SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() Kimya endüstrisinin büyücüsü işbaşındaFMP Tekstil Kimya şirketinin sahibi, kurucusu Mine Palalı, sanayiciler için 403 kimyasal geliştirdi. Adana'da pamuk tarlaları ve dokuma tesisleri olan sanayici bir ailenin kızı olan Palalı'nın girişimcilik ruhunun arkasında Kayserili anneannesinin genleri saklı.
Arif ESEN
Kimya ve tekstil mühendisi Fatma Mine Palalı FMP Tekstil ve Kimya San.İç ve Dış Tic. Ltd. şirketinin sahibi ve kurucusu. Adana’da pamuk tarlaları ve dokuma tesisleri olan sanayici bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiş. Hacı Yusuf Palalı'nın torunu, Hilmi- Ayşe Palalı'nın kızı. Girişimci ruhunun arkasında anneannesinden Kayseri’den gelen genler de mevcut. Bursa'da kurulu laboratuvarında 21 kişilik ekiple sanayiciler için 403 kimyasal geliştirdi. FMP, tekstil ve endüstriyel alanda kimyasal çözümler üretiyor. HEM KİMYA HEM TEKSTİL MÜHENDİSİ - Yenilikçi bir kimya tekstil şirketinin sahibi olarak bize Mine Palalı’yı tanıtır mısınız? İş dünyasına nasıl girdiniz?
- Adım Fatma Mine Palalı. FMP ismimin baş harflerinden geliyor. İlkokulu Adana Celalettin Sayan, ortaokul ve liseyi Adana Kız Lisesi’nde okudum. Adana Kız Lisesi güzel meşhur bir okuldu.Ege Üniversitesi’nde tekstil mühendisliğinde, Çukurova Üniversitesi’nde kimya mühendisliğinde okudum. Altı yılda hoş bir tesadüfle, fark derslerini vererek iki üniversiteyi de bitirdim. 1994’te mezun oldum ve çalışmaya başladım. Ailem de sanayici. Adanalı Palalıoğulları’nın iki kızından biriyim. Dede, baba sanayi kökenli. Ama onlarla çalışmadım. Pamuk tarlalarımız, çırçır ve dokuma tezgâhlarımız vardı ama beni kendi fabrikalarında çalıştırmadılar. Ezdiler. Başka fabrikalarda staj yaparken Kimya endüstrisinin büyücüsü işbaşında FMP Tekstil Kimya şirketinin sahibi, kurucusu Mine Palalı, sanayiciler için 403 kimyasal geliştirdi. Adana'da pamuk tarlaları ve dokuma tesisleri olan sanayici bir ailenin kızı olan Palalı'nın girişimcilik ruhunun arkasında Kayserili anneannesinin genleri saklı. çaycılık dahi yaptırdılar. Öğrencilik yıllarımda babam her normal öğrenciye gönderilmesi gereken harçlıktan daha azını gönderirdi. Böylece hayata daha sıkı sarılmamızı sağladı. İyi ki de öyle yapmış.
İŞ YAŞAMINI AİLEMİN DIŞINDA KURDUM
- İş hayatına nerede, nasıl başladınız?
- Profesyonel olarak büyük firmalarda pazarlamada çalışmaya başladım Tamamen torpilsiz kendi kendime iş buldum. İlk işim Başer Kimya’da idi, sonra Güney Sanayi’ye geçtim. Bu kuruluşlarda işe normal mühendis olarak başladım. Her ikisinden de ayrılırken ihracat müdürü olarak ayrıldım.
Güney Sanayi’de çalışırken fabrika müdürüne gittim, ben kendi işimi kuracağım dedim. Kendi kendime 28’inci ya günüme bastığımda kendi işimi kuracağım diye söz vermiştim. Sözümü tuttum ve FMP’yi kurdum.
- Kendi işinizde ilk hangi sektörde başladınız?
