SON DAKİKA
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani
Dördüncü Sanayi Devrimi başladı
ÇOSB Başkanı Eyüp Sözdinler
Yarın pasaportunu getir, Türkmenistan’a gidiyorsunGeçen ay kaybettiğimiz CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, daha siyasete girmeden, 10 yılı aşkın süre önce Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’a ricada bulundu:
- CHP’de geçmişte siyaset yapmış Yüksel Çengel, hepimizin abisidir, hemşehrimizdir. Kendisi sana söyleyemez, o nedenle ben rica ediyorum. Onun oğlu birkaç gün önce ABD’deki eğitimini tamamlayıp döndü. Çocuğu işe alırsan sen iyi bir eleman kazanmış olursun, Yüksel Abi’nin oğlu da hızla işe kavuşur. Çalık, Aslanoğlu’na olumlu yanıt verdi: - Elbette ilgilenirim... Bu görüşmeden kısa süre sonra Yüksel Çengel, ABD’den yeni dönmüş, henüz valizlerini bile boşaltmamış küçük oğlu Aziz Çengel’i akşam gideceği bir yemeğe götürmek istedi: - Bu akşam MEV’in yemeği var. Gel birlikte gidelim. Aziz Çengel, yorgundu ama babasını kırmak istemedi. Akşam birlikte yemeğin gerçekleştiği mekana gittiler. Yüksel Çengel, oğlunu bir masaya oturttu, kendisi diğer masalardaki dostlarıyla selamlaşma turuna çıktı. Aziz Çengel, kimseyi tanımadığı masaya ilişti, karşısında oturan, henüz tanımadığı birinin soru yağmuruna tutuldu: - Siz Yüksel Bey’in oğlusunuz değil mi? - Evet... - ABD’de eğitim gördünüz sanırım. - Eğitimimi tamamlayıp yeni döndüm. - Artık çalışma hayatına atılmayı düşünüyor musunuz? - Eğitim bittiğine göre iş arayışına girişmem gerekiyor. Karşısındaki masa komşusu kendini tanıttı: - Ben Ahmet Çalık, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanıyım. - Memnun oldum efendim. - Yarın pasaportunu alıp holdingin merkezine gel. Sizi Türkmenistan’a gönderelim. Aziz Çengel, heyecanla salonun dışına çıkıp annesini aradı: - Anne, valizimi boşaltma. Ben 2-3 güne kadar Türkmenistan’a çalışmaya gidiyorum. Eve gelince neler olduğunu anlatırım. Ahmet Çalık, bu görüşmeyi, Ellis Adası Şeref Madalyası töreni için birlikte gittiğimiz New York’ta bana Aziz Çengel’i tanıştırdıktan sonra anlattı. Sonra işin konuyu ilginçleştiren bölümüne girdi: - Mevlüt Bey aslında bana, Yüksel Abi’nin oğlunu tavsiye ederken, hangisi için konuştuğunu kendisi de bilmiyormuş. - Nasıl yani? - Asıl o günlerde Yüksel Abi’nin büyük oğlu Özgür Çengel için iş arayışı varmış... - Kısmet diye buna denir işte... Aziz Çengel, kartını uzattı: - Gap İnşaat Yatırım ve Dış Ticaret İş Geliştirme Müdürü... - Abin şimdi ne iş yapıyor? - İstanbul Ticaret Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nde doçent. Şimdilerde profesörlüğe yükselmek üzere. Kariyerine Türkmenistan’da başlayan Aziz Çengel’in Çalık Holding’te önünün açık olduğunu, Ahmet Çalık’ın yakın ilgi ve tavrından gördüm...
Bu öykü, ilgimi çektiği için örnek olarak paylaşmak istedim... Tam “Kime niyet, kime kısmet” deyimine oturuyor... Fotoğrafaltı: Bu fotoğraf Ellis Adası Şeref Madalyası töreninden.Ön sırada sağ başta uzun boylu genç Aziz Çengel. Onun yanındaki de Ahmet Çalık.
…………
Hazır, hızır, huzur
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’i geçen ay Onur Soysal’ın başkanlığındaki Kandilli Kulübü’nde dinledim. Özellikle gençlere dönük şu mesajı verdi:
- Hayatta her şeye hazır olun... Hazır olursanız hızır da yetişir... Ardından 3H formülünü aktardı: - Hazır, hızır, huzur. Hayatta her şeye hazır olursanız hızır yetişir, huzura kavuşursunuz. Bahane üretmeyi sevmem
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in Kandilli Kulübü’nde verdiği mesajlardan biri de şöyleydi:
- Bahane ve sebep üretmeyi sevmem. Direkten dönen toplardan örnek verdi: - Bazı maçlardan sonra, “Kaç tane şutumuz direkten döndü” yakınması duyarsınız. Bunu kabul edemem ben. 10 santimlik direği bulan, topu koca kaleye neden atamıyor? Her zaman bunu sorgularım. “İçeri atacaksın kardeşim” derim. Fatih Hoca’nın mesajlarında önemli dersler var... Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|