14 Ocak 2011 Cuma
Tarihin ilk küresel krizini yaşadık…Ekonomist yazar Eğilmez, “Tarihin ilk küresel krizinin yaşandığı 2009 yılı zor bir yıl oldu.Yılın son çeyreğinde yavaş yavaş çıkış başladı.Küresel sistemde bir toparlanma yaşanacak" dedi.
Koltuğunun altında birkaç karpuz taşıyabilen ekonomist Mahfi Eğilmez ile 2009 yılının nasıl geçtiği ve 2010 yılında piyasaları nelerin beklediği üzerine konuştuk. Eğilmez, köşe yazarlığının yanı sıra Türkiye’de ve yurtdışında konferanslar verip İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde de Ekonomi Politikası dersleri veriyor. Ülke ekonomisi üzerine makaleler yazan Mahfi Eğilmez, ayrıca Hitit tarihi üzerine de yazılar yazıyor.
- 2010 yılında ekonomik kriz etkisini azaltır mı? - Bu yılın son çeyreğinden başlayarak küresel krizin etkisinin azaldığını ve 2010 yılından itibaren artık küresel sistemde bir toparlanmanın yaşanacağını düşünüyoruz. ABD ekonomisinden gelen toparlanma sinyallerine ek olarak Çin ve Hindistan’ın hızlı büyümeye 2010 yılında da devam etmesi bekleniyor. Buna karşılık 2010 yılında küresel sistemin tümüyle düzelmesini beklemiyoruz. Bazı ekonomilerde toparlanma olurken diğer bazılarında krizin etkileri ağırlaşabilir. Yunanistan, Ukrayna gibi ekonomilerde 2010 yılının daha rahat geçeceğini beklemek biraz iyimserlik olur. Türkiye açısından 2010 yılının daha iyi bir yıl olmasını bekliyorum. 2009 yılının son çeyreğinde başlayan sanayi üretimi artışının 2010 yılında devam edeceğini ve 2010 yılının ekonomide bir toparlanmaya sahne olacağını tahmin ediyorum. Bununla birlikte başta işsizlik olmak üzere 2010 yılında sorunların bir bölümünün devam edeceğini gözden uzak tutmamak gerekiyor. - 2010 yılında reel sektörün durumu sizce nasıl olur? - Reel sektör 2010 yılında 2009 yılına göre biraz daha rahat bir konumda bulunacak. Bunun iki nedeni var: (1) Ekonominin toparlanmaya geçmesi yani büyüme trendine geri dönmesi reel sektörün daha fazla satış yapması ve üretim yapmasına yol açacak. Bu da sonunda yatırımların artmasını getirecek. (2) Bankaların artık Hazine kağıtlarından para kazanma olanağı azaldığı için reel sektöre daha fazla kredi vermeleri gündeme gelecek. Bankacılık sektörü 2001 krizinden sonra uluslar arası standardı yakaladı. Sektörde birçok iyileştirme ve düzeltme yaşandı. Bankalarımız Avrupa ve Amerika bankalarından daha sağlam temellere oturdu. Buna karşılık benzer bir düzelme reel sektörde yaşanmadı. Yani Türk reel sektörü batılı benzerleriyle aynı standartlara yükselmediler. Bence reel sektörün temel sıkıntısı budur ve 2010’da ve izleyen yıllarda sıkıntı buradan kaynaklanacak gibi görünüyor. 2009 ZOR BİR YIL OLDU - 2009 yılı sizce nasıl geçti. Türkiye ekonomik krizde çıkışı yakaladı mı? - 2009 yılı zor bir yıldı ve dolayısıyla oldukça sıkıntılı geçti. Bu bütün dünya için geçerli. Bence 2008 yılında başlayan ve 2009 yılında zirveye çıkan küresel kriz tarihin ilk küresel krizidir. Bundan öncekilere küresel demek mümkün değil. O nedenle bütün sistemi etkiledi. Hiçbir ekonomi (Çin de dahil) küresel krizin etkilerinden uzak kalamadı. Türkiye ekonomisi de krizden etkilendi. Aslında Türkiye ekonomisi küresel kriz olmasa da bir düşüş içine girmişti ama bu kadar hızlı bir düşüş olmadan toparlanabilecekken küresel krizin etkisiyle sıkıntı büyüdü. ÇIKIŞ BAŞLADI Türkiye 2009 yılının son çeyreğinde yavaş yavaş çıkışa geçmiş bulunuyor. Eğer başkaca bir gelişme olmazsa 2010 da Türkiye çıkış içinde olacak gibi görünüyor. Bizim benzer konumdaki ülkelere göre en büyük avantajımız bütçe açığı ile cari açık arasındaki ilişkinin lehimize olmasıdır. Örneğin Yunanistan her ikisinde de açık yaşarken biz bütçe açığı artışına karşılık cari açık azalışı yaşıyoruz. Yani Yunanistan hem iç hem de dış finansman ihtiyacı duyarken biz sadece iç finansman ihtiyacı içinde bulunuyoruz. HEPSİ BİRBİRİNE BAĞLI - Türkiye'de OSB'lerin durumunun nasıl değerlendiriyorsunuz? - Organize sanayi bölgelerinin durumunu genel sanayinin durumundan ayrı düşünmek mümkün değil. Sanayide bir toparlanma olması organize sanayi bölgelerinin de aynı trendi yakalamaları anlamına gelecek. 