- İstanbul’da Ataköy’de küçük bir ofiste iki tane müşteriyle kumaş ihracatına başladık. Yabancı firmalara istedikleri kumaşları Türkiye’de ürettirip satmaya başladım. İki müşteriyle yola koyulduk. Bir müşterim FMP Tekstil Kimya şirketinin sahibi, kurucusu Fatma Mine Palalı. bizim kade diye tabir ettiğimiz kalın pamuklu kumaşla ilgili sipariş verdi. Güzel de siparişti. Bu kumaşın Kahramanmaraş’ta üretildiğini öğrendim. Kumaşta istediğimiz yumuşaklığı bulamadık. Kumaşa istediğimiz yumuşaklığı verecek kimyasal gerekiyordu. Kade imal eden firma yetkilisi bu kimyasalı istediğimiz yerden temin edebileceğimizi söyledi. 50 bin metre siparişimi verdim. Benim ürüne hemen başlamayın dedim. Dokumaya gerekli kıvamı verecek kimyasalı araştırdım. Baktım bu kimyasalı yurt dışından ithal edebiliyorum. Ama benim belgelerim, bir sürü şeyim eksik. Bir arkadaşım vasıtasıyla kimyasalı getirdim. Bu kimyasalın tekstilde daha çok kar getireceğini gördüm. Tekstil üretimi yapıldıkça dokumadan sert çıkan kumaşın yumuşatılması, ipeksi dokunuş verilmesi gerekiyor. Bu ipeksiliği biz kimyasallarla sağlıyoruz. Hatta bir arkadaşım bu konuda bana kimya endüstrisinin büyücüsü der.
TEKSTİLDE UĞRAŞIRKEN KİMYAYA SIÇRADIM - Böylece tekstilden kimya sektörüne geçtiniz?
- Tekstilden sonra ithalatçı olarak kimya sektörüne adım attım. Kimyasala geçişimden iki yıl sonra, 2000 yılında kendi işimi kurdum. Şirketi kurduğumun ikinci yılında İtalya’da bir kimya fuarında Türk asıllı bir Bulgar vatandaşıyla tanıştım. Bizim kimyasal ithal ettiğimiz firmada çalışıyor. Birlikte iş yapmak için onu ikna ettim. Üçüncü günü Türkiye’ye beraber döndük. Bu arada kimyasal üretim yapacak laboratuvar kuracak yerimiz henüz yoktu. Bursa’da uygun bir yer bulduk, burada yapabiliriz dedik. 300 metrekare yerde işe başladık. İtalya’daki işini bıraktı şimdi yüzde 25 ortağımdır. Bursa’daki laboratuvarın başında o durur.
- Kaç çeşit kimyasal üretim yapıyorsunuz?
- Şu anda 403 tane ürün yaptık. Bütün ürünlerimiz doğayla dost olup çevreye ve insan sağlığına bir zararı yoktur. Tekstil, demir çelik, inşaat, otomotiv ve plastik pet şişe üreten firmalarda bizim ürünlerimiz kullanılır. Sanayinin, üretimin olduğu her yerde varız. Burada fabrika bazı ayırmıyorum. Biz kimselerin yapamadıklarını yapıyoruz. Sanayicimiz için kimyasal çözümler üretiyoruz.
Örneğin büyük bir demir çelik tesisimiz üretimin önemli bir aşamasında sorunla karşılaşmış. Yabancı bir firma sorunu gidermek için minimum 50 bin euro’luk teklif vermiş. O sorun için bizden de yardım istendi. İki günlük bir çalışmayla sorunu 8 bin liraya çözdük.
Büyük bir lüks otomobil ithalatçısı otomobilleri gemiyle getiriyor. Lüks otolar gemiyle geldiği için üzerlerinde koruyucu kimyasal oluyor. Satışa çıkarmadan önce bu koruyucunun temizlenmesi gerekiyor. Bu işlemi mazotla yıkayarak ya da Fransa’dan litresi 22 euro’ya aldıkları özel kimyasallarla yapıyorlarmış. Bu işlemi yaparken çevreyi kirlettikleri için ceza da yiyorlarmış. O otomotiv firmasına özel bir çalışma yaptık. Biz o kimyasalın 1 litresini 10 liraya ürettik ve iç piyasaya sürdük.
