08 Şubat 2011 Salı
‘Dünya sıkı paraya döner faizler yükselirse büyük sorun yaşarız’Ekonomik veriler ışığında Türkiye'nin krizden çıkmış olduğunu belirten Prof. Dr. Ardıç, “Ekonominin seyrinde normal koşullarda bir sorun beklemiyorum. Batıda faizler yeniden yükselmeye başlarsa, sıcak paranın ani gidişiyle Türkiye büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir” dedi.
GİRAY DUDA
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç, ‘Global Sanayici’nin güncel ekonomiye ilişkin sorularını yanıtladı. İktisat fakültesinin en deneyimli öğretim üyelerinden biri olana Ardıç, güncel ekonomiye ilişkin isabetli yorumları ve çok yönlü bakış açısı nedeniyle görsel ve elektronik medya tarafından paylaşılamayan bir isim. Prof. Dr. Kaya Ardıç ile Türkiye ve dünya ekonomisinin bugününü ve yarınını konuştuk. Prof. Dr. Kaya Ardıç, ekonomik veriler ışığında Türkiye'nin krizden çıkmış olduğunun söylenebileceğini vurguluyor. Ekonominin seyrinde normal koşullarda bir sorun beklenmediğini belirten Ardıç, batıda faizler yeniden yükselmeye başlarsa, sıcak paranın ani gidişiyle Türkiye'nin büyük sorunlarla karşı karşıya kalabileceğinin de özellikle altını çiziyor. - Sayın Ardıç, küresel krizde gelinen son noktayı değerlendirir misiniz? Finansal çalkantı sona erdi mi? - Dünyanın en güçlü ekonomisi ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin krizden beklendiği ölçüde hızlı bir toparlanma sürecine geçemediğini görüyoruz. Toparlanma süreci çok yavaş seyrediyor. Sadece gelişmekte olan ülkelerde -Çin, Hindistan, Brezilya, Türkiye gibi- göreceli olarak toparlanma sürecinin daha yüksek olduğu, daha hızlı büyüdükleri ama Almanya hariç gelişmiş güçlü ekonomilerin toparlanma sürecinde debelendikleri izleniyor. Çift dip olasılıklarından bahsediliyor. ► 1929’DAN SONRAKİ EN CİDDİ KRİZ Düzlüğe çıkmanın bu kadar çok süre aldığına, hızlı bir büyüme sürecinin başlamadığına baktığımızda şunu görüyoruz: Yaşanan küresel finansal kriz, 1929 Dünya Bunalımı'ndan sonra yaşanan en ciddi krizdi. Bu, basit bir konut kredisi (mortgage) krizi olarak ortaya çıkan kriz olmanın çok ötesinde bir bunalımdır. Gerçi piyasa ekonomilerini savunan ekonomistler bunu, ‘yaşam düz bir çizgi izlemez zaman zaman iner çıkar, ekonomik yaşam da inişli çıkışlı bir seyirdir’ diyerek doğal karşılama eğilimindedirler. Radikal ve Marksist bazı iktisatçılar ise bunun kapitalizmin temellerindeki bir takım içsel çelişkilerinden doğduğunu savunurlar. Hiçbir ideolojik yan tutmaksızın objektif olarak olaya bakmamız gerektiğinde şunu söyleyebiliriz ki zaman zaman bu krizler yaşanıyor ama bu seferki çok ciddi bir kriz. Çünkü makro ekonomide dönen büyüklüklerle finansal sektörde dönen büyüklükler arasındaki uyum -biz ona özünde makro denge diyoruz- bozulduğu için; finans piyasalarında reel sektördeki üretimin kat be kat üstünde balonlar oluştuğu için fiyat mekanizması çalışmıyor. Hem ABD'de de hem de bütün gelişmiş sanayileşmiş ülkelerde. Çünkü varlık fiyatları, reel üretimin kat be kat üstünde. Bu büyük bir keşmekeşe, iflaslara yol açtı. Bu haber 137 kez okundu Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
|
|