yapılan hazırlığın çarpıcı örneklerini oluşturuyor… Ceyda Erem düşük karbon ekonomisine doğru gerçekleşecek olan değişimin endüstri ve bilgi devriminden sonra en büyük olgu olduğunun altını çiziyor ve şu noktalara değiniyor:
■ Bu gelişme yeşil-endüstri devriminin kapılarını açacak. Ve doğru tasarlanması halinde sadece gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan tüm ekonomilerde de kaldıraç etkisi yapacak. ■ Bu konuda çok ciddi araştırmalar, düşük karbon ekonomisine geçişin yaratacağı istihdam, teknoloji, ürün ve hizmetlerin trilyonlarca dolarlık devasa boyutlarda olacağını gösteriyor.
Yani dünyayı kurtarıp yaşamımıza sahip çıkarken aynı zamanda başta işsizlik olmak üzere önemli ekonomik sorunların da üstesinde geleceğiz.
NE YAPILMALI? Peki bunun için ne yapmak gerekiyor. Ceyda Erem’in sunumunda bu konuya da yer verilmiş… İşte bazı başlıklar…
■ Fiyat, vergi, denetim gibi piyasa mekanizmalarının oluşturulması.
■ Karbon emisyonu ve enerji verimliliği alanlarında evrensel ölçü ve standartların uygulanmaya başlanması. ■ Binalar, yatırım ve tüketim mallarında enerji verimliliğine yönelik uygulamaların yaygınlaştırılması. ■ Düşük karbon teknoloji yatırımlarının ve kullanımının hızlandırılmasına yönelik teşviklerin hayata geçirilmesi.
■ Orman alanlarının ve biyolojik çeşitliliğin kaybının önlenmesi için alınacak tedbirlerin hayata geçirilmesine hız verilmesi.
■ Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması için bir araştırma ve inovasyon merkezi kurulması.
■ Bu süreçte nükleer enerjinin rolü ve geleceği konusunda asgari düzeyde de olsa bir konsensüs oluşturulması.
■ Gelecekteki olası daha zorlu iklim şartlarında tarım,
doğal kaynaklar ve ticaretin sürdürülmesi için şimdiden uyum programları geliştirilmesi.
■ Ülke çapında örnek teşkil edecek büyük ölçekli mega-pilot projelerin bir an önce başlatılması (yeni kurulacak yeşil-kentler gibi).
Yapılması gerekenlerden bazıları bunlar… Ama herkesin yapması gerekenler var. Dünya ve Türkiye yeni bir yol ayrımında. Bu ayrımın farkına varanlar doğru yola girecek. Farkına varamayanlar ise çıkmaz sokağa sapıp duvara toslayacaklar.
Şirketlerin, bireylerin belki de ülkelerin geleceğinde bir kırılma noktası dönemi başlıyor. Birilerinin önemsememeye gayret ettiği bu konuda doğru karar, doğru trene binmek anlamına gelecek. Yoksa yine tren kaçtı edebiyatları yapmak zorunda kalacağız haberinizi olsun.
Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|