FMP, otomotiv firmasıyla da, demir çelikle de, tekstille de, yemek üreten yerle de,çatal kaşık üretenle de çalışabiliyor. Üretimin, sanayinin olduğu her yerde illa ki biz olmalıyız. Ben birlikte çalıştığım firmalara kimyasal çözümlerde minimum yüzde 30 karlılık sağlamazsam o işi almıyorum. Bahsettiğim otomotiv firmasına totalde yüzde 73’lere kadar karlılık sağladık. Yıllık 100 bin dolarlık alışveriş yapıyorlar ama bunu 33 bin dolarlara çektik. Bu kimyasalda devasa bir karlılıktır, tasarruftur.
MNG Havayolları’nın, MNG Kargo’nun zeminlerine izolasyon malzemesi ürettik ve epoksi yaptık. Uçak hangarlarının zeminine ve kargoların olduğu kısma piyasada metrekaresi 20 euro’lara izolasyon yapılıyor. Biz metrekaresini 5-6 liraya yaptık. Ama 20 euro fiyat veren de ben de kar ediyorum. Fiyat önemli, döviz ülkemde kalıyor. Ürünlerimizin yüzde 100 yerli malı olması benim için gurur verici bir olay.
SAÇTAN DUMUZ YAĞINI ARINDIRDIK,GARANTİSİ UZADI Üretiminde sac kullanan bir sanayicimize özel kimyasal ürettik. Sac ithal edilir, boya ve kaplama yapmadan önce temizlemek gerekir. Çünkü, sac oksitlenmesin diye domuz yağı ile kaplanır. Yağ iyi temizlenmezse boya kalitesiz olur. Bir aylık ar-ge çalışmasının ardından özel kimyasalımızı ürettik. Şimdi boya için 5 yıl garanti veriyor.
- Patentli kaç ürününüz var?
- Tamamen FMP’nin geliştirdiği 7 patentli ürünümüz var. Toplam 403 ürünümüz var. Biz firmalar bazında da kimyasal üretiyoruz. Tekstilde fabrikanın bir tanesi 20 yıllık makine kullanıyordur, bir tanesi yeni makine kullanıyordur. Onların kullanacakları kimyasallar da farklılık gösteriyor. Küçük ayrıntılarla bu 403 ürün 500’e kadar çıkabiliyor . Çok küçük nüanslarla yaptıklarımızı saymıyoruz. Ama genel anlamda 403 tane olarak çeşitlendirebiliyoruz. 404’üncü ürünümüz ü 2011 bitmeden üretilmiş olacak. Kömürle ilgili bir ürün olacak.
KÖMÜRÜN KARBONDİOKSİT SALINIMINI AZALTTIK - Nasıl kömürle ilgili…
- Laboratuvar ortamında kömürün dumanını absorbe ederek daha az duman ve karbondioksit salınımını sağladık. Bir firmayla bu konuda 6 aydır çalışıyoruz. Piyasaya çıkarabilmemiz için bir-iki aşamamız kaldı. Çok güzel, yararlı bir ürün olacak. Ondan çok umutluyuz.
- Laboratuvarınızda kaç kişi çalışıyor?
- 21 kişi ile çalışıyoruz. 2010’da 3 milyon lira ciro yaptık. Bu yıl daha iyi bir sonuç bekliyoruz.
- Ürünlerinizle ilgili örnekleri çoğaltabilir misiniz?
- Genel olarak yağ sökücü, pas sökücü, yağlayıcı, kireç çözücü gibi çeşitlendirebiliriz. Elektrik aksamları için özel koruyucu ürünler var. Sanayicinin kullanmış olduğu makine parkurlarının yağlanması ve temizliği gerekiyor. Sudan kireç tutuyor. Makineleri kireçten arındırmak gerekiyor. Eşanjörlerin temizliği gerekiyor Makine parkurlarında çok özel zincirler var. Mesela tekstilde çok özel makineler var. Onların özel kalıntılardan arındırılması gerekiyor. Bunları arındıran kimyasalları deterjanla karıştırmamak gerekiyor.
