SON DAKİKA
Yönetişim çağının mecburiyetleri
Yıldırım ULKAT Çerkezköy Sanayiciler Derneği Yön. Kurulu Başkanı
Üniversitede Kamu Yönetimi diye bir dersimiz vardı. Devlet yönetiminin tüm özelliklerini ve devletin fiili eylemlerini denetleyen yargı dışındaki Ombudsmanlık kurumunun niteliğini de bu derste ayrıntılarıyla öğrenmiştik. Devletin halkın çıkarları için yaptığı faaliyetlerin devlet kaynaklı bir kurum tarafından denetlenmesi özgürlüklere duyarlı biz öğrenci kuşağına oldukça ilginç gelmişti. İlk örnekleri Kuzey Avrupa’da yaşama geçen ombudsmanlık kurumu, bizde ancak bu yıl Kamu Denetçiliği Kurumu adıyla kuruldu ve Nisan 2013’ten bu yana şikayet almaya başladı. Bu arada kamu yönetimi de günümüzde “Yönetişim” haline dönüştü. Yani, devletin faaliyetlerinin denetlenmesinin ötesine geçilerek artık devletin yönettiği halk ile karşılıklı iletişime geçmesi çağına ulaşıldı. Sosyal medya denilen, ağır sorunları da bünyesinde barındıran güncel ve hızlı iletişim sistemi, yöneticilerle yönetilenlerin aynı platformda yakın ilişkiye girip birbirlerini dinlemeleri, anlamalarına da yardımcı oluyor. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlar her gün yaptıklarıyla, düşündükleriyle ilgili buradan bilgi ve mesaj veriyorlar. Bu da toplumsal gerginliğin daha azalmasına yol açıyor. Sözü bankalara getirmek istiyorum. Ekonomik yaşamın vazgeçilmez kurumları olan bankalar, devlet yöneticilerinin ulaştığı yönetişim anlayışının biraz gerisinde kalmış gibi görünüyorlar. Belki de bakanlar arasında halka en yakın, ulaşılması en kolay kişi olan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın bankalar hakkındaki televizyonlarda yayınlanan büyük tepkisi herkesin aklındadır. Ekonominin kayıt altına alınmasında büyük rol oynayan ve küçük büyük her türlü finansal işlemlerin zorunlu adresi olan bankacılık sisteminin uygulamalarından hem devlet kurumlarının, hem de halkın rahatsızlık oranı çok yüksek. Tüketici örgütlerine gelen başvuruların yüzde 70’inden fazlası bankalar hakkında. Teknolojide modern uygulamalara geçen bankalarımızın müşteri ilişkilerinde de yönetişim çağına geçmeleri toplumsal uyum için neredeyse bir zorunluluktur. Banka üst yönetimindeki dostlarımızla yaptığımız konuşmalarda onların da bu konuda arayış içinde olduklarını görmek sevindirici. Türkiye Bankalar Birliği’nin kasım ayı sonundaki kamuoyu duyurusunda bireysel müşterilerin bankalar hakkındaki şikayetleriyle ilgili Çağrı Merkezi kurulduğunu açıklaması bu yolda atılmış iyi bir adımdır. Devletin bile gücünü danışarak kullandığı bir dönemde bankaların aynı yolu seçmede artık çok zaman geçirmeyeceğine inanıyorum. Yükleniyor...
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|