2010 yılında talep artışıyla başlayacağını umduğumuz ekonomik canlanmanın tüketimi, oradan giderek üretimi ve yatırımları canlandırmasını bekliyorum. Bu gelişme hayata geçirilebilirse organize sanayi bölgeleri de 2009 yılında belirli bir canlanmanın içine girebilirler. Bu görünümü bozabilecek tek şey sanayi girdilerinde yaşanabilecek maliyet artışlarıdır. Başta enerji fiyatları olmak üzere burada yaşanacak olumsuzluklar sanayiyi ve dolayısıyla organize sanayi bölgelerini olumsuz etkileyebilir. Aslında hükümetin bu tür girdilerin rakibimiz konumundaki ekonomiklerle aynı düzeyde sağlanması için girişimde bulunmasına ihtiyaç bulunmaktadır. ÖRNEK OSB ÇOSB - Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? - Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’de örnek organize sanayi bölgelerinden birisidir. Sosyal tesisleriyle sunduğu hizmetlerle, temizliği ve düzenliliğiyle tam bir örnek oluşturmaktadır. Dr. Mahfi Eğilmez kimdir? 1950 İstanbul’da doğdu. Ankara Atatürk Lisesi’ni, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (İktisat ve Maliye Bölümü) bitirdi. Gazi Üniversitesi’nde Kamu Maliyesi dalında doktora yaptı. Yeminli Mali Müşavir unvanına sahip. 1972’de Maliye Müfettiş Muavini olarak başladığı kamu hizmetinde Maliye Müfettişi, Gelirler Genel Müdür Yardımcısı (tedvir), Hazine Kamu Kurumları ve İştirakleri Daire Başkanı, Hazine Kamu Finansmanı Genel Müdür Yardımcısı, Washington Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müşaviri, Hazine ve Dış ticaret Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürü, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı, Washington Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Başmüşaviri, Hazine Müsteşarlığı Müşaviri olarak görev yaptı. 1997 yılında Hazine Müsteşarlığı’na atandı. 1997 yılı sonunda kamu hizmetinden ayrıldı. Radikal gazetesinde köşe yazısı yazıyor ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Ekonomi Politikası dersleri veriyor. Reel sektör 2010 yılında 2009 yılına göre biraz daha rahat bir konumda bulunacak. Bunun iki nedeni ver: (1) Ekonominin toparlanmaya geçmesi yani büyüme trendine geri dönmesi reel sektörün daha fazla satış yapması ve üretim yapmasına yol açacak. Bu da sonunda yatırımların artmasını getirecek. (2) Bankaların artık Hazine kağıtlarından para kazanma olanağı azaldığı için reel sektöre daha fazla kredi vermeleri gündeme gelecek. 2009 yılı zor bir yıldı ve dolayısıyla oldukça sıkıntılı geçti. Bu bütün dünya için geçerli. Bence 2008 yılında başlayan ve 2009 yılında zirve çıkan küresel kriz tarihin ilk küresel krizidir. Bundan öncekilere küresel demek mümkün değil. O nedenle bütün sistemi etkiledi. Hiçbir ekonomi (Çin de dahil) küresel krizin etkilerinden uzak kalamadı. Türkiye ekonomisi de krizden etkilendi. Aslında Türkiye ekonomisi küresel kriz olmasa da bir düşüş içine girmişti ama bu kadar hızlı bir düşüş olmadan toparlanabilecekken küresel krizin etkisiyle sıkıntı büyüdü. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’de örnek organize sanayi bölgelerinden birisidir. Sosyal tesisleriyle sunduğu hizmetlerle, temizliği ve düzenliliğiyle tam bir örnek oluşturmaktadır. Bu haber 213 kez okundu Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
|
|