Otomotiv üretiminde, mutfak üretimi yapan yerlerde el izi yok edici, toz iticiler, tozlanmayı geciktiriciler zeminler için ayrıca bir izolasyon ürünümüz var. Çatılardan duvarlardan zeminlerde gelebilecek suları kapatıcılar. Mesela inşaat anında temel kazılıyor. Temel kazılarında bohçalama denilen bir sistem var. Bunlar daha çok yurtdışından imal ediliyor. Biz bunları ithal ediyorduk . Artık iki yıldır kendimiz üretiyoruz. Bohçalama şudur: Beton dökülmeden önce temeli kimyasallarla battaniye tarzı sarmaktır. Bu sistemle temele zeminden su gelmiyor. Temel kazıldıktan sonra kimyasalımızı sürüyoruz. Sonra demirler bağlanıp arkasından beton dökülüyor. Böylece betonu korumaya alıyoruz.
- Beton ile toprak arası izole ediliyor…
- Evet. Mümkün değil zeminden su gelmiyor. Beton ile toprak arasını izole ediyoruz. Temel yükselmeye başladığı zaman yanları da izole ediyoruz. Su geçmediği için de nemlenme olmuyor. Nemlenme olmadığı için de soğuğa, suya, rüzgâra karşı doğal izolasyon yapıyorsunuz. Bu malzeme hava geçirgenliğini önlemiyor. Bu malzemeyi de tamamen yerli olarak ürettik. Çok yüksek paralara ithal ediyorduk. Şimdi hem ekonomik hem de yerli üretiyoruz.
BODRU EVLERİNDE BEYAZI NASIL KORUDUK? - Bu malzemenin adı ne?
- TT COVER. Bu yıl katıldığımız bir fuarda epey ses getirdik bu ürünle. Temel nemlenmesini önlediği gibi çatıların akmasını da önlüyoruz. Eski evlerin dış yüzeylerine de sürebilirsiniz. Binanın içinden de dışından da fırça ile sürülebilir. Şeffaftır, boyanın rengini bozmaz. Metrekaresi aşağı yukarı 5 liralara geliyor. Örneğin 50 metrekarelik alanı 250 liraya koruma altına alıyorsunuz. Bodrum’da evler beyaz olduğu için yağıştan kirlenir. Belediye her yıl o beyaz evlerin badanasını zorunlu hale getirmiş. Biz tanıtım amacıyla önceki yıl üç binayı bedelsiz boyadık. Boyanın üzerine TT Cover malzemeyi sürdük. Yazın gittiğimizde üç tane ev de pırıl pırıl duruyor. Hatta yağmur sularıyla bina kendisini yıkıyor. Üzerine hiçbir çamur, yağ asit bile yağsa üzerine tutmuyor. Üzerine ne dökerseniz dökün o hızla kayıp gidiyor. Bir bu konuda bir de kömürde çok iddialıyız.
TT Cover ürünlerimizi Fas’a göndereceğiz. Şu anda Dubai’de bir inşaat firmamıza gönderiyorum. Onlar Dubai’deki en büyük inşaat firmalarına satıyor.
MONTALAMANIN ÖMRÜNÜ AZALTTIK Şu günlerde getirilen zorunluluk nedeniyle binaların ısı kaybını önlemek için yaygın olarak mantolama yapılıyor. FMP’nin bu izolasyon malzemesi, mantolamanın ömrünü uzatır, binanın dış yüzeyinin tahrip olmasını önler.
- Bu izolasyon malzemesi başka nereler için kullanılıyor?
- Zemin, temel, duvar ve havuzlar için dört çeşit TT Cover üretiyoruz. Adana Büyükşehir Belediyesi’yle akan süs havuzuyla ilgili bir çalışmamız oldu. Birkaç ay sonra ilgili müdür aradı. Su eksilmez, dedim. Yağmur yağdı, su arttı dedi. Bütün havuzların ortak sorunu büyük su kaybıdır. Bu yüzden havuzlara hep su basılır. Halbuki bunu çözmek o kadar kolay ki. Ben önce kendi evimden başladım. Havuzdan habire öndeki evin duvarına su kaçıyor. O duvarı nemlendiriyor. Bu kimyasalı kumaş kaplarken bulduk. Kumaşa uymadı ama yanlışlıkla yere döküldü. Yerdeki çatlakları şeffaf bir şekilde kapattı. Üzerinde çalıştık ve çeşitlendirdik. Aynı ürünle büyük bir konut projesindeki su kanalındaki kaçağı önledik.
Bir limanla çalışıyoruz. Siloları var. En büyük sorun da limana yakın olduğu için duvar nemleniyor. Limanlarda paslanma sorunu çok oluyor. Onların paslanma sorununu çözdük. Hem pası alıyoruz hem de pasla ilgili sorunları gideriyoruz. Demir çelikle üretiminde oksidasyon kaplama olmadığı sürece demir açıkta bir saat içinde pas rengini alır. O pas rengini alıyoruz. Özel bir sıvımız var demiri ona batırıyoruz. Atın iki yıl dışarıda kalsın, paslanmaz.. Bu yöntemle bir inşaat firmasının 580 ton demirini kurtardık.
- TÜBİTAK’tan gerekli onayları aldınız mı?
- Tabi TÜBİTAK’tan onaylarımızı aldık. Demir gemilerle gittiğinde de paslanıyor. 12 metrelik late demirler var. Bunlar da aynı sorunla karşılaşıyor. Gemiye asla paslı yükleme yapamazsınız. Bu demirlerdeki pası kimyasalla fıs fıs yaparak çözüyoruz. Demirin üzerini başka bir sıvıyla korumaya alıyoruz. İki yıl gemide gitsen paslanmıyor.
MİKSERİN ÖMRÜNÜ 2 YILA ÇIKARDIK - Çimento mikserlerinin ömrünü nasıl uzattınız?
- Bir Türk inşaat firmasının Dubai’deki şantiyesinde ilginç bir çalışma yaptık. İnşaat iskeleleri kurulur ve püskürtme beton bu iskelelere akar ve kurur. Her projeden sonra büyük iskele kaybı olur. İskeleleri temizlemek için ek bir işçi grubu çalışır. Biz bu betonu iskelelerden kazıyan bir ürün geliştirdik. Patentini aldık. İki yıl önceki heyecanlı bir buluşumuzdur. Sonra bunu hazır beton firmalarının kamyonlarındaki büyük kupalar, mikserlerin temizlenmesinde kullandık. O kupalar sactan yapılıyor. Üzeri boyalı ama beton sert bir malzeme. Harç pompalarla inşaatlara verilirken illaki kupaların üzerine düşüyor. Dökülen betonu çıkartma işlemi kazınarak yapılıyor ve mikserler aşınıyor. Mikseri 6 ayda bir değiştirmek gerekiyor. Bu ciddi bir maliyet. Mikserleri boyasına zarar vermeden özel bir kimyasalla kaplıyoruz. Dökülen betonlar miksere yapışmadan üzerinden kayıp gidiyor. Mikserlerin ömrünü 6 aydan minimum 2 yıla çıkardık. Yağmurda çamur üzerine betonun düştüğü yerlerde test ettik. Çok iyi kullanılırsa mikserin ömrünü 6 yıla kadar çıkartabiliyoruz.
SİLİKOZİSE KARŞI ÖNLEM Mikser kupalarının dışındaki boyaların sökülmesi için zımparalayarak kumlama yapılıyor. Kot taşlamada ortaya çıkan silokozis hastalığına burada da rastlıyoruz. Kazıma işlemini yapacak kişi astronotlar gibi giyiniyor ama ağzı ve burnu açıkta. Kum ciğerlerine gidiyor. Çok büyük firmaların kumlama tesisleri mükemmel. Hiç insan eli değmeden bu işlemi yapıyorlar. Maalesef küçük firmalar zımparalama işlemi yapıyor. Biz bu kumlama yerine geçebilecek işlemi kimyasalla yapıyoruz. Metalin üzerindeki kiri, pası, yağı alıyoruz. Buzdolabı, çamaşır makinası, klima kasaları, metalle ilgili aklınıza gelebilecek her şey, boyanabilecek her şeyde kullanılabilecek özel bir çözelti yaptık. Organik daldırıyorsunuz 10 dakika sonra çıkarıyorsunuz o kumlama ile zorla yaptıkları şeyi anında gerçekleştiriyoruz. Doğru boyamaya gönderiyoruz. Üzerine birde fosfat kaplıyoruz. Fosfat, boyayı metale yapıştırır. Darbelere çiziklere çarpmalara karşı metali korur.
ORGANİK LEKE SÖKÜCÜLER - Ürünlerimiz organik ve doğa dostu demiştiniz…
- TT-AQUA STAIN adlı leke sökücü bir ürünümüz var. Özelliği tamamen organik olması ve tekstilcilerin (özellikle organik tekstil yapan üreticilerin) işlerini kurtaran leke sökücüdür. Organik üretim yapan tekstilcilerin en büyük sorunu işletmede oluşan muhtelif lekelerdir.,Genellikle leke sökücüler solventlerden yapılır ve solvent organik ürün üzerine sıkıldığı zaman kumaşın organikliği biter. İşte bu ürün burada devreye girer ve solvent kullanmadan lekeyi çıkartır. Böylece organik kumaşlar kurtarılır. Bu ürün sayesinde organik üretim yapan firmlalar yaklaşık olarak yüzde 10 oranında işletme karlılığı sağlar.
- Bu ürünlerinizi yurt dışına da veriyor musunuz? - Ürünlerinizi nasıl pazarlıyorsunuz?
- Bayilik yoluyla ve merkezden pazarlıyoruz. Adana, Antep, İskenderun, Maraş, Bursa ve Antalya bayiliklerimiz var. Market şekline girmedik sadece sanayi kısmına çalışıyoruz.
YAŞLILARA ÖZEL İLGİ GÖSTERİYORUM. - İş dışındaki ilgi alanlarınız neler? Hobileriniz?
- Yaşlılarla ilgilenmek benim en temel görevim. Fırsat bulduğum her an yaşlıların yanına koşarım onları dinlerim, onları gezdiririm,elimden geldiğince onları güldürürüm. Hep şunu düşünürüm onlar hayatlarının son dönemindeler, onlar için ne yaparsak yaşamlarını renklendirebiliriz. Bu nedenle ilk üye olduğum ve kurucu üyeliğini yaptığım Sivil Toplum Kuruluşu Yaşlılarla Dayanışma Derneği’dir (YDD). Ayrıca iş ve meslek sahibi kadınlar derneği Bussines Profesional Women (BPW) üyesiyim. BPW’de çalışmalar yapmaktayım.Bu iki gönüllü çalışmadan fırsat buldukça yurt içi ve yurtdışında kayak merkezlerini ziyaret eder ve kayarım.Çok iyi bir kitap kurduyumdur, enteresan bulduğum kitapları toplarım. Kitap okumadan uyuduğumu hatırlamıyorum.Rahmetli babacığım daha ben okuma yazma bilmeden elime kitap tutuşturur ve akşamları beraber okurduk.
Herkes gibi seyahatleri severim fakat vakitsizlikten dolayı çok fazla tatil imkanım olmadığı için iş seyahatlerini 1 -2 gün uzatabilirsem kısa kısa tatiller yaparım. Aslına bakarsanız 10-15 günlük tatillerde zaten bana göre değil. Kısa tatiller bana daha keyifli geliyor. İşler aksamamış oluyor. İşimi çok seviyorum ama bütün hayatım iş değil.
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
YAZARLAR
Tümü
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
SÜPER LİG
|
|